Kadın çoban İzmir Koyun Keçi Panayırı’na katılacak

Haberler / Güncel

4 Eylül 2013 Çarşamba 12:10

PAYLAŞ

Kayseri'nin Yahyalı ilçesindeki yaylalarda koyun ve keçi yetiştiren kadın çoban Afife Küçükbenli, 14-15 Eylül 2013'te İzmir'in Seferihisar ilçesinde düzenlenecek 3. İzmir Koyun Keçi Panayırı’na katılacak. Burada küçükbaş hayvan yetiştiriciliği hakkında düzenlenen panelde bir konuşma yapacak.

Eşiyle birlikte 10 yıl önce bin dolar vererek 10 koyun ve ve üç keçi alan Küçükbenli, şimdi 250 koyun ve 125 keçisiyle alışılmamış bir hayat yaşıyor. Hakkında çıkan haberlerle bir anda ilçesinde ilgi odağı haline gelen Küçükbenli, ilkokul mezunu olmasına rağmen dünyayı gezen, okumayı ve kendini geliştirmeyi seven renkli kişiliğiyle medyaya konu oldu. Türk edebiyatındaki birçok eseri okuyan, şimdilerde ise Rus edebiyatına merak saran Küçükbenli, okuma sevgisiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da dikkatini çekti. Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü tarafından, “Yılın Sıradışı Okuyucusu” ödülüne layık görüldü.

Afife Küçükbenli, İzmir Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği’nin öncülüğünde ve Seferihisar Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenecek panayıra katılmaktan gurur duyacağını söyledi: “Kadın yetiştiricilerle biraraya geleceğim için heyecanlıyım. Deneyimlerimi onlarla paylaşmak ve onların da yeni girişimlerinde bulunurken karşılaşacakları zorluklarla, işin keyifli yanlarıyla ilgili sohbet etmek için sabırsızlanıyorum.” dedi.

Hayvanlarının hepsinin bir ismi olduğunu anlatan Küçükbenli, "Hepsine ait arşiv tutuyoruz. Hangisi hangisinin çocuğu, doğum tarihleri, isimleriyle birlikte hepsi kayıt altında. Ayrıca geçirdikleri hastalıklar ve aşılarını da kaydediyoruz. Hepsinin notunu ben tutuyorum." şeklinde konuştu.

Afife Hanım, ilkokul mezunu olmasına rağmen üç çocuğunun da üniversitede okuduğunu belirterek, "Kızım, eğitiminin bir kısmını İtalya'da aldı. Biz de zaman zaman İtalya'ya gidiyoruz. Orada tanıştığımız aileler var. Onlar da bizi yaylada ziyaret ettiler, çadırımızda misafir oldular." dedi. Çok sevdikleri İtalyan aileden izin alarak, onların isimlerini de hayvanlarına verdiklerini kaydeden Küçükbenli, "Örneğin koçumuzun adı, o ailenin reisi Giovanni. Evin kızı Rita'nın adını bir koyunumuza, oğullarının ismi Juseppe'yi de küçük koçumuza verdik. Evin annesi Marisita'nın adını da bir başka koyunumuza verdik." diye konuştu.