Törende konuşan Aydın, "HSYK'nın son kararnamesi 'Ceza kararnamesidir.' Tarafsız ve bağımsız olmayan bir yargıdan adalet beklemek mümkün değil" dedi. İzmir Hakimliği'nden Karşıyaka Hakimliği'ne atanan YARSAV Genel Sekreteri Hakim Ayşe Sarısu Pehlivan da, gözyaşları içinde yaptığı konuşmasında, "Biz biat etmedik, biz hukuk mücadelesinde hak ve hukukun teminatı olarak görevimizi yapmaya her yerde devam edeceğiz" dedi
Çağdaş Avukatlat Grubu: 'Bu bir sürgün atamasıdır'
Cumhurbaşkanı'na hakaret suçunu düzenleyen TCK'nın 299'uncu maddesini, anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne taşıyan ve cezaevindeyken Can Dündar ve Erdem Gül'e mektup gönderen, YARSAV Başkan Yardımcısı Karşıyaka Hakimi Murat Aydın Trabzon'a tayin edildi. Tayin edilmesini saat 03.00'te öğrendiğini belirten Aydın sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta sert bir tepki yazısı paylaştı.
"ADALET BAKANI İSTİFA ETMELİ"
İzmir Barosu Adliye 4'üncü kat baro biriminde Trabzon'a tayin olan Hakim Murat Aydın'a onur plaketi verildi. Düzenlenen törene İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan, yönetim kurulu üyeleri, Hakim Murat Aydın, eşi Hakim Gülay Aydın, YARSAV Genel Sekreteri Hakim Ayşe Sarısu Pehlivan, hakim, savcılar ve avukatlar katıldı. Törende konuşan İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, şöyle konuştu:
"Hakim Murat Aydın'ın yapmış olduğu başvurular, vermiş olduğu kararlar neticesinde HSYK tarafından Trabzon'a atandı. Çok başarılı olan görevini layıkıyla yerine getiren, yargı bağımsızlığı için mücadele eden ve baromuza da büyük katkılar sunan hakimlerin atanmasını kabul etmek mümkün değildir. Böyle başarılı hakimlerimizin daha iyi görevlere getirilmesi gerekirken adeta meslekten soğutacak, psikloljik baskı yaratacak bu tür atamaları şiddetle eleştiriyoruz. Ülkemiz malasef yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü anlamında daha da kötüye gitmektedir. Özellikle bağımsız kuruluşların yapmış olduğu raporlama çalışmaları sonucunda ülkemiz hızla hukuksuzluğa ilerlemektedir. Bu anlamda sürekli HSYK'nın yapısını eleştiriyoruz, eleştirmeye de devam edeceğiz. Özellikle son dönemde torba yasalarla yargı bağımsızlığı sağlıyoruz denilerek HSYK'nin yapısı yürütme organının eline geçmekte olduğunu görüyoruz. Adeta HSYK'nın içindeki 10 kişiden 7'sini, yürütme organı dolaylı yoldan belirliyor. Bu anlamda HSYK'nın başında Adalet Bakanı ya da Adalet Bakanı Müsteşarı olmadan toplantı dahi yapılamıyor. İkisi de istifa etmeli. Biz uzun yıllardan beri hukukçular bunu eleştiriyoruz. HSYK'nın idari ve mali açıdan özerk hale getirilmesini ve Adalet Bakanı ile müsteşarını oradan uzaklaştırlmalıdır. Malasef ki ülkemizdeki siyasiler her zaman mesleğimizi ötekileştirmek için ellerinden gelen çabayı her zaman göstermişlerdir. Hele bu iktidar zamanında mesleğimize yapılan saldırılar, hukuksuzluklar tavan yapmıştır. Hukukçular başta olmak üzere bütün görevlileri hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının sağlanması noktasında özveri ile çalışmaya davet ediyoruz."
"HER YERDE GÖREV YAPIRIZ"
Trabzon'a tayin edilen Hakim Murat Aydın, İzmir Barosu ve bütün meslektaşlarına çok teşekkür ettiğini anlatırken, sorunun kendisi ya da diğer meslektaşlarının atanması değil, yargının tarafsızlığı ya da bağımsızlığına yapılan müdahale olduğunu söyledi. Hakim Aydın, şöyle devam etti:
"Burada önemli olan şey: bir yargı mensubunun hakimlerin, savcıların verdikleri kararlardan, gösterdikleri tavırlardan dolayı hiç bir sebep ileri sürülmeksizin atanabilmeleridir, tayin edilebilmeleridir. Yargı mensuplarının teminatı kendi teminatımız değil, yurttaşların teminatıdır. Tarafsız ve bağımsız olmayan bir yargıdan adalet beklemek mümkün değil. HSYK'nın son kararnamesi ceza kararnamesidir. Özellikle yargı içinde örgütlenmeye çalışanlara yönelik bir cezalandırma başlatmıştır. Ben YARSAV Başkan Yardımcısı olmama rağmen tayin edildim. Son HSYK seçimlerinde bugünkü kurula karşı aday olan bütün arkadaşlarımızın yerleri değiştirildi. Bu anlayışın ne demokratik ne hukuk ne de meslek etiği anlayışına uygun olmadığını çok açık ortada. Önemli olan şu, herkes gelip geçer, hepimiz bir yerlerde çalışırız, izler bırakırız ama biz mesleğimizi, onurla, dürüstlükle yerine getirmeye devam edeceğiz, sesimizi duyurmaya devam edeceğiz. Başka bir yere gittiğimizde başka biri olmayacağız. Biz yine mesleğimizi yapacağız. Önemli olan yanlışlıklara karşı çıkabilmektir. Yanlış olduğunu düşünmek yetmez bunu göstermek gerekir."
GÖZYAŞLARINA HAKİM OLAMADI
Son kararnamede İzmir Hakimliği'nden Karşıyaka Hakimliği'ne tayin edilen YARSAV Genel Sekreteri Hakim Ayşe Sarısu Pehlivan, gözyaşları içinde yaptığı konuşmasında, "Murat bey kadar uzak bir yere atanmadım. Karşıyaka adliyesine atandım. Ama ben de İzmir'den kovuldum. Ama görüyorum ki buna sessiz kalmayan, bize sahip çıkan meslektaşlarımız var. HSYK kendimi anlatma imkanımı tanımadı. Bir insanın istemediği bir yere gönderilmesi sürgünden öte bir şey değildir. Biz bu mesleğe girerken her yerde çalışmayı göze aldık ama bizden biat etmemiz istendi. Biz biat etmedik, hukuk mücadelesinde hak ve hukukun teminatı olarak görevimizi yapmaya her yerde devam edeceğiz" dedi. Meslektaşları ve avukatlar Murat Aydın'ı uzun süre alkışladı.
FACEBOOK PAYLAŞIMI
Hakim Murat Aydın, tayin kararını öğrendiği akşam kendi facebook hesabında şu yazıyı paylaşmıştı:
"Verdiğim kararlar, açıkladığım görüşlerim ve gösterdiğim tavır nedeniyle HSYK tarafından Trabzon hakimliğine sürüldüm. Beni sürmek yüreklerini soğutmaya yetmediği için eşim Hakim Gülay Aydın'ı da sürmüşler. Kendime ve mesleğime yaraşır cümleleri bulacak hale gelince daha ayrıntılı bir değerlendirme yapacağım.Takdir, adına yargı yetkisini kullandığım milletimindir. HSYK Kararnamesi, son yıllarda aynı mantalite ve amaçla çıkartılan kıyım kararnameleri arasında hak ettiği yeri almıştır. Kararname, yargı erkinin niteliğini ve kıdemi, liyakati, ehliyeti dikkate almayan, ödül/ceza mantığı ile hazırlanmıştır. Kararnamede, yargıçların HSYK seçimindeki tercihlerine göre, atamalar hoyratça bir cezalandırma ve taltif yöntemi olarak kullanılmıştır. Kararname, HSYK üye seçimlerinde rakip olarak ortaya çıkanların, kararname ile etkisiz kılınma geleneğinin sürdüğünü göstermektedir. Kararname, Anayasal yetkilerin intikam ve gözdağı aracı olarak kullanılma saplantısının gelenek halini aldığını göstermektedir. Kararname, yargıdaki taşeron HSYK'nın arkasındaki siyasi anlayışın, yargıyı ne denli kuşattığının acı bir göstergesidir. HSYK; bu Kararname ile bir kez daha, adına karar verdiği toplumun değil, majestelerinin yargısının temsilcisi olduğunu tescillemiştir.Bu Kararname, sahiplerini de mahcup edecek ve altında ezecek bir zihniyet ve öz taşımaktadır.Kararnamede imzası olanlar; bu vb. tasarruflarınızı, gün gelecek siz bile savunamayacak ve utancınızla başbaşa kalacaksınız. O gün geldiğinde, ne zulme uğrayacaksınız ne de merhamet göreceksiniz, karşınızda yalnızca bizden esirgediğiniz adaleti bulacaksınız."