ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşma yaptı.
Konuşmasının tamamını 17 Aralık'ta başlatılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna ayıran Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıdını dinletti.
Salih Yiğit isimli bir vatandaşın TBMM önünde "açım" diyerek kendisini yaktığını, 10 gün sonra da yaşamını yitirdiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, bu olayın ardından 17 Aralık operasyonunun yapıldığını söyledi.
Kemal Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Başbakan utanmıyor. Bizim halkımızın alışık olmadığı bir tip bu. İnsanlar utanır ama bunda böyle kavram yok. Kamuoyu baskısıyla 4 bakan istifa etti. Önce istifa etmediler, direndiler. Otobüsün üstünde 'beraberiz' mesajı verdiler. Bakanlardan biri, Başbakan'ı çok açık bir şekilde suçladı. İlk kez bir bakan, istifa ederek yolsuzlukların asıl kaynağının başbakan olduğunu ifade ediyor.
'O TABLO ÇOK NET'
Başbakan, ‘Oğlum Bilal’in üzerinden bana ulaşmaya çalışıyorlar’ diye açıklama yaptı. Bugün o tablo çok daha net önümüzde duruyor. Yıldırım hızıyla savcıları, polisleri, emniyet müdürlerini değiştirdiler.
Sonra Rıza Sarraf diye birisi çıktı, 4 bakanı teslim almış. Bir bakan, ‘Sana bir şey olmaz. Sana bir şey olursa ben önüne yatırım’ diye kendisini satmış bir adam.
'TAM TERSİNİ YAPTI'
Biz zannettik ki, Sayın Başbakan çıkacak, ‘Kardeşim bu ülkede yolsuzluk mu var, sonuna kadar gideceğim. Gitmeyen namerttir' diyecek. Ama tam tersini yaptı. Aksaray Valisi’ni İstanbul’a emniyet müdürü yaptı. İlk kez polislere talimat veriliyor; yargı kararlarını uygulamayın diye.
'DELİLLERİ YOK ETMEK İSTİYORLAR'
Telefon edilmesinden sonra 'O müsteşarın orada kalmaması gerekir' dedik. Sonra öğrendik ki, Adalet Bakanı da telefon etmiş. Adalet çökmüştür. Dört bakanla ilgili fezlekeler geldi. Bekledi, geri gönderildi. Adalet Bakanı fezlekesi geldi, iade edildi. Fezlekenin nereye gideceği belli olmadı. Doğrudan müdahale ediyorlar. Apar topar Adli Kolluk Yönetmeliği'ni değiştirdiler.
Yasal yollarla elde edilmiş delillerini yok etmek istiyorlar. Bu yasaların hiçbiri Bakanlar Kurulu’nda görüşülmedi. Elimizi vicdanımıza koyalım.
'BUNU ÖRTECEK BEZ YOK'
Zamana karşı yarıştalar. Rüşvet ve yolsuzluk davasını nasıl kapatırız bunun telaşındalar. Bütün amaç, bunun üzerine inşa edilmiş. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu o kadar büyük ki, bunu örtecek bir bez üretilmedi.
Recep Tayyip Erdoğan için ‘başçalan’ diye bir deyim kullandım. O zaman bazı arkadaşlar beni eleştirdi. Ama artık bugün anladık ki, kendisi ‘başçalan’. İnternete düşen ses kaydı bütün gerçekleri ortaya koyuyor."
Kılıçdaroğlu, Grup Toplantısı'nın bu bölümünde Başbakan Erdoğan ile Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarını dinletti. Kılıçdaroğlu, daha sonra sözkonusu konuşmanın metnini okudu.
'ÇOCUKLARINA ÜZÜLÜYORUM'
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hayatımın en üzücü gününü yaşıyorum. Allah kimsenin başına böyle bir şey vermesin. Milletin vicdanına sesleniyorum. İlk kez bir hükümet, devleti soymaya çalışıyor.
Bir ülkenin Başbakan’ı kendi ülkesini soymakla görevlendirilmiş. Erdoğan’a üzülmüyorum, çocuklarına üzülüyorum. Kendi hırsızlığına onları ortak ediyor. Nasıl babasın sen'
Erdoğan’ın hırsızlığı devlet sırrı olmaktan çıktı. Savcıya sesleniyorum, ‘hırsız’ diye pankart açan o öğrenci için hiçbir şey yapamazsınız.
'AĞRI DAĞI KADAR GERÇEK'
‘Benim sesim değildir’, ‘Bilal’in sesi değildir’ demiyor. ‘Montajdır’ diyor. Bugün ‘Kriptolu telefon da dinlenmiş’ diyor. Bu nedir, 'konuşmaların tamamı doğrudur' demektir. Biz kontrol ettirdik. Ağrı Dağı, Erciyes Dağı ne kadar gerçekse, bu tutanaklar da o kadar gerçektir. Hayatı yalan üzerine kurulu. Üzüldüğüm, ona inanan insanlar var. Nasıl milletin önüne çıkıyorsun, milletin nasıl yüzüne bakıyorsu? Ar damarı yok mu, böyle bir tablo olabilir mi'
'HALKINI SOYAN BİR BAŞBAKAN'
Sen önce hesabını ver. Sen de hiç utanma, ahlak yok m? Artık Recep Tayyip Erdoğan’a başbakan diyemeyiz. Hep söyledim, yalancıdan başbakan olmaz. Şimdi hırsızdan başbakan olmaz. Bir daha söylüyorum; ‘hırsızdan başbakan olmaz’. İlk kez halkını soyan bir başbakanla karşı karşıyayız. Dünya tarihinde görülmedi. Hollywood'daki film yönetmenlerinin bile aklına gelmemiştir. Göreceksiniz bunun filmi olacak.
'DEVLET KAYITLARINI YAYINLAYIN'
Ses mühendislerine sorduk. 'Hiç meraklanmayın, tamamı gerçek' dediler. Erdoğan’a çağrı yapıyorum, TİB kayıtlarını yayınlayın. Devletin kayıtlarını yayınlayın. Onları yayınlayabilir m? Yayınlayamaz. Nede? Hırsızdan başbakan olmaz.
MEDYAYA ÇAĞRI
Medya patronlarına sesleniyorum. Korkmayın. Sizin topluma karşı yükümlülüğünüz var. Benim sesimi kesebilirsiniz ama sokakta yurttaş sizi affetmez. Sizi havuz medyası ile aynı kefeye koyar. Ya havuz medyası olacaksınız ya da milletin medyası olacaksınız. Medyanın etik kurallarının arkasında duracaksınız. Dünya görecek, siz görmeyeceksiniz. Göstermek zorundasınız. Göstermezseniz başçalan kadar sizin de sorumluluğunuz var.
MECLİS BAŞKANI'NA TEPKİ
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Meclis TV’yi kestiriyorsun. Senin başbakanın hırsızlık yapacak, bunları söylemeyecek miyi? Cumhuriyet tarihin en büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla karşı karşıyayız.
'YA YURTDIŞINA KAÇ YA İSTİFA ET'
Benim sana tavsiyem, ya yurtdışına kaç ya da başbakanlıktan istifa et. Göreceksiniz, devleti soyan o koltukta oturamaz. O koltuktan gitmesi lazım. Çünkü hırsızdan başbakan olmaz."