Ege Postası
Geri

Konak Belediye Başkanı Pekdaş'la enine boyuna Damlacık

​Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, son günlerde sıkça tartışılan ve başta Damlacık halkı olmak üzere, kentteki meslek odaları, sivil toplum örgütleri, çeşitli dernekler ve yerel yönetimlerden büyük tepki toplayan Konak Tünelleri Projesi hakkında Ege Postası’na çarpıcı açıklamalarda bulundu. Projenin alelacele hayata geçirilen bir seçim yatırımı olduğunu dile getiren Pekdaş, Konak Tünelleri’ni enine boyuna masaya yatırarak, kendisine yöneltilen eleştirilere ve iddialara sert şekilde yanıt verdi.
Konak Belediye Başkanı Pekdaş'la enine boyuna Damlacık
Haberler / Yerel Politika
5 Temmuz 2014 Cumartesi 12:50
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Ulaştırma Bakanlığı ve Karayolları 2’inci Bölge Müdürlüğü ortaklığında yürütülen ve “tünel mağdurları” yaratan Konak Tünelleri Projesi’nin getirdiği tartışmalar sonrasında bölge halkı ile birlikte ortaya koyduğu duruşla dikkatleri üzerine çeken Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Damlacık semti hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Damlacık İzmir’i İzmir yapan yerdir” diyen Pekdaş, “O mahalleyi korumak zorundayız. Bizim belediye olarak  görevimiz orada sadece binaları korumak değil. Sosyal dokuyu, oradaki kentin kimliğini korumaktır. Mahalleyi yok ediyorlar, demek ki orada başka bir plan var. Damlacık bu insanlar ile var, orada İzmir’in tarihi var” sözleriyle “Damlacık nöbeti”ne başladıklarını ve sonuna kadar vatandaşın arkasında duracaklarını belirtti.
 
 
“DAMLACIK TİCARETE Mİ AÇILACAK'”
Tartışmalı tünel projesinin ardında birçok bilinmeyen olduğunu ve birçok gerçeğin halktan gizlendiğini kaydeden Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş  tünel yapılırken, insan unsurunun ikinci plana atıldığını söyleyerek şunları dile getirdi: “Konak Tüneli’nin amacının Damlacık bölgesinde yeni bir plan yapma arzusundan doğduğu apaçık belli. Son çıkan haritalar ve görünümle biz burayı düzenleyeceğiz diyorlar. Burayı düzenlerken ne yapacakları malum değil. Damlacık İzmir’in tarihi bir mahallesi. Yer altında kaç kat tarih, yer üstü kaç yıllık tarih… Biz binaları sadece bina olsun diye korumuyoruz. İnsanı ile, esnafı ile, yerel dokusu ile korumaya alıyoruz. Bu çalışma, burayı insansızlaştırmadır, bu bölgeyi ranta açmaktır, İzmir’i tarihinden kopartmaktır. Bir kent tarihteki izleri ile kent kimliğini korur. Kentlilik bilincini, kent tarihini, kent kültürünü korumak gibi bir görevimiz var bizim. Bu mahalle İzmir’in en eski mahallelerden bir tanesi. İzmir’in 147 yıllık belediyecilik tarihinde en önemli noktalardan birisi. Burada tarihi öneme sahip evler var. Buradan Metin Oktay gibi tarihi öneme sahip isimler çıktı. Kaldı ki, orada yaşayan insanlar var. Biz bu değerleri korumak zorundayız. Burada ne olacağı bilinmeyen, resmen açıklanmayan, planlara işlenmeyen bir durum söz konusu. Planda kamulaştırılacak alan, kamulaştırma sınırı diye bir şey olmaz. Ne için kamulaştırılacağını yazmanız gerekir. Kamulaştırıp ne yapacaksını? Burası yeşil alan mı olaca? Konut alanı mı olaca? Ticarete mi açılaca? Otopark mı, Pazar yeri mi olaca? Hukuk devletinde ben burayı kamulaştıracağım diye bir şey söz konusu değildir. Burada bize hayaller satıyorlar. Hayaller satmasınlar.”
 
“HÜKÜMETE GÜVENMİYORUM”
Konak Tünelleri dahil birçok konuda halkın görüşüne ve taleplerine önem verilmediğini söyleyen Konak Belediye Başkanı Pekdaş, “2011 yılından itibaren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na plan yapma yetkisini eline aldı. Demokrasi gelişiyor. Temsili demokrasi yetmiyor. Katılımcı, çoğulcu demokrasi diyoruz. Yerel yönetimler bu yetkilerini, odalarla, sivil toplum örgütleri, halk ile paylaşsın derken, merkezi hükümet yerel yönetimin elindeki yetkileri de kendi eline alıyor. Yerel yönetimlere bile danışmıyor, tamamen Ankara’dan bütün Türkiye’yi yöneten, tüm ülkenin plan yapma yetkisine sahip bir merkezi iktidarımız var. Bakanlık aracılığı ile planları onayıp bir gecede onayabilirler. Ben merkezi idareye güvenmiyorum. Burada bu mahalleleri biz koruyoruz. Kendi tarihimizi, kentli kimliğimizi, kent kültürümüzü koruyoruz. Damlacık’ı yeşil alan yapacağım diyorlar, inanmıyorum… Böyle niyeti olan bunu planlara yazar. Böyle niyeti olan o tünelleri yapmadan önce jeolojik etütleri yapar, ÇED raporu alır, İzmir trafiğine katkısı ne olacaktır, onu belirler. Bunları hiç yapmadan yer altından geçen bir yola başladılar. 1992’de başlamıştır dediler, bu yolun ihalesini bile yapmadılar. Bu kadar hukuk dışı davranan bir hükümete ve hükümet yetkililerin sözüne güvenmem. Söz vermesinler, ne yapacaklarsa planlara işlesinler” diyerek Karayolları Bölge Müdürlüğü tarafından son günlerde yapılan açıklamaları samimi bulmadığını belirtti.
 
BURASI KABİLE DEVLETİ Mİ'
Konak Tünelleri Projesi’nin mağduriyet yarattığına da değinen Pekdaş, inşaat çalışmaları öncesinde gerekli hiçbir resmi işlemin yapılmadığını da söyleyerek şunları dile getirdi: “Ben davamı açarım… Hukuki süreçleri bile işletmemize imkan tanımıyorlar. Baro Başkanı olduğum dönemde tünellerin iptali için davalar açacaktık. Tünel inşaatı 2012’de başladı, planlara 2013 yılında işlendi. Hem de bir gecede onamışlar. Burası kabile devleti m? Çadır devleti m? Ben yaptım oldu, bürokrasi arkadan gelsin... İdarenin her türlü işlem ve eylemine karşı yurttaşların dava açma hakkı var. Anayasa’nın 125’inci maddesi bunu diyor. Ama ben idarenin işlem ve eylemlerini dava konusu yapmaz haldeyim. Çünkü işlemi tesis etmiyor. 92’den önce burayı yapan firmaya verdim diyorlar. İhale bile yapmadan kapalı kapılar arkasında işler yürütüyorlar. Hukuk devleti şeffaf bir yapıdır. Hukuk devletinin yetkilileri yaptıkları tüm işleri, işlemleri kamuoyuna açıklamak, duyurmak, planlara işlemek, ihalesini yapmak durumundalar. Burada bunların hiçbirisi yapılmadı. O zaman ben bu yetkililerin hangi sözüne güveneyim'”
 
“BİZİM İŞİMİZ HAYALLER, UÇUK KAÇIK PROJELER DEĞİL”
Damlacık’ın yok olmasını istemediklerinin altını çizen Başkan Pekdaş, “Tüm dünyanın en önemli şehirleri, kendi tarihlerini koruyarak bugünkü haline gelmiştir. Kentlilik bilinci ve kent kültürü o tarihler üzerinde yükselmiştir. Bizde 8 bin 500 yıllık geçmişi ve yaşanan tarihi yok etmeye çalışıyorlar. Biz kökleri olan bir tarihin, bir medeniyetin üstünde yükselen çok önemli bir şehiriz. Forumlar, agoralar hep buralarda ortaya çıktı. Bu topraklar demokrasi fikrinin ortaya çıktığı topraklardır. Bunları yok etmek sevdasında olabilirler ama, biz bu tarihin yok edilmesine izin vermeyeceğiz. Biz bu mahalle kültürünü yaşatmakla görevliyiz. Biz İzmir’in kültürünü yaşatalım diyoruz. Hayaller, uçuk kaçık projeler değil bizim işimiz. İzmir’i İzmir yapan değerler ile birlikte geliştirmektir bizim işimiz” dedi.
 
“BEN HAYALİ KONUŞMUYORUM, PLANA GÖRE HAREKET EDİYORUM”
Konak Belediyesi hakkında son günlerde yerel basında ortaya atılan “Akıllarına yeni geldi”, “Yıkılacak mahallede altyapı çalışmasına başladılar”, “Kamu zararına yol açılıyor” ve provokatör olduğu ileri sürülen kişilere kendisinin destek verdiğine dair iddialara da sert tepki gösteren Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, “Kentlilik bilinci, hadi bu eskidi yıkalım, yerine  yenisini yapalım demek değildir. Kent bilincinde yakıp yıkmak diye bir şey yoktur. Hadi buraya çok katlı bina dikeklim, mahalleyi ortadan kaldırayım, buraya yeşil alan yapayım diye bir kent kültürü olmaz. Kent tüm izlerle birlikte vardır. Biz dün ortaya çıkan bir şehirde yaşamıyoruz. Binlerce yıllık bir geçmişe sahibiz. Bizim derdimiz İzmir’in mahallelerinin tarihinin yaşamasıdır. Burayı yıkıyorum diye bana tebliğ etmiş m? Plana işlemiş m? Ben planda bu değişikliği görmüyorum. Yıkım yapıyorsa o zaman bana resmi tebligat yapsınlar. Bu mahalle ortadan kaldırılıyor. Ama planlarda böyle bir şey yok. Benim planlarımda orası iki kata kadar izinli turizme açık konut alanı. Ben elimdeki plana göre hareket ediyorum. Onlar hayali konuşuyor. Ben ayaklarım yere basan şekilde, planlı şekilde hareket ediyorum. Kendi kafasındaki planlara göre kamu zararı yarattığımı söylüyorlar. Demek ki, büyük bir rahatsızlık yaratmışız ve ortada bir korku var” diye konuştu.
 
“İSTEMEZÜKÇÜ DEĞİLİM”
Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, geçtiğimiz günlerde dile getirdiği “Damlacık’ta nöbet tutacağız” söylemini de yineleyerek, sonuna kadar halkın arkasında duracaklarının sözünü vererek, “Ben Damlacık’ı koruyorum. İstemezükçü değilim. Gerekirse oraya yol  yapılsın. Ama öncelikle o yolun orada trafiğe olan katkısı nedir, onun hesabı yapılsın. Jeolojik etüt yapılsın. ÇED raporu alınsın, üstündeki binalar güçlendirilsin, zarar göremesin, yol yapılsın… Oradaki manzara güzel bir manzara değil, orada bir tarihi yok ediyorlar. Ondan sonra da şöyle oluyor, böyle oluyor derken, bir bakmışsınız ki orada binalar dikiliyor… Buradaki amaç da o… Damlacık kötü durumda ise bunun da sorumlusu biziz, sorumlusu devlettir. Orası SİT alanı. Koruma altındaki binalarda çivi çaktırılmadı. İdarenin görevi, devletin görevi o binaların bakımını yapmaktı. Bu hale getiriyoruz. Sonra bu binalar eskidi, yıkalım yenisini yapalım diyoruz. Bu doğru değildir” dedi ve “Belediye olarak halka sahip çıkacağız” mesajı verdi.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası