BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Ticaret Odası Haziran ayı olağan meclis toplantısına katıldı. Meclis toplantısında Tugay'a CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu eşlik etti.
MİLLİ YÜZÜCÜ ŞAKÇI'YA TUGAY VE ÖZGENER ELİNDEN PLAKET
Su Sporları Avrupa Şampiyonası'nda Avrupa şampiyonu olan milli yüzücü Hüseyin Emre Sakçı Başkan Tugay ve İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener'in elinden plaket aldı.
Milli Yüzücü Emre Sakçı konuşmasında, "İZTO desteklerini hiçbir zaman esirgemedi. Güzel bir yolda ilerliyoruz. İstiklal Marşı okunurken o duyguyu yaşamak çok tarifsizdi. Bizleri çok daha güzel günler bekliyor" dedi.
Başkan Cemil Tugay ise, "Bir sporcumuz böyle bir başarı kazandığı zaman bu güzel milletin ferdi olmanın onurunu hatırlıyoruz. Bu ülkeden umudu kesmek üzere olan gençlere de ilham veriyor. Çalışırsanız başarırsınız seninle gurur duyuyoruz" dedi.
"HER ZAMAN YANINIZDAYIM"
İZTO'nun çalışmalarında her zaman yanında olacağına dikkat çekerek sözlerine başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, " Bugün burada olmak ve sizlerle konuşma fırsatı bulmak benim için onur. Bu durum sonuçlar da doğurmalı. Bana verdiğiniz fırsat için teşekkür ederim ama diğer taraftan birbirimizi anlamak ve yolumuzun kesiştiği yerlerde destek olmak gerekiyor. Ben sadece Cemil Tugay değilim, Büyükşehir Belediye Başkanıyım. Bu şehirdeki herkesin hizmetinde olmanın sorumluluğunu hisseden ve oylarınızla bana bu görevi verdiğiniz için gurur duyan ve bunun gereği olarak önümüzdeki süreçte hayran olduğum ve hemşehrisi olmaktan onur duyduğum bu güzel şehire hizmet edeceğim. Ortak noktada buluşmak üzere bir yol yürüyelim. İZTO'nun İzmir için yaptığı her çalışmada yanında olduğumu bilmenizi isterim. Sizler değerli insanlarsınız. Bu cümleyi EBSO'da da kurmuştum. Çünkü biliyorum aslında bir işletmeyi yürütmek, üretim yapmak, istihdam sorumluluğu taşımak ve ayakta kalmak adına mücadele etmek zor. Böyle zorluklar içerisinde yatırımınız için çalışıyorsunuz" ifadelerine yer verdi.
"BAĞIRMAKLA OLMUYOR"
Grev yapan memur ve işçilere gönderme yapan Başkan Tugay, "Emekçilerimizin hakları, işsizlerin sorunları, yoksul insanların ihtiyaçları çok değerli ancak bunlar bir yerde bağırmakla olmuyor. Bunu anlatabilmemiz ve anlamamız lazım. Bunu söylemek zorundayım. Çünkü bir maddi hata olarak görüyorum. Dünyada yalnız değiliz bizden başka insanlar da var. Birilerinin sorunların çözümü için çalıştığını bilmek ve anlamak gerekiyor" dedi.
"YILLARDIR HAYAL KIRIKLIĞI YAŞIYORUZ"
Bu akşam gerçekleştirilecek maç için hayal kırklığı olmasın temennisinde bulunan Tugay, "Bu akşam maçta birlik olacağız. Ancak yıllardır bir sürü noktada hayal kırıklığı yaşıyoruz. Yıllardır çok büyük umutlar besledik ancak hayal kırklığına uğradık. İnşallah bu akşam şansımız yaver gider" diye konuştu.
"MAL VARLIĞIMI AÇIKLARKEN TEREDDÜT ETTİM"
Başarının emekle geldiğine dikkat çeken Tugay, "Sizlerden özür dileyerek söylemek istiyorum ki başarı şans ile olmuyor, emek ile oluyor. Seçim kampanyasında arkadaşlarımıza dedim ki her şeye kulağınızı tıkayın ve çalışın. Bu şekilde seçim sonucu başarılı oldu. 25 senelik CHP iktidarından sonra bir yorgunluk ve endişe vardı. Parti içerisinde yaşanan sıkıntılar da vardı. Ben bile bazen söylenenlere inanamadım. 'Mal varlığını açıkla' dediler tereddüt ettim. Çok mu olur dedim yok dediler. Açıkladığım zaman siz zengin değilmişsiniz diyenler oldu. Hiç önemli değildi. İhtiyacımız olan zenginlik kendinizle ve yaşadığınız çevre ve toplum ile gurur duyduğunuz o gururun size hissettirildiği zengşnlikler olduğuna şnanıyorum. Mesleğimi tam zirvesinde bırkıp başkanlığa geçerek büyük bir mutlulukla bu görevi yapıyorum" dedi.
"İZMİR TİCARET KENTİ"
İzmir'in ticaret kapasitesini anlatan Başkan Tugay, “İzmir’in kimliğiyle alakalı defalarca söylendi. Bir şeyi akıldan çıkarmadan bu yolu yürüyün. İzmir’e sadece bugünüyle değil geçmişiyle de bakmalıyız, bir yerel yönetici için bu çok önemlidir. Şehrimizin geçmişindeki, mesela Türkiye’nin ilk fuarının İzmir’de kurulması gibi şeylere baktığımızda doğrudan söyleyeceğimiz şey şu, İzmir her şeyden önce bir ticaret kentidir. İzmir Limanı’nda yapılan ihracattan, Ege’nin verimli tarım topraklarından ve bölgemizin doğal kaynaklarından ötürü olduğunu biliyoruz. Başka hangi kimlikler var baktığıızda bir kültür kenti sanat kenti ve tarım kentidir. Anadolu toprakları her zaman yüzü batıya dönüktür. Biz yıllar boyunca bu kimlikleriyle varolurken bana kalan mirası hala korumaya çalışıyorum" ifadelerine yer verdi.
"İZMİR TURİZM KENTİ OLMALIDIR ANCAK..."
“İzmir'i turizm kenti yapma hayalim yok” sözlerine açıklık getiren Tugay, "Bir konuşmam da bana bir gazete turizmle ilgili düşüncelerimi sorduğunda İzmir'in çok sorunu olduğunu ve bu sorunları halletmeden turizm baş kenti olmaz dedim. Ben Alsancak'ta limana yanaşan kruvaziyer gemilerini izledim. O turistlerin dönerken çantaları boştu. Muhtemelen yiyip içtikleri de çok değildir. Bir taraftan gemiler gelsin istiyoruz ama diğer taraftan bununla ilgili üzerimize düşeni yapmıyoruz. Niteliksiz alışveriş yapmasını bekliyoruz. İnciraltı'nda muhteşem bir yer var, düzenleyip insana güven veren bir hale getirmeliyiz. Yeşilimiz yetersiz. Yollarımızda sorunlar var. Çok fazla sayıda tarihi mirasımız var. Çalışmalarımız olsa da yeterince hızlı değil. Bunlar varken ben siyaset mi üreteyim? Turistler gelsin mi diyeyim? Gelsin de ne yapsın? Orada yeniden canlandırılmayı bekleyen 180 dönüm alan var. 10 yıllardır konuşulmuş. Miras yeniden canlandırılsın ve turstlerin ziyaret edeceği yer olsun diye gerekeni yapmamışız. Aynı şey Kemeraltı, Agora, Basmane iin söyleyebiliriz. Bunların böyle olduğunu görmeden İzmir'i turizm kenti yapacağız demenin gerçekçi olmadığını düşünüyorum. İzmir bir turizm kenti olmalıdır. Ancak bunları hazırlamadan tursitleri sadece yedirmeye çalışırsak Türkiye'nin maruz kaldığı niteliksiz turizmi uygulamaktan öteye gidemeyiz" dedi.
"KİMSENİN HAYAL ETMEDİKLERİNİ HAYAL EDİYORUM"
Tugay açıklamasının devamında, "Ben istiyorum ki öncelikle İzmirliler İzmir'de yaşarken keyifle bu şehrin her yerinden faydalansın. Yoksulluğu da çevre sorunlarını da halletmiş olalım. Biz bu şehirde sağlıklı insanlar olarak yaşamaya başlayalım. Bunlar olduktan sonra zaten turistler gelir. Ben İzmir için kimsenin hayal etmediği şeyleri hayal ediyorum. Sağlık turizmini de Pamucak sahilinde nitelikli ve tertemiz tatil yapmalarını hayal ediyorum. Her yıl daha ileriye nasıl gideriz, sosyal tesislerimiz nasıl daha fazla artar diye konuşmalıyız. Urla'nın gastronomi şehri olma konusunda nasıl ilerlediğini biliyoruz. Urla Türkiye'nin eşsiz bir gastronomi merkezi olacak. Antik kentlerimize daha fazla bütçe ayıracağız" diye konuştu.
"SOSYAL HİZMETLER YÜKÜ"
İki ay 20 günde 4 Çin heyetini ağırladığına dikkat çeken Başkan Cemil Tugay, " Her gelen İzmir'e yatırım yapmak istiyordu. Biz de buna benzer çalışmalar yapmazsak başaramayız. İzmir kendi iç sorunlarını olması gerektiği gibi giderirken sahip olduğu güzellikleri korumak ve nitelşkli insanlar olmayı başarmalıyız. Belediyelerin yürütmek zorunda oldukları temel belediyecilik hizmetleri var. Temizlik, yol kaldırım, toplu ulaşım gibi hizmetlerdir. Bunları aksatmadan yapması gerektiğini biliyorum. Sosyal hizmetler konsunda belediyeler ağır sorumluluklar üstlenmek zorunda kalıyor. Yoksul insanlara belediye bakmak zorundadır. Sadece belediyelerin başaracağı bir şey değil. Ancak kente yaşayan herkesin hizmetindeysek o insanlar için de bir şeyler yapmalıyız. Toplumuzun yüzde 12'si engelli. Bu kişilerin yüzde 52'si evinden çıkamıyor. Süratle yaşlanan bir nufusumuz var. Yalnız başına evde yaşayan emeklilerimiz var. İzmir'de 1 milyon emeklimiz var. Bunların önemli bir kısmı 10 bin lira maaşla yaşamını sürdürmeye çalışıyor. İnsanların alım gücü düştüğü için ciddi yoksulluk içerisinde yaşadıklarını da unutmamalıyız" dedi.
"İŞ VAR ELEMAN YOK"
Niteliksiz işsizliğe dikkat çeken Başkan Cemil Tugay, “Nitelikli işsizlik yok, niteliksiz işsizlik var. Ekilecek topraklar var ama tarımda sürekli geriliyoruz. Kırsal alanda, köylerde yaşayan nüfusumuz gittikçe azalıyor, gençlerimizin hiçbiri tarım yapmak istemiyor. Bir tarafta ekin biçebilecek, aileden çiftçi olarak yetişmiş gençlerimiz ve topraklarımız var ama o toprakları ekecek insan bulamıyoruz. Bir yerlerde iş var ama o işi yapacak kişi yok. Mobilyacılar mobilya, tekstilciler tekstil üretiyor ama markalaşamıyorlar. Bunlarla ilgili yeterli çalışmamız da yok" ifadelerine yer verdi.
"GELİNLİKLERİN YÜZDE 70'İ İZMİR'DE ÜRETİLİYOR AMA..."
Tugay açıklamasının devamında, “Bugün Mimar Kemalettin’de bir festival vardı oraya gittim. Türkiye’de üretilen gelinliklerin yüzde 70’i Mimar Kemalettin’de üretiliyormuş, İtalyan firmalarına fason üretim yapıyorlarmış ama hiçbirinin adı yok. Bütün bunlar üzücü, bunun karşılığında da elinden geldiğince çaba gösteren insanlar var. Türkiye’nin ilk fuarına sahip olan İzmir’de her fuara sahip çıkan bir tavrı İZTO gösteriyor. Önümüzdeki aylarda çok önemli fuarların gerçekleşmesi için de çok önemli bir katkı sunuyorsunuz. Gerçekten çok minnet doluyorum ama şu da bir gerçek ki bunu hakkıyla değerlendiren kimler var diye düşündüğümde aklıma çok az sayıda kişi geliyor. Var olan bu potansiyeli değerlendirmek adına belediyemize de düşenler var" ifadelerini kullandı.
HAYALİNDEKİ İZMİR'İ ANLATTI
Hayalindeki İzmir'i anlatan Başkan Tugay, "Bu nedenle bu şehre taş üstüne taş koymaya çalışan herkesin yanında olacağımızı defalarca ifade ettik. Şehrimizin gelişmesi, kalkınması için ne yapılması gerekiyorsa ortak akıl ile yapmalıyız. Belediye burada sadece kendi tanıtımını ve çalışmalarını yapar bir tavır içerisinde olmayacak. Sizlerin ne söylediğini can kulağı ile dinleyen bir kurum olacak. Bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Katılımcı yönetim ablayışını gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Hayalimdeki İzmir tertemiz bir körfez etrafında sağlıklı yapılaşmış, insanşarın güvenle yaşadığı, havası temiz, su sıkıntısı olmayan, sosyal yaşamıyla bugüne kadar ülkede önce olan, sanat kültüre ciddi katılım gösteren ve ne olursa olsun kent içerisinde adaletin gerçekleştiği bir şehir olmasını hayal ediyorum" diye konuştu.
ULAŞIM İÇİN ALTERNATİF ÖNERİLER
Seçim vaatlerini yerine getireceğinin altını çizen Tugay, "Ulaşım problemi olduğunun farkındayız. Seçimden önce söz verdiğim altgeçit, üstgeçit, köprülü kavşak hepsi yapılacak. Ancak bunlar çevre yolunda olduğu gibi yapıldığı zaman bir rahatlama yaratsa da belli bir süre sonunda bugün yaşadığımız gibi kaldıramayacak. Bugün sadece ikinci çevreyolu hayalini kurmanın ötesinde deniz ulaşımlarıyla, alternatif ulaşım yöntemleriyle İzmir'in ulaşımını planlayarak master çalışması yapacağız" ifadelerine yer verdi.
İZMİR'İN SORUNLARI İÇİN BAKANLARA ZİYARET
Kentin yapı stoku için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile görüşeceğini aktaran Tugay, "Şehrimizin depremle ilgili risklerinden sıkça bahsediyoruz. Depremden korunmak için ne yapılacağını çok iyi biliyoırum. Zemin problemi olan yerlerde mikro bölgeleme çalışmaları yapılmalı. Riskli yapı analizi yapılmalı. Bunlar çok konuşuldu. Belediyeler kentsel dönüşüm ile ilgili çalışmalar yaptılar ancak içinde bulunduğumuz şartlardan dolayı dönüşüm aşırı maliyetli. Bakanımzı İzmir'e bu konuda yardımcı olacağına inanıyorum. Hem kentsel dönüşümle ilgili hem ulaşımla ilgili ayrı ayrı ziyaret edeceğim" ifadelerini kullandı.
"HERKESLE KONUŞACAĞIZ"
Kent siyasetindeki yumuşamaya dikkat çeken Tugay, "İl başkanımızla beraber diğer partileri ziyaret ettik. Onlara da söyledim. Biz İzmir için herkesle konuşmaya ve çaba göstermeye varız, davet ediyoruz. Samimiyetimizin ikna edici olacağını düşünüyorum. Bunlar biraz daha şehrin bu anlamdaki talebini güçlü bir şekilde dile getirmek tüm İzmirlilerin görevi. İş insanlarımızın bu konuda çaba göstermelerini diliyorum. İzmir'de ualşım, trafik, kentsel dönüşüm sorunlarından bahsetmemiz gerekiyor. Ben bir İzmirli olarak 5 yıl içerisinde çözüm yolu bulmalıyım. 9 şiddetinde depreme dahi dirençli bir şehrimiz olsun istiyorum. Halledemeyeceğimiz sorun iklim sorunu. Bu nedenle önümüzdeki yıllarda yaşayacağımız kuraklıklara, ekosistemin bozulmasına, tarımda yaşayacağımız kayıplara hazırlıklı olmalıyız. Bilimden faydalanarak bu konuda uluslararası çalışmalar yapan herkesin desteğini almalıyız" dedi.
"BU KENTİ EN KÖTÜ ŞEYLERE HAZIRLAYACAĞIZ"
Gıda sorunu, su sorunu ve enerji sorunundan bahseden Tugay, "Bunu kabul etmemek, görmemek, bunu görmeyi ertelemek yapabileceğimiz en büyük hatalardan biridir. Bunlar, sahip olduğumuz her şeyi tehdit ediyor. Ne buraya gelecek turistlerden ne altyapıdan ne de üst yapıdan bahsetmemizi gerektirecek bir durum kalmayacak. Arkadaşlarımla birlikte söz verdiğim gibi İzmir Planlama Ajansı’nı kurduk. Bu ajansın en büyük görevlerinden biri iklim krizine karşı çözüm üretmektir. Sağlıklı Kentler Birliği DSÖ’nün Türkiye’deki temsilcisidir. İzmir ve Karşıyaka sağlıklı kent olması itibariyle Türkiye’de en fazla mesafe katetmiş yerlerdendir. Şüpheniz olmasın yaşayacağımız o kötü şeylere bu kenti hazırlayacağız" dedi.
"SİYASİ HESAP İÇERİSİNDE DEĞİLİM"
Tugay konuşmasının devamında, “Ağır konuştuğumun farkındayım ancak bir samimiyet içerisinde bunları anlatmaz ve duymak istediğimiz şeyleri söylersek geleceğimiz ne yazık ki istediğimiz kadar iyi olamaz. Hiçbir siyasi hesap içerisinde olmadan bunları söylemeye devam edeceğim. Bunları sadece konuşan değil bunları çözmek için de canla başla çalışan bir belediye başkanı olacağımı söylemek isterim. Sadece İzBB olarak değil ilçe belediyeleriyle de iş birliği yaparak bugünü doğru analiz eden ve doğru işler yapan belediyeler olmak için çalışmaya başladığımı söylemek isterim” diye konuştu.
SOKAK HAYVANLARI YASASINA TEPKİ!
İZTO Meclis Üyelerinden birinin AK Parti’nin Sokak Köpekleri Yasa Taslağı’na ve sokak köpekleri için ne gibi çözümler üreteceğine dair sorduğu soruya yanıt veren Tugay, “Geçmişe döndüğümüzde pek çok çalıştay yapıldığını ve ne yapılması gerektiğinin çok açık olduğunu düşünüyorum. İşin doğrusu şudur; normalde sahipsiz hayvan kendi sağlığı için sorun çıkarabilme potansiyeli olan bir noktadadır. Sokak hayvanları normal hayvan yaşam süresinin üçte birine kadar yaşayabiliyorlar. Pek çoğu hastalık, kaza ya da şiddetten hayatını kaybediyor. Bu hayvanların bunu yaşamaması lazım. Yapılması gereken şey kısırlaştırma ve kontrolsüz çoğalmanın durdurulması, sahiplendirmeler yapılması ve sokakta yaşayan hayvanların da belediyeler tarafından bakılacağı yerler inşa edilmesidir. Karşıyaka’da 10 tane veteriner ve hayvansever Karşıyaka halkıyla önemli bir başarı elde ettik. Uzun zamandır Karşıyaka’da yavru köpek doğmuyordu. Var olanlar beslenme noktalarında besleniyor, tedavi ediliyordu. Dışarıdan hayvan getirmeler olmasa Karşıyaka çok daha ileri bir noktada olabilirdi. Aynı şeyi İzmir’in tüm ilçelerinde yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Bir eylem planı aslında ortaya koyduk. Problemli hayvanların yoğun olduğu bölgelerde toplu çalışmalar yaparak İzmir’de hiçbir hayvanı öldürmeden bu sorunla başa çıkabileceğimize inanıyoruz. Türkiye’nin genelinde yapmak istemeyecek başka kentler olduğunu düşünüyorum ve bunu doğru bulmuyorum. Bir belediye de imkansızlıklar içerisinde olduğu için bunu yapamıyorsa merkezi hükümetin bunu çözmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer bizler insansak, cezai ehliyeti olmayan bir hayvanı öldürme hakkına sahip değiliz. Bir insan bir başka insanı öldürdüğü zaman sokaktaki bütün insanları öldürdü diyebiliyor muyuz? Bir köpek ve sokak hayvanı insana zarar veriyorsa ki veriyor bunun nedenlerini bulmak, o nedenlerin üzerine gitmek aslında yapmamız gereken şeydir. Yakın vadede çıkarılacak kanunla şikayet edilen köpeklerin toplanmasıyla ilgili belediyeler üzerinde bir baskı oluşturulacağını görüyorum. İzmir’de yapabileceğimiz şey de barınakların sayısını arttırmak ve şartlarını iyileştirmektir. İzmir halkından da bizim çabalarımıza destek olmalarını istiyorum” dedi.
"BEKLENTİLER DOSYASI"
İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Cemil Tugay’ın İzmir Büyükşehir Belediye seçilmesi sonrasında kendilerine ilettikleri dosyaya kapsamlı cevap verilmesinden dolayı teşekkür etti.
Özgener konuşmasında, “Bugünkü ‘Beklentiler Dosyamızda’ takip ettiğimiz projelerimizin güncel durumunun yanı sıra, Büyükşehir Belediyemizin desteğiyle çözülebilecek yeni konuları dile getirdik. İzmir’in ekonomik hayatına kazandırılmasını düşündüğümüz İnciraltı’nın yeşil dokusunun korunarak planlanması gerektiğine dair mesajınız bizlere umut verdi. Sağlık turizmi kentimizde turizmin gelişmesi için önemli bir unsur. Bu anlamda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının hazırladığı plan ile bir aşamaya gelindi. Planda; Kültürpark’ın yaklaşık 7 kat büyüklüğünde yeşil alana yer veriliyor. Konuyla ilgili ihtilafların karşılıklı diyalog içerisinde çözüme kavuşturulmasının uygun olacağını düşünüyoruz. İnciraltı ile ilgili konuları aynı masada, iş birliği ve uzlaşmacı kültür çerçevesinde çözmemiz gerektiğine inanıyor ve sizlerin de desteğiyle, bu alanın ivedilikle sağlık turizmi özelinde kentimize kazandırılmasını diliyoruz. Şehrimizin simge alanlarından biri olan Kültürparkın günümüz gereksinimleri çerçevesinde dönüşümüne yönelik önerilerimize işbirliği içerisinde çalışmaya hazır olduğunuza dair yanıtınızdan memnuniyet duyduk. İzmirlilerin, şehrin kalbinde, doğa ile buluşacakları, müze ziyaretleri, tiyatro gösterileri ve yaratıcı etkinlikler eşliğinde aileleriyle birlikte vakit geçirebilecekleri güncel bir yaşam alanına dönüştürülmesinin önem taşıdığını düşünüyoruz" dedi.
TMMOB'A ÇAĞRI: HER PROJEYİ TARTIŞMAYA AÇMAYIN!
Meslek odalarına çağrı yapan Özgener, “İzmir Ticaret Odası olarak öncelikli amacımız, üyelerimizin ticaretlerini geliştirmek. Bu sayede, kentimiz ve ülkemizin ekonomik kalkınmasına da katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda geliştirdiğimiz projelerde her zaman tüm paydaşlarla açık iletişim, diyalog ve karşılıklı görüş alışverişi anlayışı ile hareket etmeye özen gösteriyoruz. Amacımız İzmir’in hak ettiği konuma gelmesine katkıda bulunmak, daha çok insana istihdam, daha çok katma değer yaratmak ve yaşanabilir bir çevreden ödün vermeden kentimizin ekonomik ve sosyal gelişmesine destek olmak. Buradan meslek odalarımıza bir çağrıda bulunmak istiyorum. Gelin, kentimizi ilgilendiren her projeyi kamuoyu önünde tartışmadan ve eksik bilgiyle spekülasyonlara meydan vermeden, öncelikle karşılıklı diyalog, görüş alışverişi anlayışı ile değerlendirelim, bizim göremediğimiz bazı hususlar varsa bakalım ama kentimiz için en doğrusu ne ise birlikte karar verelim” dedi.
MÜZE KENT ÖNERİSİYLE DAHA İYİ TURİZM
İzmir Tarihi Kent Merkezi’nin müze kent olarak İzmir’e kazandırılmasının büyük önem taşıdığın dikkat çeken Özgener, İzmir turizminin daha iyi bir seviyeye geleceğini aktardı.