Ege Postası
Geri

Uluslararası Alvarlı Efe Hazretleri Sempozyumu yarın başlıyor

Atatürk Üniversitesi (AÜ) öncülüğünde düzenlenen Uluslararası Hace Muhammed Lütfî (Alvarlı Efe Hazretleri) Sempozyumu yarın başlıyor. 122 akademisyen çeşitli konularda sunumlar yaparak Alvarlı Efe’nin hayatına ışık tutacak. 25-26...
Uluslararası Alvarlı Efe Hazretleri Sempozyumu yarın başlıyor
Haberler / Kültür - Sanat
24 Nisan 2013 Çarşamba 13:12
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Atatürk Üniversitesi (AÜ) öncülüğünde düzenlenen Uluslararası Hace Muhammed Lütfî (Alvarlı Efe Hazretleri) Sempozyumu yarın başlıyor. 122 akademisyen çeşitli konularda sunumlar yaparak Alvarlı Efe’nin hayatına ışık tutacak. 25-26 Nisan tarihlerindeki sempozyum kapsamında Ahmet Hatipoğlu şefliğinde tasavvuf müziği konseri gerçekleşecek. Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi Salonu’nda yapılacak konserde Alvarlı Efe’nin bestelenmiş gazelleri seslendirilecek.

Sempozyum koordinatörü Prof. Dr. Cengiz Gündoğdu, programın, AÜ Kültür ve Gösteri Merkezi’nde Geleneksel Türk İslam Sanatları ve El İşi Sergisi açılışıyla başlayacağını kaydetti. Gündoğdu, “Efem isimli belgesel filmin gösterimi yapıldıktan sonra açılış konuşmaları yapılacak. Sempozyum 4 oturum şeklinde gerçekleşecek. Kapanış oturumu cuma günü öğleden sonra olacak. Sempozyumdan sonrasında ise Ahmet Şahin ve Mehmet Kemiksiz tarafından Hülasatu’l-Hakayık’tan Efe Hazretleri konseri verilecek.” dedi.

Gündoğdu, sempozyumda sunum yapmak için 138 kişinin başvurduğunu, bunlardan 122’sinin kabul edildiğini aktardı. Azerbaycan’dan 2, Moğolistan ve Kırgızistan’dan ise 1’er akademisyen de sempozyumda sunum gerçekleştirecek. 27 Nisan’da ise Alvar köyüne gezi düzenlenecek.

ALVARLI MUHAMMED LÜTFİ EFE (ALVAR İMAMI)

Erzurum Pasinler’in Kındığı köyünde doğan Alvar İmamı, babası Hoca Hüseyin Efendi'nin yanında eğitim gördü. Babasından icazet aldıktan sonra Erzurum'da tanınmış bazı alimlerin derslerini takip etti. 1891 yılında Hasankale'nin Sivaslı Camii'ne imam tayin edildi. Aynı yıl babasıyla birlikte Bitlis'e giderek Nakşibendî şeyhi Muhammed Pîr-i Küfrevî’ye intisap etti. Riyazetini tamamladıktan sonra Pîr-i Küfrevî’nin halifesi olarak Hasankale'ye döndü. Bir süre buradaki görevine devam etti, daha sonra Erzurum'un Dinarkom köyüne giderek imamlık görevi üstlendi. 12 Şubat 1916'da Ruslar'ın Erzurum çevresini İşgale başlaması üzerine babasıyla birlikte Erzurum'a geldi. Rus istilası süresince Tercan'ın Yavi köyünde imamlık yaptı. Ruslar'ın çekilmesi ve Ermeniler'in katliama girişmeleri üzerine Yavi ve komşu köylerden topladığı altmış kişilik bir müfrezeyle Ermeniler'e karşı koydu. Oyuklu köyü yakınlarında Ruslar'a ait büyük bir silah deposunu ele geçirdi. Daha sonra Haydari Boğazı'ndaki Zergide köyünde Türk ordusuna katıldı ve ordu ile birlikte Erzurum'a girdi. Aynı gün babası şehit oldu.

Erzurum'un kurtuluşundan sonra tekrar Hasankale'ye döndü. Kendisine teklif edilen Hasankale müftülüğü görevini kabul etmeyerek Hasankale'ye bağlı Alvar köyü halkının isteği üzerine oraya yerleşti. Halk arasında 'Alvar imamı' ve 'Efe hazretleri' unvanıyla tanındı. Bir Nakşibendî Halidî şeyhi olarak 1939'a kadar bu köyde, bu tarihten sonra da Erzurum'da bölge halkını irşad ile meşgul oldu. 12 Mart 1956'da vefat etti. Cenazesi Alvar köyüne götürülerek oraya defnedildi.

Arapça, Farsça ve Türkçe şiirler yazan Alvarlı Muhammed Lütfi Efendi'nin şiirleri ölümünden sonra oğlu Seyfeddin Mazlumoğlu tarafından derlenerek Hulasatü'l-Hakayık adıyla yayımlandı. Bu divanda çeşitli nazım şekilleriyle söylenen 700'ü aşkın şiir mevcut. Hece vezni ve oldukça sade bir Türkçe'nin kullanıldığı bu şiirlerden bazıları bestelendi. Birçok ünlü ses sanatçısının dillendirdiği Seyreyle Güzel isimli gazel de Alvar İmamı’na aittir.

Alvar İmamı’nın, 21. yüzyılın önemli ilim ve fikir adamlarından olan Fethullah Gülen Hocaefendi’nin hayatı üzerine önemli etkileri bulunmaktadır. Gülen, birçok vaaz ve sohbetinde Alvar İmamı’nın fikirlerine de yer vermektedir. Gülen, Alvar İmamı’nı anlatırken, “O'nu, çocukluğumun başına konmuş büyük bir iltifat sayacağım. 'Talebem' sözüyle her başımı okşadıkça, o günkü hislerimle kendimi sağlam bir emniyet noktasına dayamış hisseder, ruhumu bir inşirahın sardığını duyardım. Aradan bunca zaman geçmiş olmasına rağmen, hala O'nun ipekten ellerini kulaklarımda hisseder, hala 'Kulaklarını biraz yumuşatayım da zekan açılsın' dediğini duyar gibi olurum.” ifadelerini kullanıyor.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası