İzmir'in Karaburun İlçesi'nde bir firma tarafından 3 yeni balık çiftliği yapılmasına ilişkin ÇED sürecinin başlatılmasının ardından Ambareski Köy Kahvesi'nde yapılmak istenen 'Halkın katılımı toplantısı' bölge sakinlerinin tepkisi nedeniyle gerçekleştirilememişti. Toplantıyı yapacak heyet, ikiye bölünmüş heyet başkanı tutanak tutamadan bölgeden ayrılmıştı. Ancak heyetteki diğer yetkililerin jandarma minibüsünde toplantının yapılamadığına dair tutanak tuttuğu ortaya çıktı. Çevreci avukat Şehrazat Mercan tutanağın bir yaptırımının olmadığını, hukuki sürecin önemli olduğuna dikkat çekti. Karaburun Belediye Başkanı CHP'li Ahmet Çakır, "Bizim tek amacımız bölgeye ilave balık çiftliği yapılmaması, mücadelemiz bunun için" diye konuştu.
Karaburun İlçesi açıklarına Agromey A.Ş. tarafından 3 milyon 870 bin metrekare alanı kapsayacak şekilde balık çiftliği yapılmak istenmesiyle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecini başlattı. Süreç kapsamında geçen salı firma ve bakanlık yetkilileri, bölgede yaşayan halkı bilgilendirmek amacıyla Ambareski Mahallesi'nde bir toplantı yapmak istedi. Karaburun Belediyesi, Karaburun Kent Konseyi, ilçedeki sivil toplum kuruluşlarının üyeleri ve bölgede yaşayanlar balık çiftliği yapılmasına karşı çıktı. Mahallede toplanan kalabalık üzerinde, 'Denizden rant çıkmaz denizden yaşam çıkar', 'Çiftlik zehri değil deniz kokusu istiyoruz', 'Karanfil kokulu kadınlar balık çiftliği istemiyor', 'Denizler balıkların Karaburun çocukların', 'Agromey korkma gı! Biz Karaburun', 'Çiftlik ne gı enginar mı dikiyonuz' ve 'Al çiftliğini git gari' yazılı dövizler taşıdı. Ayrıca mahallenin girişine de balık çiftliklerine karşı pankartlar asıldı. Kahveyi dolduran kalabalık, türküler eşliğinde yöresel oyunlarını sergiledi. Alkışlarla, 'Hadi gari, git gari' diyerek tempo tuttu. Bir süre sonra, firma ve bakanlık yetkilileri toplantının yapılamayacağını anlayınca kahvehanedekilerin de tepkisi üzerine jandarma eşliğinde bölgeden ayrıldı.
TUTANAK BİLMECESİ
İddiaya göre, toplantıyı yapacak olan heyettekiler ikiye bölündü. Bir kısmı kahvehane içine girerken, aralarında firma yetkililerin de bulunduğu diğer kısmı kahvehane dışında jandarma eşliğinde bir süre bekledi. Ardından da aralarında heyet başkanının da bulunduğu grup bölgede tutanak tutmadan jandarma eşliğinde ayrıldı. Ancak bugün ortaya çıkan bir belgeye göre, diğer heyette bulunanlar, iddiaya göre jandarma minibüsünde toplantının tepkiler nedeniyle yapılamadığına dair bir tutanak tuttu.
Çevreci avukat Şehrazat Mercan, tutanağın bir şey ifade etmediğini dile getirip, "Halkın katılımı toplantısının Türkiye'de bir yaptırımı yok. Toplantı yapılmadığı takdirde 'Şöyle olacak' diye bir şey yok. Uluslararası çevre sözleşmesine Türkiye taraf değil. Ona imza atmadığı sürece de bu toplantının bir yaptırımı yok. Bu toplantı yapılsa da yapılmada da ÇED süreci yürür. Halkın katılımı toplantısı artık komedi haline geldi. Halkın katılımı toplantısı 1 günlük bir toplantı değildir. Orada anket düzenlenmesi oradaki insanların görüşlerinin alınması gerekiyor. Ciddi bir itiraz varsa da proje geri çekilir. O zaman halkın katılımının bir anlamı olur. Yoksa öyle 1 günlük toplantıyla 2 saatlik film gösterimiyle bu iş komediye dönüyor. ÇED sürecinin daha sonraki aşamalarında, Karaburun'daki tepkilerin dikkate alınıp alınmadığını da göreceğiz. Bu tutanağın bir yaptırımı yok. Hukuki başlatıldı bunu de hep birlikte göreceğiz. Karaburun'da çok yoğun bir tepki var. Zaten daha önce AK Partili bir milletvekili Karaburun'un Özel Çevre Koruma alanı yapılması için bir proje geliştirmişti ve o başlatılan sürecin devam ettirilmesi gerekiyor. Bütün balık çiftlikleri kıyılarda tarımsal ürün deposu adı altında yem depolama ve işleme tesisi kurarlar. Plajda, turisttik alanda balık çiftliği olmaz. Çiftliği denize de kursanız onun lojistik desteğini kıyılardan sağlayacaksınız o nedenle balık çiftlikleri bölgeye zarar verir" dedi.
"YENİ BALIK ÇİFTLİĞİ YAPILMASIN"
Bölgeye yeni balık çiftliği kurulmasıyla ilgili hukuki sürecin devam ettiğini kaydeden Karaburun Belediye Başkanı Ahmet Çakır, "Tutanak tutulsa da tutulmasa da biz esas amacımıza bakıyoruz. Biz buraya balık çiftliklerinin kurulmaması için ne yapabiliriz ona bakıyoruz. Aynı hukuk fakültesinden mezun olan iki hukukçu bu konuda farklı görüş bildiriyor. Benim tek istediğim şey; Karaburun Yarımadası'nda yeni bir balık çiftliği kurulmaması. Bizim tek derdimiz bu. İzleyeceğimiz yol ayrı ayrı olabilir. Bütün uğraşımız mücadelemiz bu, Karaburun Yarımadası'nın korunması gerekiyor. Bunu herkes söylüyor o zaman bu bölge korunmalı" diye konuştu. (DHA)