CHP’li Güler, “Tarihte bunun gibi ihanet örneği yok!”
İnegöl’e gelişinde CHP İlçe Başkanlığını ziyaret eden, İlçe Başkanı Turhan Neşe ve yöneticiler tarafından karşılanan Güler partililerle bir araya geldi. Partililerle sohbet eden, onların görüş ve önerilerini dinleyen Güler, gündemdeki konuları değerlendirdi ve yaklaşan yerel seçimlerin önemine değendi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan A. Adayı ve Milletvekili Birgül Ayman Güler İnegöl’de düzenlenen “Bütün Vatanseverler Atatürk’te Birleşiyor” konulu panele konuşmacı olarak katıldı.
Panel oturumunu Sezai Okay’ın yaptığı Devlet Eski Bakanı Ufuk Söylemez, Prof. Dr. Zekeriye Beyaz’ın da konuşmacı olduğu toplantıya İnegöllülerin ilgisi yoğun oldu. CHP’li Gler salona “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganları ve yoğun alkışlarla girdi. İnegöl Belediyesi Sani Konukoğlu Salonu’nda gerçekleştirilen, birçok yurttaşın ayakta izlediği panele CHP ilçe başkanı ve yöneticiler, İnegöl İşçi Partisi ilçe başkanı, partililer, kitle örgütü temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
“Deniz Gezmişlerin asılması siyasi bağımsızlığın yitirildiği olaydır”
Konuşmasına iktisadi bağımsızlığın siyasi bağımsızlığın temeli olduğuna vurgu yaparak başlayan CHP’li Güler, “Benim için Türkiye’nin siyasi bağımsızlığını yitirdiği olay Amerikan emperyalizmine hayır diyen Deniz Gezmişlerin darağacında asılmasıdır. Bugün hem iktisadi hem siyasi bağımsızlığımızın yitirildiğine dair en canlı örnek bu ülkenin Başbakanına, Obama’nın Oval ofisinden beyzbol sopası gösterilmesidir. Başbakan cumhuriyetin en büyük kazanımlarından ve yükselen politikalarından bağımsız ve planlamacı uygulamaları reddetti. Biz yitirdiğimiz bu kazanımları yeniden inşa etmek mücadele etmek durumundayız” dedi.
“Akıl tutulması”
Kendi ülkemizde kendi hükümetimizin tehditleri ile karşı karşıya olduklarını belirten Güler, “Türk ulusunu ortadan kaldırma cesaretini çıkardıkları yasalarla, yönetmelikle gösterdikler. Türküm ifadesinden rahatsız oldukları için andımızı ırkçı – faşist diye adlandırdılar. O kadar ileri gittiler ki andımızın, bu ulusal belgenin Türküm kısmına şerefsizce ırkçı ve faşist diye saldırdılar. Biz kendi ülkemizde kendi ülkemizin tabelasını valilik binasında görmek istediğimizde polis tarafından coplandık, hakkımızda kovuşturmalar yapıldı. Tarihte bunun gibi ihanet örneği yok. Tarihte görülmemiş türden bir akıl tutulması. Bu simgesel işler gerçek, bugün iktidarda bulunan parti anayasadan ve Türk vatandaşlığını silmek için partisinin görüşünü komisyondaki parti temsilcilerine teslim etti. Anayasa uzlaşmada AKP – BDP 6. Madde konusunda ortak teklif verdi. Bu vatandaşlık maddesindeki Türk sözcüğünü çıkarmak yerine T.C. vatandaşlığı getirmek. İktidar milletvekillerinin çoğunun böyle bir olaydan haberi bile yok. Bu da ihanetin belgesidir” dedi.
“Bu milletin adı ne'”
Başbakanın kendine göre milleti var ama bu milletin adı yok ve ortada yürütülen ciddi bir operasyon var diyen Güler sözlerini şöyle tamamladı: “Mustafa Kemal ulusal ve bağımsız bir devlet oluşturmak için bu yola çıktığında, Anadolu’da ezici bir çoğunlukla kullanılan; tüm etnik kökenlerin düğünde dernekte, pazarda çarşıda kullandıkları konuşma dilinin Türkçe olduğunu gördü. Çünkü Türkçe bu toprakların bu toplulukların harcıydı. Burada kurulan büyük beraberliğin mayası bu nedenle sağlam mayadır. Bugün başbakanın yaptığı gibi, Türkiye milliyetlerden oluşmuş bir toplum ve Türkü de milliyetlerden biri sayalım anlayışı sakattır. Türk ulusu kavramı siyasi bir tanımdır. Tüm etnik köken ve milliyetleri kucaklayan onların varlığını koruyan ana çatıdır. Bugün Türk ulusu adı ile örgütlenmiş ve Türk devleti olarak anılan ülkemizde, içinde geçen Türk sözcüğünden dolayı sadece Türkler tarafından yapılır bir sektör gösterebilir misini? Hangi iş kolu ya da devlet örgütlenmesi, içinde Laz, Gürcü, Kürt, Boşnak, Çerkez ve diğer etnik kökenden gelen yurttaşımızı iş yapamaz diye bir örnek gösterebilir misini? Bizim siyasi örgütümüzün adı Türk’tür. Bu kana, soya, ırka dayalı bir tanım değildir. Bizim ulusal vatandaşlık anlayışımız Anadolu’nun bin yıllık geleneğinden, birlikteliklerinden kurulmuş, Kurtuluş Savaşı’nı da birlikte vermiş ve bağımsız olmuş bir ülkenin yurttaşlığıdır. Türk vatandaşlığı Laz, Gürcü, Kürt, Arap, Türkmen, Yörük diğer tüm etnik kökenlerin çatısı hepsine de kör bakan ve eşit mesafede duran ulusal vatandaşlıktır.”