Çelik'ten Günay ve Kalkan yorumu: Tornadan çıkmadık tek tip değiliz (3)

Haberler / Politika

15 Haziran 2013 Cumartesi 15:53

PAYLAŞ

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, İzmir’de gündemdeki konuları değerlendirdi. ‘Sosyal medya eğitimi’ toplantısı için İzmir’e gelen Çelik, bir soru üzerine, eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve İzmir Milletvekili Erdal Kalkan’ın twetter üzerinden eleştirilerine yanıt verdi.

    Basın yayın kuruluşlarında çıkan haberleri takip eden bir partinin kendi milletvekillerini de takip ettiğini ifade eden Çelik, Gezi Parkı ve eylemler nedeniyle başbakanın söylemlerini, alınan kararları ve yaklaşımları eleştiren eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve Milletvekili Erdal Kalkan’ın son günlerde gündeme gelen ifadelerini değerlendirdi. Çelik, “AK Parti kitle partisidir. AK Parti uçlarda siyaset yapmaz. Demokratik değerlerde farklı dünya görüşlerinde olan geçmişte farklı siyasi partilerde siyaset yapan arkadaşlarımız var. Ben de bu zamana kadar hep merkez sağda yer aldım. İlk milletvekilliğim Demokrat Parti’dedir. Daha sonra Başbakan ile AK Parti’yi kurduk. Partimiz, Türkiye’nin ortalaması olan bir partidir. Yani fihristidir. Bizim de şu anda 325 milletvekilimiz var. Hepimiz tornadan çıkmadık, tek tip değiliz. Farklı görüşte olabilirler ve düşüncelerini makul yollarla ifade edebilirler. Tali meselelerde farklı yorumlar yapabilirler. Bu yorumları yapan arkadaşlarımızın ağızlarına biber sürecek halimiz de niyetimiz yok. Partinin temel prensipleri vardır. Bu Başbakanı da milletvekilini de bağlar. Bunlara aykırı düşmemek kaydıyla bazı icraatlarla ilgili farklı yorumları olabilir. Bu da partide değerlendirilir, garipsenmez. Farklı yaklaşım yapmayız. Kiminle ilgiyi neyi sorduğunuzu anlıyorum. Böyle bir problem söz konusu değiliz.” dedi.

    GERİLİMİ DÜŞÜRMEK İÇİN GÖRÜNTÜLER PAYLAŞILMADI

    Bir gazeteci hafta içinde Başbakan Erdoğan’ın şiddet içerikli görüntüleri medyayla paylaşılacağını açıkladığını ancak paylaşılmadığını, bunun nedenini sordu. Çelik, “Sebebi sanatçı arkadaşlarımız görüşmeler sırasında rica etti. Televizyonlarda yayınlanmamasını istediler. Orada herkesi nahoş eden görüntüler vardı. Türkiye’deki gerilimi, tansiyonu düşürmek için Başbakanımız 16 dakikalık dehşet görüntülerin basına verilmeme ricasını kabul etti. Görüntülerde polisin başına beton bloklar atanlar var, metro istasyonuna bizatihi gaz bombası atanlar, insanların bayılmasına yol açan eylemciler var. Ama polis yaptı, şu yaptı deniyor. Twetter üzerinden çok çirken ifadelerle dolu kampanyalar var. Başbakan bu ricayı kabul etti, bu bir iyi niyet göstergesidir. İyi niyete rağmen birileri kötü niyete devam ederse bundan sonra nasıl bir tavır ve üslupla muhatap olacağına Başbakan ve ilgililer değerlendirecektir.” dedi.

    BİZ HİÇBİR ŞİDDETİ NORMAL KARŞILAMIYORUZ

    Eylemlerde tartışılan polis müdahalesi hakkında da açıklamalar yapan Çelik, “Biz hiçbir şiddeti normal karşılamıyoruz. Kim kime şiddet uygularsa suç işler. Eğer polis kanunların kendisine verdiği sınırların dışına çıkarsa suç işler. Polisin yapacağı bellidir. Olayda 300 polisin üzerine 20 bin kişi gelirse ya cop, su, boyalı su, biber gazı sıkacak. AB müktesebatında bu vardır. Ama özellikle birinin gözüne sıkmak, yere atmak yerine biber gazını orada bulunanın kafasına atarsınız bu usulsüzlük, yanlış, hata olur. Bütün bunlar inceleniyor. İçişleri Bakanı konuları inceleyeceğini zaten söyledi. Kim hata yaptıysa hatasından dolayı yakasına yapışılacak. Elinde pankartı yürüyene bir şey demez ama kırıp dökerken, esnafın camını penceresini indirirsen, AK Parti ilçe binasını yakarken, 200 sivil aracı tahrip edersen, devletin malına karşı vandalizm örnekleri ortaya koyarsan o eylemcinin de yakasına yapışılacaktır. Kimse ona çiçek buketi ile karşılık vermemizi beklemiyor. Kimsenin suç işleme imtiyazı yoktur. Kimse başkasının özgürlüğüne saldırıda bulunamaz. Meydanları yangın yerine cehenneme çevirmeye kimsenin hakkı yoktur.” şeklinde konuştu.

    Güvenlik güçlerinin sınıfı geçip geçmediği sorusuna Çelik, “Biz kimseye karne doldurmuyoruz. Güvenlik güçleri sınıfı geçti ya da geçmedi diye not veremeyiz. Polis camiası 200 bin kişilik camiadır. Onlar rahat uyumamız için görev yapıyor, o gencecik polisler 72 saat boyunca uyumadı. Onlar bizim çocuklarımız. Biyonik değil onlar insan. Onlara haksızlık yapıldığında bir şey demeyeceksiniz, 24 saat polise yükleneceksiniz. Yanlış yapan zaten yapmıştır. Kimsenin yanlışı doğru değildir.” yanıtını verdi. Çelik, konuşmasında Başbakan Erdoğan’ın sosyal medyaya yaklaşımını da değerlendirdi. Başbakan Erdoğan’ın twette’a değil, oradaki yalanlara tepki gösterdiğini, kendisinin de aktif twetter kullanıcısı olduğunu söyledi.

    CHP’NİN HALİ GILGAMIŞ DESTANI’NDAN UZUN

    Çelik, Gezi Parkı nedeniyle İzmir Gündoğdu Meydanı’nda eylem yaparken Başbakan Erdoğan’a küfür eden bir kişiye para veren CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’i de isim vermeden eleştirdi. Görüntüleri gündeme gelen Yüksel ve CHP milletvekillerine tepki gösteren Çelik, “CHP’nin başka bir milletvekili de kameraların önünde bütün polislere küfür etti. Yine bir başka milletvekili Hatay’da şehit olan komserimizden sonra hayatını kaybeden gencin anısına düzenlenen toplantıda Adana’da şehit olan polisi ima ederek ‘senin öcün alınmıştır’ dedi. Bir diğeri de Başbakan'a küfür edenlere para veriyor. Ben CHP’yi size anlatmaya kalksam Gılgamış Destanı’ndan daha uzun sürer. CHP niye kıştırtıcı, kaybedecek bir şeyi yok. CHP’nin hali pür mealini biz kendilerine bırakalım.” diye konuştu.

    Hüseyin Çelik, konuşmasında CHP için ayrıca Necip Fazıl Kısakürek’in ‘Karacaahmet Şiiri’nde yer alan ‘Karacaahmet bana neler söylüyor, neler! Diyor ki, viran olmaz tek bucak, viraneler! Viran olmaz tek belde viraneler.” ifadelerini kullandı.

    MİTİNG YAPACAK ALAN BULURUZ

    Genel Başkan Yardımcısı Çelik, konuşmasında İzmir’de yapılacak AK Parti mitingi hakkında da açıklamalar yaptı. Çelik, “İzmir’de mitingin zamanı daha belli değil. Gündoğdu Meydanı’nda çadırlar olabilir. Bizim bir sorunumuz yok. Miting yapacağımız zaman çok meydan bulunur. Yeter ki bir kararını alalım, merak etmeyin.” dedi.