İZMİR - Ülkenin böyle bir duruma düşmesinden hiçbir şekilde memnun olmadıklarını dile getiren Genel Başkan Yardımcısı Kılıç, “Bir tarafta yolsuzluk, rüşvet, karapara aklama, ihaleye fesat karıştırma iddiaları var. Diğer tarafta ise tehditler, şantajlar, biriktirilen ve şimdi ortaya saçılan dosyalar var. Devlet içerisinde derin ve paralel bir yapılanmaya elbette müsaade edilemez. Bu tür yapılanmalar var ise sorumlular açığa çıkartılarak gerekli işlemler yapılmalıdır. Karşılıklı beddua, lanet ve tehditlerden ülkemiz kaybediyor, milletimiz kaybediyor. Birilerinin iktidar, makam ve menfaat kavgaları yüzünden Türkiye’yi çökertmesine bu milletin izin vermemesi gerekir.” şeklinde konuştu. Yaşanan gelişmelerle Türkiye’nin itibar kaybettiğini ve ekonomisinin de zarar gördüğünü kaydeden Saadet Partili Kılıç, bu restleşmenin Türkiye’ye maliyetinin 30 milyar dolar civarında olduğu öne sürdü.
‘Haktan ve hakikat’ten yanayız
Vatandaşların yaşanan gelişmelerde Saadet Partisi’nin hangi tarafta olduğunu sorduğunu belirten Kılıç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz iki taraftan yana da değiliz. Ne yolsuzluk ve rüşvetin tarafında, ne de tehdit ve şantajın tarafındayız. Biz sadece ‘Haktan ve hakikat’ten yanayız. Saadet Partisi olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkiye’deki bütün gelişmeleri, 44 yıldır siyaset sahnesinde yürüttüğümüz sorumluluk şuuru ve milletin vicdanı olma ilkeleriyle değerlendiririz. Türkiye’de yolsuzluk ve hırsızlıkla suçlanmayan tek parti Milli Görüş partileridir. Ne merkezi iktidarda, ne de