POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun Maliye Bakanlığı’nın Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan Doğal Yaşam Parkı’ndan vergi istemesini, ‘zulüm’ diyerek tepki göstermesini değerlendirdi. Şimşek, “Herkes kendi işine baksın. Maliye Bakanlığı olarak belediyelerimize ayrım göstermeden her türlü desteği verdik. Diyarbakır’a o parayı veriyorsak İzmir’e, İstanbul’a da o parayı veriyoruz. Belediyeler nerede olursa olsun ticari bir faaliyet ekonomik bir faaliyet söz konusuysa vergi yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır” dedi.

SERCAN AVCI/HABER SERVİSİ -İzmir'deki programı kapsamında Ak Parti İzmir İl Başkanlığını ziyaret eden Maliye Bakanı Mehmet Şimşek gündemi değerlendirdi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sabah saatlerinde Kent EXPO-Şehircilik ve Kent İhtiyaçları Fuarı”nın açılış töreninde Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun Doğal Yaşam Parkı'nda yürütülen faaliyetlerdeki gelirlerle ilgili bilgi alan vergi denetmenlerinin, belediyenin yükümlülüklerini yerine getirmediği sonucuna varmasını eleştirmesi ve uygulamaların aynı şekilde devam etmesi halinde Ege'de vergi rekortmeni olacaklarını kinayeli olarak söylemesini değerlendirdi. 

"AYRIM YAPMIYORUZ, BAKANLIĞIN PAY İSTEMESİ DOĞAL"
Hiç bir il ve belediye ayrımı yapmadıklarının altını çizen Şimşek, " Polemiğe girmek istemiyorum. Herkes işini yapsın.Bugüne kadar ayrım yapmadan tüm belediyelere destek verdik. Kamu yararına yapılmış bir parkta ticari bir faaliyet yapılıyorsa mevzuatta açık bir şekilde var bakanlık devreye girer Parkın içinde belediye ticari bir faaliyet yaptığı için Maliye Bakanlığı'nın buradan pay istemesi doğal. İzmir'i seviyoruz. İzmir'e daha fazla hizmet edilmesi için çabalıyoruz.İzmir'e ayrı bir uygulama yapmıyoruz. Bütün çabamız millet için...Alınan vergiler ülkeye hizmet için kullanılıyor. Siyaseten konunun başka taraflara çekilmesi doğru değil. Siyasi kamuoyu yaratmaya çalışıyorlar" dedi

"KİMSENİN ELİNDEN BİR ŞEY ALINMIYOR"
VADELİ İşlemler ve Opsiyon Borsası’nın (VOB) yüzde 17 hissedarı olan İzmir Ticaret Borsası (İTB), Türkiye’deki borsaları tek çatı altında toplamayı öngören Sermaye Piyasası Kanunu tasarısı çerçevesinde kurulacak Borsa İstanbul bünyesine katılma konusunu ve VOB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli'nin 'pes ettik' açıklamasını da değerlendiren Şimşek, " Türkiye'deki finans piyasalarını derinleştirmek ve İstanbul'u hem bölgesel hem de küresel olarak en büyük ilk 10 piyasa arasına sokmak gibi bir hedefimiz var. Bu çerçevede yeniden yapılandırma söz konusu. Burada ülke kazanacak. Herhangi bir şehrin kaybı yok, kimsenin de elinden bir şey alınmıyor. Türkiye'de piyasaları ne kadar derinleştirebilirsek millet o kadar daha fazla kazanacak şirketler kazanacak ülkemizde önemli bir mesafe kat edecek" dedi





Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, partisinin İzmir İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Bakan Şimşek, burada basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Şimşek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Eurozone’a karşı TLzone’ önerisini şu sözlerle değerlendirdi:
“ Ülke olarak dünya siyasetinde etkinliğimiz giderek artıyor. Türkiye eski Türkiye değil. Türkiye 1970’yi yılların sonunda 70 serte muhtaçken bugün çok şükür Türkiye yıllık resmi devlet yardımı 1.5 ile 3 milyar dolar arasında değişen bir ülke noktasına geldi. Türkiye hakikaten marka değeri yükselen bir ülke. Biz orta ve uzun vadede 2040- 2050’li yıllarda Avrupa’da ilk 3’ü hedefliyoruz. Dünyana da ilk 10’u hedefliyoruz.Türkiye önemli bir ülke. Türkiye’nin para biriminin uzun vadede bir rezerv olarak kullanılması yüksek ama şu an için tabi ki biz ülkemizin refahını artırmaya ekonomisini geliştirmeye demokratik standartlarını geliştirmeye odaklanmışız. Şu anda gündemimiz bu.”

AFRİKA VE ORTADOĞU AÇILIMI İLE KRİZ YAŞAMADIK
Bakan Şimşek, AB’deki mali krizin Türk ekonomisini de tehdit ettiğini, bunun Türkiye’nin en büyük ticari partnerinin Avrupa olmasından kaynaklandığını belirterek, Avrupa ülkelerinin ekonomileri küçülürken Türk ekonomisinin büyüdüğünü, bunun Afrika ve Ortadoğu açılımdan kaynaklandığını belirterek, şunları kaydetti:
“Türkiye, Avrupa bölgesi ile son yıllarda arayı o kadar hızla kapatıyor ki eskiden Türkiye çok fakirdi. ‘Birliğe alırsak sıkıntı yaratır’ diyorlardı. Türkiye çok hızla arayı kapatıyor. Altyapıda eğitimde her alanda demokratik standartlarda hızlı bir şekilde reformları ülkemize kazandırdık. AB’nin Türkiye açısından önemli bir bölge olduğu kanısındayım. Müzakere süreci çok önemli oldu, faydası fazla oldu. Krizi önemsemek lazım ama bu AB’nin önemini azaltan bir kriz değil. Avrupa Birliği’nin en güzel taraflarını örnek almaya bazı alanlardaki başarısından ilham almaya devam etmemiz lazım. AB Türkiye ilişkilerini çok önemsiyorum. Müzakere süreci her ne kadar hızlı ilerleme kaydetmiyorsa da önemsiyoruz. Bizim için önemli olan Türkiye’nin hızla reformdan geçiyor olması. Şu anda bile AB yavaş yavaş bunu idrak etmeye başladı. Türkiye AB için bir yük değil bir eksi değil tam aksine çok önemli pozitif bir değerdir. Giderek daha iyi anlaşılıyor ve takdir ediliyor diye düşünüyorum. AB’deki sıkıntı bizi de etkiliyor ama Türkiye son 10 yılda Ortadoğu ve Afrika açılımlarıyla krizin etkilerini sıfırladı. Türkiye’nin Ortadoğu ve Afrika’ya ihracatı artmasaydı Türkiye ekonomisi küçülecekti. Geçmişte bizi eleştirenler Türkiye’nin ekseni değişiyor tartışmaları yapanlar bu resme bakmalı.”