Sürekli değiştirilen kurallar ata sporunun özelliğini kaybettiriyor
Kırkpınar dışında Türkiye’nin dört bir tarafında yapılan yağlı güreşlerde son zamanlarda pehlivanların en büyük sıkıntısı, kuralların çok sık değiştirilmesi. Er meydanına çıkan pehlivanlar, her yıl değiştirilen yağlı güreş...
Kırkpınar dışında Türkiye’nin dört bir tarafında yapılan yağlı güreşlerde son zamanlarda pehlivanların en büyük sıkıntısı, kuralların çok sık değiştirilmesi. Er meydanına çıkan pehlivanlar, her yıl değiştirilen yağlı güreş kurallarından oldukça rahatsız. Yüzyıllardan beri yapılan bu sporun, özelliğini yitirmeye başlandığını söylüyorlar. Denizli’nin Beyağaç ilçesinde düzenlenen ve Ege’nin Kırkpınar'ı olarak adlandırılan Hüseyin Çokal Yağlı Pehlivan Güreşleri sona erdi. Kırkpınar'da 1982, 1983 ve 1984 yıllarında başpehlivan olarak altın kemer alan Çokal’ın heykelinin önünde, dev Türk bayrağının altında çeşitli kategorilerde 60 pehlivan ve 12 başpehlivan, kispet giyip rakibinin göbeğini havaya baktırmaya çalıştı. Güreşler sonunda başpehlivanlığı, Antalya Büyükşehir Belediyesi adına güreşen Mustafa Kemal Karaboğa kazandı.
PEHLİVANLAR KURALLARLA ÇOK OYNANMASINDAN RAHATSIZ
Kıyasıya müsabakaların yapıldığı festival ve güreş organizasyonunda Kırıkpınar’ın efsanevi başpehlivanlarından Hüseyin Çokal ve Mehmet Güçlü birbirine el ense çekti, ardından diğer güreşlerde bir süre hakemlik yaptılar. Kırkpınar Başpehlivanı Çokal'ın isminin verildiği güreşleri, yaklaşık 12 bin kişi seyretti. Katılan pehlivanların ortak kaygısı, yağlı güreş kurallarının sürekli değiştirilmesi ve seyir zevkinin düşmesi oldu. Hüseyin Çokal, kendi yörelerinde her düğünde güreş yapıldığını, kendisinin de bu vesileyle güreşe başladığını söyledi. Kendi sağlığında adına bu tür faaliyetler düzenlenmesinin mutluluk verdiğini ifade eden Çokal, “İnsanlara sağlığında bir şeyler vereceksin. Hiç olmazsa o sporun cefasını çeken sporcular, kardeşlerimiz ve arkadaşlarımız, hangisi olursa olsun bunu görmesi lazım.” dedi. Yağlı güreşin bir ata sporu olduğunu vurgulayan efsane başpehlivan, “Yağlı güreşin kurallarıyla çok oynanıyor. Bu iyi bir şey değil, yani belirli bir yerde sabitlenmesi lazım. Seyircisi de bundan çok rahatsız.” dedi. Kırkpınar’ın 1980 yılındaki başpehlivanı Mehmet Güçlü de güreş eğitim merkezlerinin, potansiyeli olan yerlere yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Merkezlere yapacaklarına, aha buraya bir güreş eğitim merkezi yapsınlar. Şuradan okuluna, evinden okuluna, güreş eğitim merkezine gidebilecek bir pozisyon olması lazım. Burası hem yayla hem de iyi bir güreş okulu olur.” diye konuştu.
‘BİR DİLEKÇEYLE BAŞPEHLİVANLIĞA SOYUNULUYOR’
Başpehlivan Mustafa Kemal Karaboğa da, efsane şampiyon ve usta olarak nitelendirdiği Hüseyin Çokal adına düzenlenen güreşlere katılmaktan mutlu olduğunu söyledi. Karaboğa, “Türk güreşinin gidişini şahsen çok iyi görmüyorum. Minder güreşi, şu an bence bitmiştir. Yeni gelen federasyon başkanımız içimizden biri, Hamza Yerlikaya ama ben şu an onu da eleştiriyorum. Yağlı güreş adına bence doğru olmayan şeyler yapılıyor. Önüne gelen, bir dilekçe veren başpehlivanlığa çıkıyor. Kendi arkadaşlarımız, Kırkpınar’´da derece yapan arkadaşlarımız bir üst boya çıkıyor, dilekçe veren herkes bir üst boya çıkıyor. Böyle olmaması lazım. Öyle veya böyle bir yerde patlak verecek. Devlet büyüklerime sesleniyorum, yağlı güreşte kesin düzenlemeler yapmak lazım. Her önüne gelenin, dilekçe verenin bir üst boya çıkmaması lazım.” dedi. Böyle giderse yağlı güreşin biteceğini öne süren Karaboğa, “FILA Başkanı, yağlı güreşin olimpiyatlara girebileceğini, minder güreşinin bittiğini söylüyor. İnşallah minder güreşi olimpiyatlardan kalkmaz ama yağlı güreşi de bitirmek istemiyorlarsa çok güzel düzenleme getirilmesi lazım. Her önüne gelen, ağası, dayısı, paşası olan dilekçe verip bir üst boya çıkamaz arkadaşlar. Bizler başaltında şampiyon olarak çıktık ama yedinci, sekizinci, bir dilekçe verip başa çıkıyor. Şu an 70 başpehlivan olmuş; hiçbir değeri yok şu an başpehlivanlığın.” ifadelerini kullandı.
Beyağaç Belediye Başkanı Mustafa Akçay da amaçlarının, gençleri kötü alışkanlıklardan uzaklaştırarak yeni Hüseyin Çokal'lar çıkarmak olduğunu, yörede güreşin çok sevildiğinin gelen seyircilerden belli olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin en genç güreş ağası 22 yaşındaki Salih Alparslan Özdemir ise yağlı güreşin devamlı gündemde olması, ata sporunu yaşatarak gençleri yönlendirip kötü alışkanlıklardan uzaklaştırmak gerektiğini anlattı.