TBMM Genel Kurulu’nda bugün, 2023 yılı bütçesinin tümü üzerine parti grupları ve yürütme adına konuşmalar yapılıyor. Genel Kurul’da söz alan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, partisinin bütçenin tümü üzerindeki görüşlerini açıkladı. Hamzaçebi, şunları söyledi:
“AK PARTİ İKTİDARI, TÜRKİYE’Yİ ÇİFT HANELİ ENFLASYONLA YAŞAMAYA MAHKUM ETMİŞTİR”
“İstanbul seçimlerini iptal eden hastalıklı irade, bu kararın arkasında yine kendisini göstermiş ve Ekrem İmamoğlu’na hukuka uymayan bu ceza verilmiştir. Bu kararın arkasında, iktidarın siyasi aklı yoktur. Bu kararın arkasında, iktidarın siyasi akılsızlığı vardır. Güç, iktidar sahipleri hukuku bir sopa olarak kullanırsa ekonomide bir büyüme olmaz. Bizim ekonomimizin temel sebebi de budur. Ekonomimiz ağır sorunların içerisindedir. Birincisi; yüksek enflasyon vardır, 2017’den bu yana çift haneli enflasyon ile yaşıyoruz. 2023 ve 2024’te de Orta Vadeli Program’a göre çift haneli enflasyon öngörüldüğüne göre; demek ki AK Parti iktidarı, Cumhuriyet’in 100’üncü yılı ve ondan sonraki yılı dahil, Türkiye’yi çift haneli enflasyonla yaşamaya mahkum etmiştir. 8 yıl çift haneli enflasyonla yaşayan bir Türkiye. Türkiye, ekim ayındaki yüzde 99’luk enflasyonla OECD ülkelerinin lideri durumunda. OECD, daha kasım ayı gıda enflasyonunu görmüş değil. Kasım gıda enflasyonu yüzde 102. Yüzde 1.000 enflasyonun olduğu Türkiye’yi görmek, bu politikaların sonucu olacaktır, sürpriz olmayacaktır.
“SİZ, UFALANMIŞ TUĞLALARLA YENİ BİR EV YAPMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ”
İkinci önemli sorun; düşük, istikrarsız ve kalitesiz büyüme var Türkiye’de. Bu nedenle işsizlik azalmıyor. Türkiye’de işsizlik seviyesi, 2002 yılının yüzde 10,3’lük işsizlik oranı seviyelerindedir hâlâ. 20 yılın sonunda Türkiye, hâlâ 20 öncesinin işsizlik oranına sahip. İşsizliği, yoksulluğu azaltamayan iktidar, sosyal yardım yapılan kişi sayısının büyüklüğü ile övünmektedir. Bu, aslında bir utanç konusu olmalı. Kişi başına gelirde 2007 yılının gerisine gittik. Sosyal devlet güç kaybetmiştir. Maliye politikası önemsizleştirilmiştir. Maliye politikasının destek vermediği bir para politikasının başarıya ulaşma şansı yoktur. Şu an para politikası yerlerde sürünmektedir. Hazine’nin toplam borcu yükselmiştir. İnsanlarımız mutsuzdur, umutsuzdur. 2023 yılı bütçesi ile Türkiye’ye vaat edilen kişi başı gelir hedefi, 10 bin 71 dolardır. 13 sene öncesinin rakamıdır bu. Her şey darmadağın olmuş. Siz, ufalanmış tuğlalarla yeni bir ev yapmaya çalışıyorsunuz, mümkün değil.
“SERVET DAĞILIMINDA TÜRKİYE, DÜNYANIN EN KÖTÜ ÜLKESİ. ERDOĞAN, TÜRKİYE’DE SERVETİ YENİDEN DAĞITTI”
20 yıl önce Türkiye ekonomisi, dünya ekonomisinin yarattığı gelirin yüzde 1’inden azını üretiyordu; yüzde 0,8. 20 yıl sonra yine yüzde 0,8, yüzde 1’in altındayız. Gelişmekte olan ülke ekonomileri içinde Türkiye’nin payı, 2002 yılında yüzde 3,4, şimdi yüzde 2. 90 yılı başında Türkiye ekonomisinin dünya ekonomi içindeki payı yüzde 4, şimdi yüzde 2; yarı yarıya inmiş. Türkiye, küreselleşme döneminden çırak çıktı. Bu 20 yıllık AK Parti iktidarının kazananları da var, herkes kaybetmedi. Servet dağılımında Türkiye, dünyanın en kötü ülkesi. ABD dahi Türkiye’den daha az adaletsiz. Erdoğan, Türkiye’de serveti yeniden dağıttı. Beş araç kullandı. Kamu ihaleleri, banka kredileri, teşvikler, imar emsal uygulamaları, TMSF ve özelleştirme ihaleleri. Yeni bir elit var artık Türkiye’de. Bu, AK Parti döneminin eliti. 2014’te ücretliler, milli gelirin yüzde 30,7’sini alıyormuş, şimdi yüzde 26,5’i. Bu rakam, 2003 yılından bu yana AKP’nin en kötü rakamı. Ücretlerin milli gelirden aldığı pay aşağı iniyor. Ücretliler fakirleşiyor, toplum yoksullaşıyor, Erdoğan ve arkadaşları bize dini mesajlar veriyor. Bu biraz şeye benziyor; dıştan namazlı niyazlı, içten mal mülk biriktirmeye dayalı dindarlık.
“SAYIN ERDOĞAN, ELİNDEN GELSE ‘BU DA OTORİTER PİYASA EKONOMİSİ OLSUN’ DİYECEK”
Türkiye ekonomisinin bir verimlilik problemi var. Reformlardan vazgeçildi, yapılan reformlar da tersyüz edildi. Kamu İhale Kanunu 200 kere değişirse Türkiye ekonomisi ne büyüyebilir ne de verimliliğini artırabilir. Sayın Erdoğan; demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri sevmiyor. Elinden gelse ‘Bu da otoriter piyasa ekonomisi olsun’ diyecek. ‘Özel sektör de benim emir ve talimatlarım doğrultusunda hareket etsin’, bunu istiyor. Bankacılık sistemi böyle devam etsin, önümüzdeki yıl banka sektörü diye bir şey kalmayacak. Türkiye ekonomisi, teknoloji yoğun ürün üretemiyor. Yüksek teknolojili ürün üretimi ve ihracatı yüzde 3 seviyesinde. Böyle devam edersek yoksulluk sınırının bile altında olan asgari ücreti her sene tartışırız. Çünkü emek yoğun sanayiye yönelmişiz. Ucuz emeğe dayanarak rekabet gücü kazanmaya çalışmak, Türkiye ekonomisinin yıkımı olur; bundan vazgeçin. Çıkış, bu sanayileşme stratejisini değiştirmektedir.
“2021 OCAK’A GÖRE 508 EKMEK, ASGARİ ÜCRETLİNİN SOFRASINDAN ÇEKİLİP ALINDI”
Yetki istiyor ya sakın ola ki bir daha yetki vermeyin Erdoğan’a. Çıraklık, kalfalık, ustalık; şimdi ‘ustabaşılık dönemim’ diyebilir. Sakın ola ki inanmayın. Asgari ücret 2021 Ocak ayında 1 bin 825 lira, ekmek 1,5 lira. Kaç ekmek alıyormuş asgari ücret? Bin 883 ekmek. 2022 Ocak’ta asgari ücret 4 bin 253 lira, ekmek 2,5 lira. Kaç ekmek alıyor? Bin 701 tane. 182 ekmek gitti bir yılda. Temmuzda asgari ücret bir kez daha artırıldı, 5 bin 500 lira oldu, bayram havası estirildi memlekette. Ekmek 4 lira. Bin 375 ekmek alıyor. 2021 Ocak’a göre 508 ekmek, asgari ücretlinin sofrasından çekilip alındı. Merkez Bankası politika faizini indirdi. Dolar faizi 2018 seçiminden önce yüzde 4’lerde, şimdi yüzde 10’larda. 2 katına çıkmış dolar cinsinden borçlanmam faizi. Bu politika, Türkiye’yi çöküşe doğru götürüyor. Mücahit gömleği giyerek yola çıktınız, gömlek değiştirdikten sonra bugün tatlı su mücahidi olmuş durumdasınız. AK Parti iktidarı, 2014’ten bu yana çiftçiye verdiği desteği azaltmıştır. 2002 yılındaki kadar çiftçiye destek verilmiş olsaydı, -2002 yılında 39 milyar TL vermiş- 30 milyar daha verecekti. 2022’de çiftçini 30 milyarını, 2023’te de 43 milyarını aldınız.
“CHP GRUBU OLARAK, BÜTÇEYE HAYIR OYU VERECEĞİZ”
20 yılın sonunda gördük ki dünyevi olanı uhrevi olanla çok kolay değiş tokuş etmişsiniz. Türkiye’de, çoklarının zannettiği gibi dini bir iktidar yok, dünyevi bir iktidar var. Şimdi rant coşkusu var, çapul günlerini yaşıyoruz. Bunlar bitmek üzere. Bitince kaçış günleri başlayacak, sizi o zaman göreceğim ben. Biz, özgürlükleri baskı altına alan bu politikalara karşı daha büyük bir ittifak kuracağız. Ekolojinin, yeşil ekonominin, yeşil finansmanın, vergide yeşil dönüşümün ittifakını kuracağız. Günah işleme özgürlüğü adı altında devleti soyanlara karşı, milletin çıkarlarını savunanların ittifakını kuracağız. CHP grubu olarak, bütçeye hayır oyu vereceğiz.”