Evlilik mi evcilik mi'
Edebiyat Fakültesi Uygulamalı Sosyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ercan Tatlıdil, Türkiye’deki “çocuk gelinler' sorununa dikkat çekerek, “Çocuk yaştaki bir kişinin kucağında çocuk olması “çocuğa karşı şiddet’ kapsamına girmelidir. Türkiye Cumhuriyeti olarak çocukların çocukluklarını yaşamasını sağlamamız gerekir” dedi.
İZMİR- Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi uyarınca 18 yaşın altındaki kız ve erkekler çocuk olarak tanımlanıyor. Türkiye’de ise durum daha farklı. Türk Medeni Kanunu uyarınca erkek veya kadın 17 yaşını doldurmadıkça evlenemiyor. Ancak hakim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple 16 yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebiliyor. 17 yaşından küçük çocukların evlendirilmesine “çocuk gelin' deniyor. Türkiye’de çocukluk dönemde evliliklerin önemli bir sorun olduğuna ilişkin bulgular bulunuyor.
Çocuk gelin sorunu değerlendiren Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Uygulamalı Sosyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ercan Tatlıdil, “Çocuk gelinler daha çok tarım toplumunun yani kırsal kesimlerin yaygın olduğu ülkelerde görülmektedir. Tarım toplumu kültüründe malların bölüşümü için küçük yaşlarda kızların evlendirme yoluyla aile kurmaları görülmektedir. Bu tür problemler bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kentleşme sürecinde olmuştur. Çocuklar çocukluklarını yaşamak zorundadır. Bu konuda uzmanların da belirttiği gibi ruhsal ve bedensel sağlıklarına kavuşmaları için bu çok önemlidir. Çocuğun çocukluk haklarını yaşaması insan haklarında olduğu gibi çocuk haklarında da vardır. Birleşmiş Milletlere üye olan ve gelişen bir ülke olarak ülkemizde çocuk haklarını koruma altına almalıyız. Çocuk yaştaki bir kişinin kucağında çocuk olması “çocuğa karşı şiddet’ kapsamına girmelidir. Türkiye Cumhuriyeti olarak çocukların çocukluklarını yaşamasını sağlamamız gerekir” dedi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın bu yönde çalışmaları bulunduğunu belirti.
Günümüzdeki çocuk gelinler hakkında bilgi veren Prof. Dr. Tatlıdil, “21. yüzyılda halen aileler çocuklarını erken yaşta evlendirme yanlışına düşmektedir. Ülkemizde Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu bölgesinin bazı yerlerinde bu yanlışlık devam ediyor. Toplumumuzda erken evlenmeler tekrar gözden geçirilmeli. Devlet kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve medya geniş anlamda yayınlar yaparak bu yanlışı dile getirmelidir. Çocukların yeri işyeri değil okuldur, çocuk gelinlik değildir. Bu sorun sadece okulla değil ailelerinde bilinçlendirilmesi de gerekir” diye konuştu.
Aile içi şiddet konusuna da değinen Prof. Dr. Tatlıdil, “Çocukluklarını yaşamayan, küçük yaşta anne olan çocuklar, şiddete de uğruyorlar. Aile içinde en fazla şiddete maruz kalanlar çocuk gelinler olmuştur. Sadece eşi tarafından değil, eşinin ailesinden de şiddet görmüşlerdir. Boşanma ve ayrılma durumlarda da en fazla acı çekenler çocuk gelinlerdir. Bu toplumsal bir sorun” dedi. (DHA)