Ege Postası
Geri

Prof. Dr. Sevgi Kolaylı: Balın şifası 3 kutsal kitapta da övülüyor

Canik Başarı Üniversitesi, 2013 - 2014 eğitim öğretim yılına 'Bal Semineri' ile başladı. Seminere konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Sevgi Kolaylı, "Bal, başta Kur'an-ı Kerim olmak üzere Tevrat ve İncil'de de övülmekte olup eski Mısır...
Prof. Dr. Sevgi Kolaylı: Balın şifası 3 kutsal kitapta da övülüyor
Haberler / Güncel
6 Eylül 2013 Cuma 11:26
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Canik Başarı Üniversitesi, 2013 - 2014 eğitim öğretim yılına 'Bal Semineri' ile başladı. Seminere konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Sevgi Kolaylı, "Bal, başta Kur'an-ı Kerim olmak üzere Tevrat ve İncil'de de övülmekte olup eski Mısır ile Budist rahiplerinin de değer verdiği bir besindir." dedi.

        Canik Başarı Üniversitesi Bal Araştırma Merkezi'nin düzenlediği 'Türkiye Ballarının Kimyasal İçeriği ve Biyoaktif Özellikleri' konulu seminere Karadeniz Teknik Üniversitesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Kolaylı konuşmacı olarak katıldı. Seminer konuşmasında başta bal olmak üzere bal arıları tarafından üretilen diğer ürünlerinden propolis, arı sütü, polen ve arı zehiri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Kolaylı, tarihi binlerce yıl öncesine dayanan 'bal ile tedavi (apiterapi)' hakkında da sunum yaptı.

        Bugün yeni bir tedavi metodu gibi bilinen 'bal ile tedavi'nin en az 10 bin yıldır bilindiğine ve başta Kur'an olmak üzere hadis kitaplarında bal konusuna dikkat çekildiğine işaret eden Prof. Dr. Kolaylı, "Bal, başta Kur'an-ı Kerim olmak üzere Tevrat ve İncil'de de övülmekte olup eski Mısır ile Budist rahiplerinin de değer verdiği bir besindir. Balı, sadece bir besin olarak da düşünmemek gerekir. Modern tıp ilminin, kurucularından olan İbni Sina'nın yazmış olduğu tıp kitabında (El-Kanun Fit-Tıb) balın tedavi edici yönünü ele alır ve hastalıklara karşı hazırladığı onlarca reçetenin içeriğinde bal kullanır. Bugün yapılan araştırmalar balın bilinen tedavi edici özelliklerine yeni özellikler eklemiştir. Bal artık sadece bir gıda maddesi olmaktan çıkmış, karaciğer hasarı olarak da adlandırılan siroz hastalığının tedavisi başta olmak üzere modern insanın en büyük problemlerinden biri olan depresyona karşı da anti-depresan olmuştur. Bal, anti-mikrobiyal özelliği ile de hem virüsel hastalıklara/yaralara karşı kullanılmakta hem de kozmetik sektörünün temel maddelerinde birisidir." dedi.

        Modern dünyanın arı deyince sadece balı düşünmediğini, arıların ürettiği diğer ürünlerin de çok önemli olduğunu örneklerle anlatan Prof. Dr. Kolaylı, "Arı sokması olarak bilinen durumda arının iğnesi ile insan vücuduna aktardığı 'arı zehri', hassas bazı bünyelerde ölüme kadar varan alerjik rahatsızlıklara sebep olması yanında etkili bir ağrı kesici, eklem romatizması ve kas-iskelet ağrıları ile viral sinir enfeksiyonlarını tedavi edici olup aynı zamanda bağışıklık sistemi tedavisinde de kullanılan bir maddedir." dedi.

        Türkiye'de üretilen, 'deli bal' ve 'kestane balı' gibi çeşitli isimlerle anılan ballar hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Kolaylı, "Her yıl milyonlarca ton arı sütü, polen, propolis gibi çok değerli ve birer milli servet niteliğinde bulunan arı ürünlerimiz toplanmadıkları için heba edilmektedir. Arıcıları ve onlarla ilgili tüm kamu ve sivil toplum örgütlerini bu değerli ürünlerin toplanmasına acilen davet ediyorum." ifadelerini kullandı.

        Seminer sonunda Prof. Dr. Sevgi Kolaylı'ya teşekkür plaketi takdim edildi. Prof. Dr. Sevgi Kolaylı, daha sonra Bal-Mer'i gezerek Prof. Dr. Kamaruddin Mohd Yusoff'tan bilgi aldı.

        REKTÖR BEKDEMİR: BAL KONUSUNDA ARAŞTIRMA YAPACAK LABORATUVAR SAYIMIZ YETERSİZ

        Üniversite olarak bal konusuna büyük bir önem verdiklerini hatırlatan Canik Başarı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Bekdemir ise Türkiye'nin bal arısı kolonisi bakımından dünyanın sayılı ülkeleri arasında olduğunu ancak bal konusunda araştırma yapan laboratuvar sayısı bakımından olması gerekenden oldukça geride olduğunu söyledi. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa ile kıyaslandığında Türkiye’de 80 civarında tam donanımlı laboratuvar olması gerektiğini kaydeden Bekdemir, "Oysa bu sayı bugün 20 civarında. Canik Başarı Üniversitesi olarak 'Bal Araştırma ve Uygulama Merkezi' ile ülkemizin ilk 'Bal Araştırma Merkezi'ni bünyemizde açtık. Modern bir laboratuvar kurduk ve alanında uzman akademisyenlerle çalışıyoruz. Bu alanda çalışma yapacak, bilim adamlarına imkanlar sağlıyoruz ve onların da katkılarını bekliyoruz." diye konuştu.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası