SERCAN AVCI/HABER SERVİSİ - Cumhuriyet Halk Partisi Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin’in üç günlük İzmir mesaisi başladı. Partisinin İl Başkanlığını ziyaret eden Keskin, burada yaptığı açıklamalarda ‘keskin’ ifadeler kullandı.
HEDEFİNDE BAŞBAKAN VE FIRAT VARDI
CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin’in makamında gerçekleşen ziyarette il yönetimi de hazır bulundu. Keskin, CHP İzmir milletvekili Birgül Ayman Güler’in “Türk ulusuyla kürt milliyeti eşit olamaz” sözleri üzerine AK Parti’den gelen eleştirilere tepki gösterdi, Adıyaman Milletvekili Salih Fırat’ın partiden istifa etmesini değerlendirdi. Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Keskin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011 seçimleri öncesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaşadığı boy tartışmasınada değindi.
“VİZYONSUZ SİYASETÇİLER HEDEF SAPTIRIYOR”
Geçtiğimiz gün babasını kaybeden ve memleketi Denizli’de dün cenaze törenine katılan Keskin üç günlük programı çerçevesinde geldiği İzmir’de ilk olarak partisinin İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Keskin, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in “Türk ulusuyla Kürt milliyeti eşit olamaz” sözleri nedeniyle partiye yönelen eleştirilerin haksız olduğunu öne sürdü. Artan eleştirilerin pervasız ve acımasız olduğunu belirten Keskin şunları söyledi, “ CHP için tarihi geçmişiyle birikimi ve kültürüyle bağdaşmayacak ağır sözler sarf edildi. Sepetinde pamuk olmayan, söyleyecek sözü olmayan, vizyonsuz siyasetçiler hedef saptırmak için bunu bir siyasi yöntem olarak uygularlar. AKP’nin Genel Başkanı da dış ve iç politikada beceriksizliği ve çapsızlığı ortaya çıkınca hedef saptırıyor. En ağır itham CHP’nin kafatasçı, faşist bir parti olduğuna ilişkin yalandır. Devlet adamına yakışmayacak fütursuz iddiadır. Başbakan seçim döneminde ‘boyunuzu bırakın soyunuzdan bahsedin’ diyerek faşist bir anlayışın en kaba örneğini verdi. Türkiye, inanç cumhuriyeti, etnisite cumhuriyeti değildir. Siyasi bilinç cumhuriyetidir. Bu da vatandaşlık bağı ile oluşturulur. Devletin ilgi alanından inancı ve etnik yapıyı çıkarmıştır. İnsanlar cumhuriyet vatandaşı olarak en üst düzeyde saygı gösterilme hakkına sahiptir. O cumhuriyet, insanların inançlarından ve etnik yapılarından üstünlük sağlama ve aşağılamanın önüne set çekmiştir. Tarihin çöp sepetine atmıştır. Bu cumhuriyetin kurulmasında yayılmasında CHP’nin de rolü vardır. Kimseye ırksal ve inanç odağında bakmamız söz konusu değildir. Hiçbir yurttaşımızı etnik yapı ve inancından ötürü dışlamak dudak bükerek bakmak CHP gündemi olmamıştır ve olmayacaktır. Cumhuriyetin vatandaşlık kavramını Anadolu insanının çimentosu olarak görüyoruz. Laikliği toplumun barış içinde yaşamanın vazgeçilmez koşulu olarak görüyoruz.”
“YOLA DEVAM EDİYORUZ”
CHP’deki bireysel çıkışların parti şahsiyetine bağlanmasını ve partinin suçlamasının, Başbakan’a yakışmayan çok yanlış bir davranış olduğunu öne süren Keskin, “ Bu durum, tartışmaya neden olmayacak bir berraklıkta tüzükte tespit edilmiştir. Bu görev partinin genel başkanı ve parti kurultayına aittir. Onun dışında yapılacak açıklamalar kişilerin kendi görüşüdür. Kaldı ki bu yaklaşımları zemininden uzaklaştırarak yapmak doğru değildir. Biz yola devam ediyoruz. CHP’ye yapılan haksız suçlamaların insanların nezdinde nasıl tepki oluşturduğunu göreceğiz” dedi.
“HİTLER’İN BİLE YAPMADIĞI YAKLAŞIM”
Keskin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011 seçimi öncesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile girdiği boy tartışmasında işi soya getirdiğini hatırlatarak, şöyle konuştu: “Kişilerin çıkışı beni ilgilendirmiyor CHP ne ırkçılıkla ne teokratik bir anlayışla bağdaştırılamaz. Seçim sürecinde Başbakan’ın CHP Genel Başkanı’nın soyuna ilişkin sorguları, Almanya’da Hitler’in yapmadığı bir yaklaşımdır. Birgül Ayman Güler ve Hüseyin Aygün’ün açıklamalarını sakız gibi ele alıp sürekli olarak CHP’yi eleştiren köşe yazarları, gazeteciler, bir Başbakan’a yakışmayacak açıklamaları, CHP Genel Başkanı’nın soyunu, sopunu, inancını sorgulayan Başbakan’a karşı neden sessizliği yeğlemişlerdi? Bütün bunlar CHP’ye karşı iktidarın başarısızlıkları çıktıkça gündem değiştirmeye yönelik çabalardır. Güler’in hiçbir açıklaması CHP’yi bağlamaz. Sadece bir milletvekilidir. O açıklamanın doğruluğu ve yanlışlığı CHP tabanındaki arkadaşlarımız tarafından günü geldiğinde değerlendirilir. Siyasetçiler için en iyi hesap verecek süreç o değerlendirme süreçleridir. O günleri hep birlikte yaşayıp göreceğiz.”
FIRAT’IN İSTİFASINI İÇİN SİYASİ YOZLAŞMA DEĞERLENDİRMESİNİ YAPTI
İzmir Milletvekili Güler’in sözleri sonrası, CHP Adıyaman Milletvekili Salih Fırat’ın partiden istifa ettiğinin sorulması üzerine Keskin, “ “Bu yüzden istifa eden bir siyaset adamının eğer biraz siyasi etiği, anlayışı varsa, herhalde Adıyamanlılar’a emaneti teslim etmesi gerekiyordu. Türk siyasetinin en büyük yozlaşma noktası budur. Adıyaman’daki yurttaşlarımız oy verirken ya da arkadaşımız seçmenlerden oy isterken böyle yapay gerekçelerle partiden istifa edip milletvekilliğini sürdüreceğim diye açıklama yapmamıştır. Acaba böyle bir açıklama yapsaydı seçilme şansını yakalayabilir miyd? Türk siyasetinin bu siyasi etik dışı davranışlardan temizlenmesi gerekiyor. Arkadaşımızın istifasına Adıyamanlılar en sağlıklı yanıtı vereceklerdir” dedi.