Bolu'dan Ankara'ya 10 gün sürecek 'Değişim ve Adalet' yürüyüşü başlatan Tanju Özcan, Habertürk'te Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtladı.
Özcan şöyle konuştu:
"4 PARTİYE O KADAR MİLLETVEKİLİ YANLIŞTI"
Bu seçimi kaybeden sayın genel başkan ve ekibine karşı yürüyorum. Yanlış politikalar ürettiler. Kimse sorumluluktan kaçmasın. Biz seçim kaybedilmiş diyoruz ama sayın Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısını izledim, hiçbir şey olmamış gibi, büyük başarılar elde edilmiş gibi havalar içerisinde. Herşey yanlıştı. 6'lı Masa'nın kurulması yanlıştı. 4 partiye o kadar milletvekili verilmesi yanlıştı. Toplumun gerçek sorunlarıyla ilgili tespitler ortaya konulamadı. HDP'nin peşine katılıyor imajına çok büyük katkı verdiler söylemlerinde. Atatürk'ten hiç bahsetmediler. Ortak manifestoda Atatürk'ün resmini dahi kullanmadılar. 8 tane Cumhurbaşkanı yardımcısı, insanlar güvenemedi. Salona bile hangi sırayla gireceklerine yarım saatte karar verdiler. İnsanlar el mecbur gidip Tayyip Erdoğan'a oy verdiler. Az önce Tayyip Erdoğan'a yüksek oyu veren ilçeden geçtim. Şahsıma sevgi gösterilerinde bulundular ve '6'lı Masa ve sayın Kılıçdaroğlu ülkenin sorunlarına çözeceğine inanmadık, istemeye istemeye sayın Erdoğan'a kerhen oy verdik' dediler. Güncellenmiş parti programı, tüzük değişikliği, kadrolar olursa kısa süre içerisinde iktidarı 5 yılı tamamlamadan göndeririz.
"BİR TELEFON DIŞINDA 'HAKSIZSIN' DENMEDİ"
Yaklaşık 135 kilometrelik yolum kaldı. Genel merkeze yaklaştığımda halka çağrıda bulunacağım. 'Beni genel merkezin önünde bekleyin' diyeceğim. Orada büyük bir kitle beni karşılarsa genel merkez bu mesajları alacaktır. Şu an çok sayıda milletvekili ve belediye başkanı aradı. 'Haklısın, doğru bir şey yapıyorsun' diyorlar. Bazıları itiraf ediyor 'Bizim senin kadar cesaretimiz yoktu' diyor. Bir tek kişi arayıp da 'yanlış yapıyorsun' demedi. Bana on binlerce mesaj geliyor. Bir telefon dışında 'sen haksızsın' diyen bir Allah'ın kulu çıkmadı. Eğer tepki gösteriyorsanız milletvekillerinden, belediye başkanlarından 'telefon bekliyorum, lütfen tepkilerinizi ve niye yanlış yaptığımı söyleyin' dedim. Bir Allah'ın kulu 'sen yanlış yapıyorsun' demedi. Her şeyi tartışabiliriz. Yolda yürürken şunu görüyorsunuz, yanınızdan geçen araçların korna seslerinden dip dalgayı hissediyorsunuz.
"BANA BAŞKA YERLERDEN DE TEKLİF GELDİ"
AKP'yi tek adam düzeniyle suçluyoruz. Doğru da söylüyoruz. Erdoğan kendi partisinde ve ülkede tek adam rolünde. Sayın Kılıçdaroğlu lafta demokrat. O da parti içerisinde tek adam. Beni tedbirli olarak disipline veriyor, suçlama bile belli değil. Bu bile bana yazılı olarak bildirilmiyor. Adaletten bahsediyor, adalet için yürüyor, 22 yaşından bu yana CHP'nin her aşamasında bulunan bir kardeşinin 1,5 yıldır telefonu açmıyor, maillerine, mektuplarına cevap vermiyor. Benimle görüşmeyi reddediyor. Atatürkçüyüm, 6 Ok'a sonuna kadar sahip birisiyim. Benim gibilerinden rahatsız . O Canan Kaftancıoğlu gibi 2. Cumhuriyetçilerle, Sorosçularla yürümek istiyor. Badem bıyıklıları zihniyet olarak kullanıyorum. Bizim de katkımızda parlamentonun üçte ikisinin yakını Atatürk düşmanı insanlardan oluşuyor, bunu açık söyleyeyim. Bunun 40 tanesini biz verdik zaten. Beni siyasi rüşvetle kararımdan vazgeçtiremezsiniz dedim. Bana başka yerlerden de teklifler geldi. AK Parti'den olsun, bazı partilerden olsun. Çoğu koltuk sevdalısının 'hayır' diyemeyeceği teklifler. Yürüyüşe başladığım andan itibaren bu telefonlar kesildi.
"CHP BAL GİBİ BİR TEK ADAM PARTİSİDİR"
Kendisiyle görüştük birkaç kez. Bir değişim platformu kurmuş. Oradaki hususlara katılıyorum. Hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. Halkı suçlayamayız. Sorumluyu bulacağız gibi ifadeler var. Sorumlu belli aslında, aramaya gerek yok. Ekrem Bey'in biraz daha net olmasını bekliyorum. Manifestoda katılmadığım herhangi husus yok. Çok fazla zaman kaybına tahammülümüz yok. Bugün genel başkanın konuşmasını izlediyseniz, yakın gelecekte değişimden bahsetmiyor. Tek adam partisi değil diyor CHP. Bal gibi tek adam partisi. PM'yi kendisi oluşturuyor, yüksek disiplin kurulunu kendisi oluşturuyor. Canı istediğini milletvekili yapıyor. Belediye başkanlarının fikrini umursamıyor. Olursa da değişim ona da ben karar veririm diyor. Burası Mustafa Kemal Atatürk'ün partisi, Kemal Bey'in mi partisi? Kemal Bey'in gelişi hepimizi umutlandırmıştı. Lider değişimi olacaksa buna ben karar veririm diyor.
"SAYIN İMAMOĞLU'NA DESTEĞİMİ VERİRİM"
Sayın genel başkanın başkanlığında bu kadrolarla, bu yapıyla gidersek büyük hüsrana uğrarız. İstanbul, Ankara, Adana, Mersin'i kaybederiz. Antalya'yı kaybedebiliriz. Belediye başkanlarıyla konuşuyorum. Sadece Mansur Bey'le konuşmadım. Diğerleriyle bir şekilde konuşuyorum. 'Haklısın' diyorlar; söyleyiş tarzıma katılmıyorlar. Tarzımı sert buluyorlar. Özel hayatımda sert bir insan değilim. Hırsıza 'lütfen bundan sonra hırsız yapma' diyebilir misiniz? Bunlar elini masaya vurarak, yüksek sesle söylenir. Parti içinde doğrular da yüksek sesle söylenmeli. Benim gönlümden geçen genel başkan adayı sayın İmamoğlu. İmamoğlu babamın oğlu değil. Muharrem İnce'ye yakınlığımız gibi bir yakınlığımız yok. Sayın İmamoğlu aday olması halinde kendisini desteklemeye hazır olduğumu ifade ettim. Bu partide adı bilinen veya bilinmeyen çok sayıda insan var. Ben halkı dinleyerek siyaset yapıyorum. Sayın İmamoğlu ile çok özel yakınlığım, dostluğum yok. Birkaç kez kahve içmişliğimiz var. İmamoğlu, Muharrem İnce gibi değil bede. Muharrem İnce, sırdaşım ve dostumdu. Halk İmamoğlu'nu destekleyip 'Bu iş İmamoğlu ile olur' dediği için, halkın sesini dinleyen bir siyasetçi olarak bu şartlarda sayın İmamoğlu cesareti gösterip 'adayım, genel başkan değişmeli, demokratik tüzük ortaya konulmalı, programımız güncellemeli, kadrolarımız yenilenmeli' diyecekse arkasında, yanında, peşinde dimdik durmaya hazırım.
"SOMUT ADIM " DENDİ ALIN SİZE SOMUT ADIM"
Genel merkezin önünde büyük kitleler karşılaşmazsam demek ki bana yapılan telefonlar, atılan mesajlar gerçek değilmiş, Kemal Bey'den herkes memnun imiş diye düşünürüm. Nasrettin Hoca'nın durumuna partililerin düşürmeyeceğini düşünüyorum. Yola çıkarken 'Nasrettin Hoca'nın durumuna beni düşünmeyin' dedim. Herkes somut adım atın diyor. Alın size somut adım. Kişisel ikbalimi düşünseydim, genel başkanlarla iyi geçinmek suretiyle defalarca aday olabilecek durumdayım. Ben koltuğu elimin tersiyle itenlerdenim.