İZMİR- Bu tür ziyaretleri önemsediğini beyanla söze başlayan AB Uyum Komisyonu Başkanı ve İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu, Türkiye’nin AB vizyonunu önemsediği için reformlar yapmaya devam ettiğini belirterek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çalışmalarımız her düzlemde AB normlarını yakalamak ve üyeliği gerçekleştirmek için kararlılıkla sürmektedir, sürecektir. Amacımız doğrultusunda ilerliyoruz. Bazı eksikliklerimizin olduğunu biliyoruz. Ama eksikliklerimizin giderilmesi hususunda güçlü bir iradenin olduğu da herkesçe fark edilmelidir. Eksiklerin giderilmesi için yeterli azim ve irademiz vardır ve asıl bu çok önemlidir.”
Konuk heyeti, diğer aday ülkelerinkinden ayrı olarak Türkiye’nin kimi özel hususiyetleri konusunda da bilgilendiren Tekelioğlu ‘terör’ örneğini verdi: “Terör sorunu ile uğraşmak gibi bizim diğer aday ülkelerden çok önemli ve kritik kimi farklı durumumuz var. Bizim dışımızdakilerin böyle ağır, böyle yakıcı sorunları pek yok. Bu bakımdan özgürlük ve güvenlik dengesini özenle korumak zorundayız. Biri diğerinin zararına olacak şekilde işletilmemeli. Biz bu hassasiyeti her zaman gösterdik. Bütün bunlarla birlikte bizim de AB’den, üye ülkelerden isteklerimiz var. Avrupa’da bazı liderlerin mesaj ve davranışları Türk halkının kanaatleri üzerinde olumsuz etki yaptı, yapıyor. Bizce yanlış olan bu söz ve tutumlar, kamuoyunda olumsuz duygular uyandırmaktan başka bir işe yaramıyor. Bu bakımdan Türkiye’nin AB ilişkilerinin yönü ve içeriği “Standart ve Normlar” ile “Üyelik” bakımından olmak üzere iki ayrı kategoride ele alınabilir. Her durumda halkımızın % 90-95 civarında büyük bir yekunu standartlardan yanadır. Üyelik konusuna olan destek, bize uygulanan çifte standartlar, geciken adımlar gibi sebeplerle % 50 seviyelerine inmiştir. Gözlemlerimize göre vize uygulamaları bu sebeplerin başında geliyor. Avrupalı dostlarımızın bu konudaki çekincelerini anlamıyor değilim. Evet bundan 15-20 yıl önce Türk insanı Avrupa’ya bir “iş bulma, iş edinme” amacı güderek gitmek isteyebilirdi. Oysa şimdi şartlar çok değişti. On yılı aşkın bir zamandır Türkiye, Avrupa’nın en hızlı en fazla büyüyen ülkesi. Şimdi oraya ister ekonomide ister kültürel, sosyal alanda olsun daha yüksek amaçlar ve işbirliği güderek geliyorlar, geleceklerdir. Zenginliğimizi ve imkanlarımızı her alanda karşılıklı çoğaltmak, çoğaltarak paylaşmak için vize engelini kaldırmak lazım diye düşünüyoruz.”
Görüşme ilerleme raporunun yayınlanması ardından gerçekleşmesi bakımından ayrı ir öneme sahipti. 2013 İlerleme Raporunu, diğer bütün raporlar gibi ciddiye alarak okuduğunu belirten Tekelioğlu, orada söylenenlerin çoğunun doğru olduğunu, eksiklerimizi gidermek için çaba gösterdiğimizi zaten ifade ettiğini söyledi. “Raporda 23. ve 24. Fasılların açılması için şartların yerine getirilmesine ilişkin bir vurgu ve kararlılık olmasına rağmen, bu fasılların açılması ve kapanması için resmi kriterlerin bize bildirilmemiş olması büyük eksikliktir. AB’nin eksiklikleri de bizi geciktirmektedir. Ama biz haklar ve dolayısıyla adalet alanında kendi kriterlerimizi geliştirmek için çalışıyoruz. AİHM’in kararlarını tanımamızdan tutun birçok yargı paketine kadar birçok iyileştirme bu amaca yöneliktir.”
Bir soru üzerine Türkiye’nin AB ile anlaşma müzakeresinin tam üyelik hedefi olduğunu söyleyerek cevaplayan AB Uyum Komisyonu Başkanı Mehmet Tekelioğlu sözlerini şöyle bitirdi: “Motivasyon yaratması, çabuklaştırması açısından AB’nin fasılları açmasını önemsiyoruz. Ayrıca bir başarı sağlamak için, o şeyin içinde olmanın gereği önemlidir. Merkel’in sözünü ettiği gibi biz imtiyazlı ortaklık istemiyor, doğrudan standartları yakalamak ve yaşanır kılmak istiyoruz. Umuyoruz ki, biz AB’den önce standartları yakalayacağız. Maalesef AB kendi sorumluluk alanında hızlı davranamıyor. Bu konuda AB’nin Türkiye’nin potansiyelini iyi değerlendirmesini arzuluyoruz. Ben Türkiye’nin AB’ye ihtiyacından çok, AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı var demiyorum. Önemli olan birlikte var olmaktır. İşbirliği imkanlarını artırarak hayatı birlikte paylaşmak, birlikte paylaştığımız dünyayı her bakımdan daha da zenginleştirmek; asıl mesele bu.”
POLİTİKA
Sayfa başına git
