AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in Reyhanlı saldırısına ilişkin açıklamalarını değerlendirdi. Çelik, "Kendi aklınca bizi El Kaide ile ilişkilendirmeye kalkışıyorlar. AK Parti’nin hiçbir terör örgütüne ilgisi, sempatisi olmaz." dedi. Hüseyin Çelik ayrıca demokratikleşme paketinde yer alan bazı değişiklikler için TBMM’de yapılacak müzakerelerde muhalefetten gelecek makul, meşru, mantıklı taleplere açık olduklarını söyledi. Çelik, "Ama öyle davul tozu, minare gölgesi, Hz. İsa’nın nefesi türünden gelirse kusura bakmayın bu karşılık bulmaz. Biz uçuk şeylere kapalıyız, aşırılıklara kapalıyız." dedi.
AK Parti Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, AK Parti Genel Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Demokratikleşme paketi konusunda muhalefetin eleştirilerine değinen Erdoğan, "Açıkladığımız önerilerden hangisini söylesek sayın Kılıçdaroğlu ‘bu izim önerilerimiz arasında vardı’ diyor. E iyi ya işte desteklesene.’Hayır desteklemeyiz.’ Madem sizin ödevleriniz arasında vardı madem AK Parti bunu öneriyor, bu bir ortak payda demektir. Buyurun destek olalım. Sadece oy kaygısıyla hareket etmeyelim. Sorumluluk bunu gerektirir. Partim adına, TBMM’deki müzakereler esnasında muhalefetten gelecek makul meşru mantıklı taleplere açığız. Ama öyle davul tozu minare gölgesi HZ. İsa’nın nefesi türünden gelirse kusura bakmayın bu karşılık bulmaz. Biz uçuk şeylere kapalıyız, aşırılıklara kapalıyız.” dedi. Çelik, Türkiye şartlarını gözetmeyecek olan ve 76 milyonun birliğini bütünlüğünü kardeşliğini esas almayan tekliflere de kapalı olduklarını vurguladı.
BAHÇELİ’YE: BAŞBAKANA KÜFREDEREK, SÖZÜNÜZÜ GEÇİREMEZSİNİZ
Ardından MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye de cevap veren Hüseyin Çelik, "Sayın Bahçeli bizim alışık olduğumuz bildik o üslubuyla AK Parti’ye, Başbakan'a hepimize bir ton hakaret etti, o bayramlık ağzını bir kez daha açtı. Bize ettikleri haksızlıkları hakaretleri bühtanları kendilerine aynen iade ediyoruz. MHP şunu da bilmelidir; iktidara, Başbakan'a hükümete küfrederek, hakaret ederek, tahkir ederek kendi sözünü geçiremezsiniz, diyalog bu değil, ortak paydalarda buluşmak bu değil." ifadelerini kullandı.
"GETİRDİKLERİMİZİN HANGİSİ GÜNEŞİN ALTINDA SÖYLENMİŞ YENİ BİR SÖZDÜR"
Paketin gizli saklı hazırlandığı eleştirilerine de cevap veren Hüseyin Çelik, "Getirdiklerimizin hangisi güneşin altında söylenmiş yeni bir sözdür, aklın yolu birdir, sayın başbakanımız veciz bir şekilde ifade etti, programımızda ne varsa, parti programımızda 2001’de ne varsa, sonraki hükümet programlarımızda seçim beyannamelerimizde ne varsa, son olarak 2011’de yayınladığımız hedef 2023 isimli seçim beyannamesinin ileri demokrasi bölümünde ne varsa, 2023 siyasi vizyon belgemizde ne varsa, akil insanların vatandaşın nabzını tutarken getirdikleri 7 bölgeden ne varsa, olması gereken olmaması gerekenler, bunlar derlenip toparlanmış ve bir paket olarak halka arz edilmiştir. Eksiği var mı fazlası var m? Elbette var. Bir asırda birikmiş tahribatı bütün sorunları sihirli bir dokunuşla bir anda halledebilecek yeryüzünde bir siyasi irade yoktur." şeklinde konuştu.
"AK PARTİ’NİN ÇOĞUNLUK SİSTEMİ GETİRMEK GİBİ BİR NİYETİ YOK"
Ardından seçim sistemi konusundaki eleştirilere cevap veren Çelik, şöyle konuştu: "3 seçenek sunduk. Arkadaş biri çıktı dedi ki barajı kaldırıyorlar deniz getiriyorlar. Yüzücü acemi olursa havuz bile olsa boğulur, havuz da olsa ırmak da göl de olsa baraj da olsa deniz de olsa fark etmez. Bunlar siyasetin acemisi, hangi seçim sistemi yüzde 2,3,5 oy alan partiyi iktidara taşı? Efendim çoğunluk sistemi getirecekmişiz de bu da felaket olacakmış, Demokrat Parti’nin 52’de iktidara gelmesi gibi olacakmış. AK Parti’nin çoğunluk sistemi getirmek gibi bir niyeti yok, biz nispi temsil sisteminden hiç vazgeçmedik. Daraltılmış bölgede 5 mv yarışacak diyoruz ya orada da nispi temsil uygulanacak. Siyasetin cahili olanlar televizyonlarda konuşuyor hayretler içinde kalıyorum. Barajlı 10 sistemi nispi temsil devam edecek. 5 vekili olan bölgede baraj otomatikman yüzde 20’ye çıkmıyor m? Hayır çıkmıyor. Kaça çıkıyor. En yüksek oy alan partinin oyunun beşe bölünmesinden çıkan sonuç neyse ona çıkıyor. Ha biz bunu istemiyoruz. Dün bir gazeteci yazmış. 3 seçenekle bizi niye karşı karşıya bırakıyorsunuz. Her seçim çevresine bir milletvekilinin hücre yarıştığı bir sistem getirsenize. Ben de o arkadaşa nazikçe dedim ki sayın x, işte buna dar bölge diyorlar. Biz zaten bunu önermişiz. Dolayısıyla bilmeden fikir ve bilgi zemininde olmadan konuştuklarımız boşa gider. Çok alan partinin lehine olur. Bugünkü sistem öyle değil m? Hangi sistemi getirseniz böyle olur. Yüzde 10 barajı fiilen anlamını yitirmiştir. CHP’nin baraj problemi yok, MHP’nin yok, AK Parti’nin zaten yok. BDP de etrafından dolanarak hallediyor o işi zaten. Yüzde 10 barajının pratikte bir faydası yok zaten."
"EŞ BAŞKAN DERDİMİZ YOK"
Ardından pakette yer alan eşbaşkanlık konusuna değinen Çelik, "Bugün bazı köşe yazarları yazmış: AK Parti'de eş başkanlar falan. Bizim böyle bir derdimiz yok. Bize eş başkanlık lazım da değil. Baktık ki muhalefet liderleri partilerini yönetemiyorlar onlara bir imkan hazırlayalım dedik yanlarına bir adam getirsinler yedek medek bişey yapsınlar. Sayın Sarıgül bekliyor şimdi Kılıçdaroğlu ne zaman çağıracak gel ben bu işi yapamıyorum bu işi beraber idare edelim demesini bekliyor. Ama AK Parti'nin böyle bir niyeti de yok böyle bir planlaması da yok." dedi.
TUTUKLU ÖĞRENCİLER
Hüseyin Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tutuklu öğrenciler konusundaki eleştirilerine dedeğin: "Sayın Kılıçdaroğlu 'şu kadar öğrenci içeridedir' diyor. Şu anda Türkiye’deki 356 cezaevinde 157 üniversite öğrencisi var. Peki ne yapmış bunla? 81’i hükümlü. Mahkum. Yargı onunla ilgili kararını vermiş. Onlar hükümlü de olsa olsun biz onları çıkaralım öğrenci değil mi girmesin cezaevine. Ben öğrenciyim burayı yakıp yıkıcam. Ben öğrenciyim arkadaşımı öldürücem. Neymiş peki bu hükümlülerin suçlar? Yaralama, yağma, uyuşturucu madde alma kullanma satma neyse…Terör. Terör birinci sırada, öldürme veya öldürmeye teşebbüs. Bunlar hükümlü. Tutuklu olan 76’sı nedir. Sebebi nedir bunların içeride bulunmasının. Terör uyuşturucu adam öldürme yaralama, suç işlemek amacıyla örgüt kurma." şeklinde konuştu.
"ENDİŞELİ LAİKLER DE BİZİM VATANDAŞLARIMIZDIR"
Çelik şöyle devam etti: "Bana basın mensupları soruyorlar endişeli laiklerin endişesi ne olaca? Endişeli laikler de bizim vatandaşlarımızdır onların endişeleri varsa endişeleri de bizim için saygıdeğerdir. Şüpheleri varsa bir tereddütleri varsa onu gidermek de bizim boynumuzun borcudur. Nitekim hiçbir şekilde insanların hayat tarzına ilişilemez hükmü bunun için getirilmiştir. Kanun maddesi yazılırken de bu çok net şekilde ifade edilecektir. Hiç kimse hayat tarzından dolayı sorgulanamaz, hor görülemez, ayrımcılığa tabi tutulamaz. Ayrımcılıkla mücadele ile ilgili olarak burada çok önemli hükümler var. Nefret suçu başlı başına çok önemli bir hükümdür. Hiç kimsenin hayat tarzına müdahale edilemeyeceği anlamına gelir bunlar."
"BAHÇELİ, GRUP TOPLANTISINDA ANDIMIZ OKUSUN"
Hüseyin Çelik, andımızın kaldırılması konusundaki eleştirilere de cevap verdi: "Hani şunu anlarım diploma törenleri esnasında mecliste milletvekilliği yemini bazı mesleklere girerken bu yapılır. Dünyada örnekleri var. Ama her sabah her sabah minicik çocukları soğukta karda kışta sıraya geçirip bunu yapmanın ne manası var. Ben 2003te ilköğretim yönetmeliğini değiştirip yabancıların and içme mecburiyeti yoktur hükmünü getirdim diye kıyamet kopardılar. Antalya’da yaşayan Alanya’da yaşayan Almanlar, Bodrum’da yaşayan, İngilizler bana müracaat ettiler ‘sayın bakan biz çocuklarımızı torunlarımızı sizin okullarınıza gönderiyoruz her sabah çocuklarımızı sıraya geçiriyorlar’…Türküm doğruyum çalışkanımı varlığım Türk varlığına armağan olsun…Şimdi bu hızlı hamasi ulusalcı nutuklar atan ulusalcılardan birine dedim ki 'Almanya’daki Türklerin çocuklarını sıraya geçirseler her sabah ben Germenim. Varlığım Germen varlığına armağan olsun' dedirtirlerse ne yaparsın dedim. 'Almanya’yı başlarına yıkarız' dedi. Tutarlı olalım empati yapalım. Her sabah başkasının çocuklarına yalan söyletmek zorunda mıyı? Bahçeli andın unutulmasını istemiyorsa MHP’nin her grup toplantısında kendisi söyleyip orada katılanlar da tekrarlayabilirler."
AK Parti Sözcüsü Çelik, konuşmasında CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in dün Reyhanlı’ya ilişkin açıklamalarına da değindi. Çelik, "Bu arada CHP’nin değerli genel başkan yardımcılarından biri Gürsel Tekin dün ismi gibi gürledi. Reyhanlı saldırısında şu kadar insanımız öldü dedi. Ve bunun El Kaide tarafından yapıldığı ortaya çıktı dedi. Ve böylelikle THKP-C’yi tertemiz hale getirdi. Bizden cevap bekliyor. Sayın Tekin biz öyle acur macur davranmayız. Bak işte cevap veriyorum. Bu olaydan sonra 20 kişi tutuklanmıştır. Şu anda gözaltındadır. Sorgulanmıştır ve 7 kişi de aranıyor. Tutuklananlar şunu itiraf etmişlerdir: muhaberat ile irtibatı olan Suriye rejimi adına çalışan Miraç Ural, ki THKP-C acilcilerin elebaşısıdır, onunla irtibat halinde araç ve gerecin temin edildiğini ve saldırının gerçekleştiğini itiraf etmişlerdir. Mahkeme nihai hükmünü vermemiştir. Peki El Kaide iddiası nereden çıktı. Esad yanlısı onun adına bir internet sitesi böyle bir iddiada bulunmuş. Bağımsız kaynaklar bunu teyit etmemiş El Kaide kendisi üslenmemiş. Bu manzara da ortadayken. Bunlarla olan ortak muhabbetiniz çıktı. Kendi aklınca bizi El Kaide ile ilişkilendirmeye kalkışıyorlar. AK Parti’nin hiçbir terör örgütüne ilgisi, terör örgütüne sempatisi olmaz."dedi.
"BİR DELİKANLININ CESEDİ ÜZERİNDEN İDEOLOJİK HESAP YAPMAK GAYRİ İNSANİ"
Son olarak Gülsuyu’nda yaşananlara değinen Çelik, "İnsanların cesetleri kanı üzerinden siyaset yapmak bizatihi gayri insani bir şeydir. Maltepe Gülsuyu’nda bazı şeyler oluyor. Burada öldürülen bir vatandaşımız Halk Cephesi üyesi olduğu bilinen bir vatandaşımız Armutlu’ya götürülüyor ve orada 3 gündür örgüt biz bunu götüreceğiz ille de gösteri yapacağız buradan kendimize delikanlının cesedi üzerinden malzeme çıkaracağız inadında bulunuyor. Neticede orada örgütlerin devreye girmesini sağlamak üzere emniyet gülsuyuna götürülmesine karar verdi. Bir insanımızın burnunun kanaması bile bizim açımızdan çok teessüf edilecek ve hepimizi kedere boğacak bir olaydır. Keşke gençlerimiz toprağa düşmese. Ölen bir delikanlının cesedi üzerinden ideolojik hesap yapmak gayri insanidir. Bırakın insanlar kendi çocuklarını hiç olmazsa hayattayken bunlara raht vermediniz hiç olmazsa cesedini rahat gömsünler."
POLİTİKA
Sayfa başına git
