Ancak bu davada tutuksuz yargılanan 6 sanıktan 5'i hakkında, aynı dönemde yaşanan benzer 3 ölüm olayından dolayı başka mahkemelerde dava açıldığı ve o suçlamalardan dolayı tutuklu oldukları belirtildi.
Seçkin Dengiz, geçen yıl kasım ayında Konak İlçesi Hatay semtinde bir büfeden satın aldığı sahte rakıdan zehirlenip hastaneye kaldırıldı. Komaya giren Dengiz, yaşamını yitirdi. Ölüm olayıyla ilgili soruşturma başlatan Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Dengiz'e sahte rakı sattıkları iddia edilen Bombay Market'i çalıştıran Habip B., Hatice B. ve Orçun Y., Çağdaş Metin F., Ertan Ö. ile Fedai Tufan T.'yi gözaltına aldı. 6 kişi, aynı nedenle meydana gelen diğer 3 ölüm olayından dolayı tutuklandı.
Seçkin Dengiz'in ölümüyle ilgili olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı Zeki Türer, 6 sanık hakkında 'Olası kasıtla kasten öldürme' suçunan ağır ceza mahkemesinde dava açtı. Savcı Türker, sanıklardan Orçun Y.'nin, Karşıyaka İlçesi'de bulunan evinde düzenek kurup sahte rakıyı ürettiğini, 8 liraya Çağdaş Metin F.'ye sattığını, diğer sanık Ertan Ö'nün de bunları 9 liraya alıp, terzilik yapan Fedai Tufan T.'ye 10 liraya sattığını belirtti. Savcı, Dengiz'in, gelen adli tıp raporuna göre 'metil alkol' zehirlenmesi sonucu öldüğünün belirtti.
Seçkin Dengiz'in ölümünden dolayı haklarında 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'müebbet' hapis cezası istemiyle dava açılan, başka suçtan tutuklu Hatice B., Habip B., Ertan Ö., Orçun Y. ve Çağdaş Metin F. ile terzi Fedai Tufan T., ile tarafların avukatları ve ölenin kardeşi Sultan Serap Dengiz duruşmaya katıldı. SEGBİS sistemiyle ifadeleri alınan sanıklar üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedi.
Sultan Serap Dengiz ise ifadesinde "Ölen benim ağabeyim olur. Kendisi yalnız yaşıyordu, daha sonra yeğenim Bülent Ecevit Yemişçi ile birlikte kalmaya başladı. Bülent, beni arayıp ağbeyimin rahatsızlandığını söyledi. Ambulansla kendisini hastaneye kaldırdık. Kendisi konuşucak durumda değildi. Ancak kaçak içki kullandığını Bülent bana söyledi. Hastanede ağabeyimin tedavisi yapılmaya çalışıldı, ancak kurtarılamadı. Ağbeyime satılan içki ile sanıkların bir ilgisi varsa kendilerinden şikayetçiyim. Davaya katılmak istiyorum" dedi.
Tanık olarak dinlenen Bülent Ecevit Yemişçi ise "Ölen teyzemin oğlu oluyor. 4-5 ay kadar kendisiyle aynı evi paylaştık. Seçkin 2-3 günde bir içki içen bir insandır. Seçkin'in Bombay tekel bayiinden ve pasaj içerisindeki terziden kaçak içki aldığını biliyorum. Bir iki kez kendisiyle aynı yerden içki almıştık. İçkileri içtiği gece bir kısmını içmiş bir kısmı duruyordu. Kendisindeyken içkiyi nereden aldığını sorduğumda, tekel bayiinden aldığını söyledi. Ertesi gün de rahatsızlandı" dedi.
Sanık Habip B., tanığın ifadesini kabul etmediğini belirtip, "Ben işyerimdeki bütün kamera görüntülerini polise verdim. Betonyol'daki bütün tekel bayiileri açıktan içki satışı yapmaktadırlar. Ben Seçkin'i tanımıyorum. Tanığı taksicilik yapması nedeniyle tanıyorum. Ancak tanığın Seçkin Dengiz ile birlikte gelip benden içki alması söz konusu değildir. İşyerimin ismi bu işle anıldığı için benim ismimi verdiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, sanık Orçun Y'nin ürettiği sağlığa zararlı içkiyi diğer sanıkların silsile yoluyla satmaları eylemleri nedeniyle daha önce de haklarında, başka kişilerin de ölmesi sebebiyle soruşturma yapıldığını, 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde kamu davası açıldığını ve yargılandıklarını belirtti. Davanın 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yürütülen yargılama ile hukuki, fiili ve sanıklar yönünden şahsi bağlantısı bulunduğu ve dellillerin birlikte değerlendirilmesi gereğinin açık olduğu vurgulandı. Bu nedenle dava dosyasının 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi dosyası ile birleştirilmesi için muvafakatları olup olmadığının sorulması için yazı yazılmasına karar verildi, duruşma ertelendi.
Sanıklardan 5'i hakkında üç ayrı ağır ceza mahkemesinde davaların açıldığı ve tutuklu oldukları belirtildi. (DHA)