Cumhuriyet'ten Yusuf Körükmez'in haberine göre; AK Parti'nin 'Kamuda tasarruf' genelgesi sonrası üniversiteler hem bilimsel hem de sosyal faaliyetlerde kısıtlamalara giderken, AK Parti'li eski milletvekili Necdet Budak rektörlüğündeki Ege Üniversitesi, sosyal hizmetler müdürlüğü altında personele hizmet veren anaokulu ve kreşi zarar ettiği gerekçesiyle kapattı.
YILMAZ: ÖZELLEŞTİRMENİN ÖNÜ AÇILIYOR
Sayıştay raporlarında kreşin gelir-gider dengesini sağlayamadığı gerekçesiyle kapatıldığını aktaran HEP SEN İzmir Şube Başkanı Kemal Yılmaz, "10 bin üzerinde personelin hizmet verdiği Ege Üniversitesi’nde alınan bu karar yersizdir ve uygulanması hiçbir şekilde kabul edilemez. Bir kamu kurumu kâr etme amacı gütmemesi gerekir. Kreş hizmeti çocuklarımıza hizmet veren 19 öğretmenimizin çalıştığı bu hizmet zarar ettiği gerekçesiyle kapatılmasını sendika olarak kabul etmiyoruz. Yapılan her uygulama neticesinde özelleştirmenin önünün açılması hedefleniyor. Bizler de tüm sendikalarla buna karşı çıkıyoruz” dedi.
KÖRÜKMEZ: KANUNA VE TİS’E AYKIRI
Eğitim Sen İzmir Üniversiteler Şubesi Başkanı Lülüfer Körükmez de kadınların iş hayatına katılması için kreşin elzem olduğun aktararak, “657 numaralı Devlet Memurları Kanunu sosyal tesisler kurabilir ifadesi yer alır. Ege Üniversitesinin işçilerle yaptığı Toplu İş Sözleşmesi (TİS) gereğince de kreş hizmeti vermek durumundadır. Bu hukuki tarafı bir yana, Türkiye'de toplumsal cinsiyet bakımından kreş ihtiyacının ne kadar elzem olduğunu biliyoruz. Kadınların çalışma hayatına katılabilmesi için, çocuklarının bakımının sağlanacağı kurumlar gereklidir. Her alanda, her iş yerinde 0-6 yaş çocukların bırakılabilmesi ve bakılması için kreş talebini yükseltirken Ege Üniversitesi'nin bu hizmetten “kâr” etmediği gerekçesiyle vazgeçiyor olması hakikaten kabul edilemez” dedi.
“İLK KURBAN EDİLENLER ÇOCUKLARIMIZ OLUYOR”
Kreşin kapatılması AK Parti iktidarının ekonomik programının getirdiği nokta olduğunun altını çizen Körükmez, “Bir üniversitenin sosyal tesisi, kâr getiren bir birim gibi görmesi mantık dışıdır. Önce bu tür hizmetlerde kâr hesabını bir kenara bırakmak gerekiyor. Öte yandan, AKP'nin ekonomi politikalarıyla ilgili olduğunu söylemek gerekir. 'Tasarruf' adı altında çocuklar bir kere daha kurban ediliyor. Çocuklarla birlikte elbette kadınlar da. Bir yandan çocukların staj adı altında, mesleki deneyim adı altında işçileştirilmesi, işçileştirilerek yaralanmalarına ve ölümlerine sebep olan politikalar, diğer yandan da 0-6 yaş grubu çocuklardan bakım hizmetinin alınması, AKP'nin başarısız ekonomik programlarının sonucudur. Daha 3 Temmuz’da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş kreş ve bakım süreçlerinin desteklenmesi gibi konularda çalışmaları olduğunu söylemişti. AKP hükümeti bu tür destekleri olduğunu söylese de öbür yandan da çocuklar doğduktan sonra onlara iyi bir gelecek sağlamak ve psikolojik ekonomik mental sosyal girişimlerini sağlayacak politikaları maalesef sürdüremiyor. Bunun yerine çocukların işçileştirilmesi gibi eğitimden uzaklaştırılması gibi politikalarla devam ediliyor” şeklinde konuştu.