Ege Postası
Geri

Karabağlar'da salvo arası nikah

Uşak'tan İzmir'e geçen CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Karabağlar Belediyesi tarafından düzenlenen '89. Yılında Cumhuriyet ve Demokrasi' konulu panelde konuştu. Muharrem İnce'nin konuşmasının ardından panele Dilek Tat ve Ceran Doğan'ın nikahının aynı yerde kıyılması için yarım saatliğine ara verildi. Nikahı, CHP'li Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm kıydı. Karabağlar Belediyesi yetkilileri panelin daha önce Uzundere'de yeni yapılan tesislerde yapılmasının planlandığını, ancak son anda meydana gelen bir aksilik nedeniyle Çalıkuşu Kültür Merkezi ve Nikah Salonu'na alındığını, nikahın tarihinin daha önceden belirlendiği için panelin bölündüğünü ifade etti.
Karabağlar'da salvo arası nikah
Haberler / Yerel Yönetimler
5 Kasım 2012 Pazartesi 10:32
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İZMİR -Uşak'tan İzmir'e geçen CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Karabağlar Belediyesi tarafından düzenlenen '89. Yılında Cumhuriyet ve Demokrasi' konulu panelde konuştu. İnce, konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti Hükümeti'ne yüklendi.

AK Parti'yi 'Beş parmağın yanından çıkmış 6. parmak' olarak tanımlayan İnce, şöyle konuştu:

"Acaba Cumhuriyet tehlikede m? Biz mi abartıyoru? Telaş içinde miyiz, yanlış mı düşünüyoru? Biz, Adalet Partisi ile rakip olduk DYP, MHP, ANAP ile rakip olduk. Biz kazanmadık, onlar kazandı. Türkiye'de siyasi partiler bir elin parmakları gibiydi. Ama bunlar yandan çıkmış 6. parmak gibi. Bunlar tehlikeli, bunlar yaptıkları işin kutsal olduğuna inanıyor. Moğollara benziyor, fethediyor, yakıyor, yıkıyor, diz çöktürüyor ve yaptıkları işin kutsal olduğuna inanıyor. Osmanlı kurulduktan sonra Moğollar geldi Osmanlı'yı yendi. 1413'e kadar Osmanlı Fetret Devri'ni yaşadı. Bu dönemde Osmanlı dağılmıştır. Türkiye'de on yıldır Fetret Devri yaşıyoruz. Bunlar yenilir m? Umutsuz muyu? Bunları 2002 den beri yenemedik. Recep Tayyip Erdoğan 1986'da milletvekili adayıydı sandığın dibinde kaldı, 1989'da Beyoğlu Belediye Başkan adayıydı sandığın dibinde kaldı. 1991'de 1. sıra milletvekili adayıydı. Tercihli sistem vardı, yine sandığın dibinde kaldı. Bizim Recep Erdoğan'ı o günlerine geri göndermemiz lazım."

'BİZ MEYDANLARDA KURULDUK'

CHP'nin savaş meydanlarında, AK Parti'nin ise beş yıldızlı otellerde kurulduğunu, iki parti arasındaki en büyük farkın da bu olduğunu belirten İnce, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biliyorsunuz dindarlar, dindar geçinenler ve dinden geçinenler var. Müslümanlar da ikiye ayrılıyor. Bizim gibi kalu beladan beri Müslümanlar var bir de Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra Müslüman olanlar var. Bizim ilk farkımız şu; Bizim partimizin kurucuları Atatürk ve arkadaşlarıdır. Kurtuluş Savaşı bittikten sonra Fevzi Çakmak ile araları açılmıştır. Fevzi Çakmak ayrılıp başka parti kurmuştur ama hiçbir CHP'li kalkıp ona hakaret etmez. Biz onlara saygı duyarız. Ama onlar İsmet Paşa'ya hakaret ediyor. İsmet Paşa partimizin kurucusu, öleli 40 yıl oldu, evlatları miras için birbirine girmedi, sizin Hoca öleli iki yıl oldu çocukları birbirine girdi. İkinci farkımız; biz cephelerde kurulduk bu nedenle Cumhuriyet Bayramı'nı meydanlarda kutlarız. Onlar beş yıldızlı otellerde kuruldular o nedenle de Cumhuriyet Bayramı'nı pastanede kutluyor. Biz Cumhuriyet Bayramı'nı yürüyerek kutlamayı severiz, onlar yürütmeyi sever. Onlar ABD'den biz Allah'tan korkarız, onlar Recep Tayyip Erdoğan'a dokunmayı ibadet sayar. Onların çocukları polisi hizaya çeker, bizim çocuklarımız biber gazına direnmeyi öğrenir. Onlar Recep Tayyip Erdoğan'ı tek adam olarak kurultay salonlarına pop sanatçısı gibi sokar, bizim liderimiz halkın arasında dolaşır."

'CANDAN KONUŞUNCA KÜFÜRLÜ, CAMDAN KONUŞUNCA KÜLTÜRLÜ'


Türkiye'nin dış politikasının hiçbir hükümet zamanında bu kadar ucuzlamadığını ifade eden İnce, AK Parti'nin dış politikayı mezhep üzerinden yürüttüğünü ileri sürdü. İnce, "Akılları o kadar basıyor. Dış politikamız bu kadar ucuz m? Tayyip bize 'Esat'la bunlar aynı mezheptendir' diyor. Ertesi gün kalktım ben konuştum sonra bana cevap verdi. Kendisi candan konuşamaz camdan konuşur. Candan konuşunca küfürlü camdan konuşunca kültürlü konuşur. Bir gün cam bozuldu ortada kaldı. Ben de buradan soruyorum. Siz Obama ile aynı mezhepten misiniz ki aynı politikayı güdüyorsunu? Ben, Meclis'te Esat'ın canı cehenneme, Obama'nın da canı cehenneme dedim. Sen Obama'ya canın cehenneme diyebilir misi? Diyemezsin. Sende güvercin kadar yürek olsa dersin ama diyemiyorsun. Ben buradan bir kez daha söylüyorum. Esat'ın da canı cehenneme, Obama'nın da canı cehenneme, senin de canın cehenneme" diye konuştu.

'AYAKTA DURAMAZLAR'

Bütçe açıkları nedeniyle de hükümete yüklenen Muharrem İnce, bütçedeki açığın vatandaşlardan çıkartılmaya çalışıldığını anlatarak, açığın asıl nedeninin hükümet olduğunu dile getirdi. İnce, "Maliye Bakanı 2013 Bütçesi hazırlıklarını anlatırken `açık var diyor, terörle mücadele ettik' diyor. Bunu söyleyeceğinize Meclis'te 13 bin Euro'ya kaç danışman çalışıyo? Libya'ya kaç bavul para gönderdiniz. Başbakan'ın bir uçağı vardı nasıl 7 uçak old? Bin 500 korumanız vardı 2 bin 500 mü old? Başbakan korumasız gezemez. Bakmayın siz onun işçiye, çiftçiye kabadayılık yaptığına o korumaları olmadan kapıya bile çıkamaz. Zannetmeyin ki sizi düşünen bir anlayış var. İngiliz viski şirketlerinin vergi borcunu affetti mi, bunu biri çıksın açıklasın. Başbakan, Blair ve Cameron ile anlaşma yaptı ve İngiliz viski şirketinin 500 milyon dolar vergi borcunu af edeceğini söyledi. Adamlar özel uçakla geldiler, anlaştılar ve torba yasanın içinde geçirdiler. Bunlar içkiyi sevmez ama ondan para kazanır. Alkol bizim dinimizde haramdır içen sarhoş olur. Yetim hakkı yemek te haramdır ama sarhoş olmazsın. Yetim hakkı yemekten sarhoş olunsaydı AKP'lilerin hiçbiri ayakta duramazdı. O yüzden CHP Tüzüğü'nün bana verdiği yetkiye dayanarak hakkımızı size helal etmiyoruz" dedi.

AÇIKLAYABİLİYORSAN AÇIKLA

TBMM'de kurulan Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun amacının askeri darbeleri araştırmak olmadığını, AK Parti tarafından yapılan sivil darbeye kılıf hazırlamak için komisyon kurulduğunu ileri süren İnce, şöyle devam etti:

"Komisyon üyesi bir AKP milletvekili bir medya patronuna 28 Şubat sürecinde devletten kredi alıp almadığını soruyor. Ben de soruyorum Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken hangi medya patronuna belediyenin imkanlarını peşkeş çekti? Altı üstü dört ay hapis yattın üstelik mahkemeden hüküm giyerek yattın demokrasi kahramanı oldun bizim Balbay 4 yıldır içerde. Koşullarınız da aynı değil, Balbay'ın ki çok daha ağır. Sen balık, kebap partileri yaptın. Bir konuşmasında konuşmasında 1980'den önce Metris'te yattığını söyledi. Araştırdım Metris 1981'de açılmış. Darbeden önce Metris yok. Bu ülkede darbeler solculara yapılmıştır. Sana ne oluyor. Sen o zaman İETT'de top oynayıp bisküvi satıyordun, bizim arkadaşlarımız işkence gördü. Bütün işkence aletlerinin ayrı ayrı ismi vardı. O işkenceciler de bugün kendini Müslüman olarak tanıtıyor."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a birtakım sorular sorduğunu ancak herhangi bir açıklama alamadığını ifade eden İnce, "Sayın Başbakan, 27 Nisan 2007 gecesi saat 23.20'de e-muhtıra siteye kondu. Sen o saatten sonra hangi iş adamıyla ne görüşmesi yaptı? Bir şey biliyorum ki konuşuyorum. Başbakan bizim telefonları dinlediği için biliyor bizim böyle bir gücümüz yok. 27 Nisan'da ne görüştün hangi işadamıyl? Yine soruyorum o bildiriyi yazan kişiyle Dolmabahçe'de ne görüştü? Hangi medya patronuna kredi verdi? Hangi gazetenin manşetine televizyonun haber bültenlerine müdahale etti? 12 Haziran 2011 seçimlerinden önce Yalova'da kaç kişiye telefon açtın `Bunu seçtirmeyin, ne yapın yapın 2-0 yapın bunu mecliste görmek istemiyorum' dedin, onlara ne vaat etti? Bütün bunlara rağmen, örgütünü paraya boğmana rağmen Yalovalılar seni sandığa gömüp beni Meclis'e gönderince 'Kahretsin yine başaramadık' dedin mi demedin mi'"

"BİAT ETMEYECEĞİZ"

Türkiye'de son yıllarda siyasette yükselmenin anahtarını 'tarikata bağlılık, Başbakan'a yağcılık ve sünnete uygun bıyık' olarak tanımlayan İnce, "Biz böyle ortamda korkmayacağız, biat etmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz. Yandaş medya saldıracak, çocuklarınıza iş bulamayacaksınız hatta sizi de işten çıkartacaklar o günlerde hep Mustafa Kemal'i aklınıza getireceksiniz. Elbet CHP'li kardeşim elbet, bu memleketin sokaklarında gezecek hürriyet" diyerek konuşmasını bitirdi.

PANEL ARASI NİKAH

Muharrem İnce'nin konuşmasının ardından panele Dilek Tat ve Ceran Doğan'ın nikahının aynı yerde kıyılması için yarım saatliğine ara verildi. Nikahı, CHP'li Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm kıydı. Karabağlar Belediyesi yetkilileri panelin daha önce Uzundere'de yeni yapılan tesislerde yapılmasının planlandığını, ancak son anda meydana gelen bir aksilik nedeniyle Çalıkuşu Kültür Merkezi ve Nikah Salonu'na alındığını, nikahın tarihinin daha önceden belirlendiği için panelin bölündüğünü ifade etti.

Öte yandan Karabağlar Belediye Meclisi'nin AK Parti'li üyesi Mehmet Çelik'in de paneli ön sıradan izlediği ve İnce'nin konuşmalarını not aldığı gözlendi.

Nikahın kıyılmasının ardından panelin ikinci bölümüne geçildi. Muharrem İnce, programı dolayısıyla ayrılırken Ege Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Engin Önen'in yönettiği panel İzmir Ekonomi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Meltem Caniklioğlu'nun konuşması ile sona erdi.(DHA)

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası