Ege Postası
Geri

Güler: AKP, telafisi olmayan işler yapıyor"

Seçim bölgesinde sürdürdüğü ziyaretlerine Kınık’ta devam eden İzmir Milletvekili ve CHP Parti Meclisi Üyesi Birgül Ayman Güler, yeni Anayasa çalışmalarıyla yapılmak istenen değişiklikleri ve Büyükşehir Yasası’nı değerlendirdi.
Güler: AKP, telafisi olmayan işler yapıyor
Haberler / Politika
25 Şubat 2013 Pazartesi 11:37
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İZMİR-  Güler ziyaretinde, Kınık CHP İlçe Başkanı Mehmet Çetinkaya – yöneticiler, partililer ve vatandaşlar tarafından yoğun coşku ile karşılandı. Vatandaşların yoğun ilgisi nedeniyle parti binasına sığmayan yurttaşlar Güler’i sokakta kurulan ses düzeni ile dinledi. Toplantı sonrası bir partilinin düğününe de katılan Güler düğün sahiplerini kutladı ve düğün evinde düğün sahipleri ve vatandaşlar ile birlikte yemek yedi.

Güler; “Sizlerin bana emanetinizin gereğini yerine getirmeye çalışıyorum. Aynı zamanda ettiğim yeminin de gereğini yapmaya çalışıyorum” diyerek sözlerine başlayan Güler, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “AKP çok tehlikeli ve telafisi olmayan işler yapıyor. Ülkemizin birliğini parçalayacak, insanlarımızı soy – kök farklılığında ile ayıracak daha da önemlisi devletin yönetimini de buna göre şekillendirecek uygulamalara gidiyor. Ulusal bütünlüğümüzün harcı olan ulusal vatandaşlıktan; herkesi soyuna – sopuna göre ayıracak Anayasal vatandaşlığa geçmek istiyor. Biz bunlara, ulusal vatandaşlık bu memleketin birliği, barışı ve geleceğidir diye itiraz ettiğimizde de bize ırkçı diyerek saldırıyorlar. Biz kan bağı ya da soy – köken üzerinden kimsenin etnik kimliğini öne çıkarmadan ulusal birliğimizi sağlayan ve tüm etnik kimlikleri eşit mesafede kucaklayan ulusal vatandaşlığı savunuyoruz. Onlar ise insanlarımızı soy – kök ve kan bağları üzerinden ayrıştırarak ulusal birliğimizi parçalamaya çalışıyorlar. Şimdi size soruyorum; burada kim ırkçılık yapıyor'

Büyükşehir Kanunu göç demek
Kınık’ın beldelerine yaptığı ziyaretlerde Büyükşehir kanununla birlikte belde ve köylerde yaşanacak değişiklikleri anlatan Güler, “Bu kanunla birlikte yaşanılacak olan şey pahalılaşma. Tarım, hayvancılık ve mazotun durumu ortada. Bir de hizmetler bakımından vergisiyle algısıyla hayatı pahalılaştırırsan köylülerimiz hayatlarını nasıl sürdürece? Bu yolla köylü elindeki tarlayı, araziyi satıp savar çekip gider, o da gidebileceği bir yer varsa gider. Büyükşehir Kanunu göç demek, Türkiye yeni bir göçü kaldırır mı'” dedi.
Büyükşehir Kanunu ile birlikte meraların vasfının değiştirilmeye çalışıldığının altını çizen Güler, “Bu toprakları kime satacaksını? Buralarda meraların kimler tarafından üleşildiğini benden iyi köylü yurttaşlarımız biliyor. Bu meralara yerli yabancı madenciler tarım yapma amacıyla gelmeyecekler, bizim topraklarımıza el koyarak tatlı hayat sürecekler” dedi”
“Başbakan ikide bir söylüyor oligarşi oligarşi diye işte asıl oligarşi bu”
Büyükşehir Belediye Kanunu kendi kendimizi yönetme hakkımızın elimizden alınması olduğunu söyleyen Güler, “ Biz halkın içinden çıktık, biz halkız, biz halkın çocuklarıyız diyenler bu kanunla 16 bin 82 köyü, bin 592 beldeyi kapatarak 29 ilde 100 bin sandalyenin kırılmasına neden olacak. Köy muhtarı, köy muhtarı azası, il genel meclisi, belde belediye başkanı, belde belediye meclis üyesi bu kanunla ortadan kalkacak. Biz köylerde beldelerde 100 bin kişi seçerken gel bizi temsil et derken 90 bin sandalyeyi kırmak demek bu. Bu işleri nasıl yapalım diye 100 bin insan konuşurken şimdi bu sayı 10 bine düşüyor. Yönetme hakkı giderek çok daha az bir kesimin eline geçiyor. Buna kesinlikle demokrasi denmez. Başbakan ikide bir söylüyor ya oligarşi oligarşi diye işte asıl oligarşi bu. Demokrasi yönetimi halka vermek demek, oligarşi ise yönetimi bir avuç insana vermek demek” dedi.
“Köy muhtarıyla, mahalle muhtarı arasında siyahla beyaz gibi fark vardır”
Köylülerden gelen sorular üzerine köy muhtarı ile mahalle muhtarı arasındaki farkı anlatan Güler, “Köy muhtarıyla, mahalle muhtarı arasında siyahla beyaz gibi fark vardır. Anayasa’da köyler yerel yönetimden sayılır fakat mahalleler yerel yönetimden sayılmaz. Büyükşehir Kanunu Belediye sınırlarıyla il sınırlarını çakıştırdı. Kınık’ın 29 köyü var bunlar mahalle olacak, Kınık’ın 2 tane belde belediyesi var bu beldelerin belediyeleri de kapatılarak buralar da mahalle olacak. Eğer köyünüzün nüfusu 500’ün altında ise mahalle dahi olamayacaksınız. Maalesef bu kanun sonrasında da Kınık’ta bir belediye olacak ve bu belediye 29 köye, 2 beldeye Kınık Merkezinden hizmet verecek. Bu şu demek şuanda köy muhtarlıkları kendi topraklarına sahiptir. Alır satar, icara verir elde ettiği kazançla yatırım yapar. Köy mezarlığına yakınlarımızı defnini köy muhtarlığı yapar, defin ruhsatını muhtar verir. Köy kahvesi köy muhtarlığınındır, ihaleye verir götürü usulden kahve işletilir. Köylerin suyu kanalizasyonu köy muhtarı köylere hizmet götürme birliği eliyle yapılır. Ben bir ev yapacağım zaman onun ruhsat işleri daha kolaydır. Köy muhtarı gençlerin nikahlarını kıyar, köylerimizde böyle bir sistem yürür. Bu yasayla birlikte köyler mahalle olunca bunların hiç birini mahalle muhtarı yapamaz. Çünkü mahalle muhtarının tüzel kişiliği yoktur. Bundan sonra 29 il içerisinde kalan eski adıyla köy ve beldelerimize yeni adıyla mahallelerimize hizmet ilçe belediyesinden ve büyükşehir belediyesinden gelecek. Sen orada yaşayan yurttaş olarak orunla ilgilenemezsin. Büyükşehir Belediye Kanunuyla köylere iyi hizmet götürürüz diyenler cevap versinler. Bu yasanın neresinden köylü kazanacak'” dedi.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası