POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM

İzmir Kültürpark, bu defa farklı bir sergiye evsahipliği yapıyor. Ölmüş insanların plastinasyon yöntemiyle kurutularak kas, sinir ve sindirim sistemlerinin birebir gösterilmesini sağlayan "The Human Body Exhibition" adlı sergiyi, beş günde...

İzmir Kültürpark, bu defa farklı bir sergiye evsahipliği yapıyor. Ölmüş insanların plastinasyon yöntemiyle kurutularak kas, sinir ve sindirim sistemlerinin birebir gösterilmesini sağlayan "The Human Body Exhibition" adlı sergiyi, beş günde yaklaşık 7 bin 500 kişi gezdi. Atlas Pavyon'da 1 Aralık 2013'e kadar devam edecek ve giriş ücreti 35 lira olan sergide, dokuz galeride 200 civarında örnek bulunuyor.

Serginin bilimsel danışmanlığını yürüten Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Bilge, cesetlerin Çin’den getirildiğini söyledi. Dünya genelinde sergilendiklerini belirterek, "Bu bedenler, bütün dünyayı dolaşan bir sergiye ait. Çin’deki Dalyan Üniversitesi'nde yapılan plastinasyonlar. Örneklerin tümü Uzakdoğulu. Bunların hepsi Çin Halk Cumhuriyeti'ne bağışlanmış. Ülkemizde bu konuda çok ciddi sıkıntılar var. Tıp fakültelerinin birçoğunda kadavrasız eğitim veriliyor. Onun için bu sistem çok önemli." dedi. Sergideki cesetlerin tamamın gerçek olduğunu aktaran Prof. Dr. Bilge, "Çok basit bir sistemde anlatacak olursam, her organizmada belli bir miktar su var. Bu suyun, sertleşebilir sentetik bir polimerle yer değiştirmesi esasına dayanıyor. Yani vücudumuzdaki suyun yerine, sentetik bir polimer yerleştiriyoruz. Daha sonra bunun sertleşmesini sağlıyoruz. Bunun için de silikon veya polyester gibi farklı sentetikler kullanabiliyoruz." şeklinde konuştu.

İnsan vücudunun halk arasında da tanınması için bu sergiyi düzenlediklerini belirten Bilge, “Sergiyle amaçlanan, aslında bedenimizle alakalı eksikliklerimizin tamamlanmasıdır. Bunu yaparken de beden işlevleri, sağlığımızla ilgili neler yapmamız ve yapmamamız gerektiği hakkında fikirlerimizin oluşmasına katkı sağlamak istiyoruz. Biliyoruz ki bir beden içinde yaşıyoruz ama en az tanıdığımız şey bedenimizdir. Sadece bir rahatsızlık olduğu zaman o rahatsızlıkla detaylanmaya başlıyorlar ama genel anlamda bir beden, vücut bilgisi toplumun genelinde hakim değil.” dedi.