SERCAN AVC/HABER SERVİSİ -İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yeni süt projesi ‘süt kuzusu’nun tanıtım töreninin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Mülkiye Başmüfettişinin İçişleri Bakanlığı’nın onayıyla, 'İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin personeli ile ilgili devam eden yargılama sürecini etkilemek amacıyla, belediyede çalışan personelin zorla duruşmaya katılmasının sağlandığı ve bunun belediyelerdeki yetkililerce organize edildiği iddiası' konusunda ön soruşturma başlatması hakkında açıklamalarda bulundu. Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır ve Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ gibi konu ile ilgili mülkiye müfettişine ifade verdini belirten Kocaoğlu, soruşturmaya sert tepki gösterdi.
“BUNU ORGANİZE ETMEYE GEREK YOK”
Adliye binası önündeki kalabalığı organize edip oraya getirmelerinin mümkün olmayacağını belirten Kocaoğlu, “ Biz organize etmedik. Büyükşehirden 300 kişiyi kaçakçılık ve organizeye çağırıyorsunuz. 100 tanesine dava açıyorsunuz 40 tanesini cezaevine atıyorsunuz bunların içinde genel sekreterde var, daire başkanı da var, sendika başkanı da var. Var oğlu var!Bu insanlar İzmir’de yaşıyor bu insanların ailesi , akrabası, eşi dostu var. 20 bin kişini çalıştığı Büyükşehir’in bürokratları adliyeye götürülecek o adliyede bir Allahın kulu olmayacak.Bu mümkün m? Oraya zaten insanların eşi dostu gelse ailesi gelse kalabalık yapıyor. Bunu organize etmeye gerek yok. Organize etmek başka türlü olur” dedi.
“YAPILANLARIN BİR NİYETİ VAR KORKUTMAK”
Adliye binasına gelen kalabalığın kimseye saygısızlık yapmadığını sadece adalet istediğinin altını çizen Kocaoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü; “ Torbalı konuşmasından bu yana adalet istiyoruz.Ancak adalet bu şekilde kötüye doğru gidiyor. Bu yapılanların bir niyeti var. İnsanları korkutmak! Herhangi bir şey olursa adliyeye polis karakolunun önüne gelmesinler... Akrabalarını eşlerini anasını babasını aramasınlar… Bunun anlamı bu. Başka bir anlamını bilen varsa gelsin bana anlatsın. Ben şimdi çocuğum karakola gitse gitmeyecek miyim yanınd? Ya da ben gitsem çocuklarım gelmeyecek m? Buraya mı gidiyor Türkiy? Bunun anlamı bu. Hangi mantıkla müfettiş görevlendirilir. Hangi mantıkla Büyükşehir’e düzenlenen operasyon adliyede bulunmaya kadar varır. Biri çıkar umarım bize anlatır. Biz de deriz ki suçumuz buymuş. Öğreniriz. Bu kadar olmaz. Dört milyonluk kent böyle taciz edilmez. Bu kadar üstüne bir kentin gidilmez. İzmir ne yapmış. İzmirli ne yapmış belediye ne yapmış. 150 yıllık belediye tarihinde hiç yürürlükte olan uygulanmayan ne kadar yasa varsa sorgulandık biz. Hepsinden yüzümüzün akı ile çıktık. Bunu dünya alem biliyor. En son adliyeye gelmesini teşvik ettin mi etmedin m? sorgulanıyor. Vatandaş bu konuda teşvik edilmez. Kimse zorla bir yere götürülmez. 9 Eylül’de de zorla bir yere götürülmedi. Çağrı yaptık vatandaş geldi. Daha bir çok olay var. Bunlar acı. Bunlar İzmirliyi acıtıyor. Ben devlete millete saygımdan dolayı ifade verdiğimi açıklamadım. Belediye başkanlarımızda açıklamadı. Ben bunun üzerinde dahi durmadım. Siyaset malzemesi yapmak istesem o gün yapardım ama acıdım. Gerçekten de acıdım. Kendime m? milletime mi ' İzmirliye m? devletime m? acıdım bilmiyorum ama hem içim acıdı hem acıdım”