Ege Postası
Geri

Vali Toprak, olaylı dört günün bilançosunu çıkardı

​ Geçtiğimiz hafta Soma’daki maden kazasında yaşamını yitiren 301 işçi için İzmir’de düzenlenen anma eylemleri ve protesto yürüyüşleri sırasında, Konak ve Alsancak başta olmak üzere kentin çeşitli noktalarında meydana gelen olaylar ve polisin orantısız güç kullanımına dair eleştirilere İzmir Valisi Mustafa Toprak ve İzmir İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya’dan ilk kez açıklama geldi.
Vali Toprak, olaylı dört günün bilançosunu çıkardı
Haberler / Yerel Politika
20 Mayıs 2014 Salı 16:33
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- 13 ve 14 Mayıs’taki olaylar sonrasında ilk kez kamuoyuna açıklamada bulunan İzmir Valisi Mustafa Toprak, “Sokak hareketleri” olarak nitelediği olaylar hakkında şöyle konuştu: “protesto eylemleri sırasında yasal mevzuat sınırları zorlanarak kolluk kuvvetlerince olabildiğince müsamaha gösterilmiş ve toleranslı davranılmıştır. Ancak topluluğun içerisine her zamanki gibi özellikle sızıp aktif rol alan marjinal grupların ana kitleyi yönlendirerek polisle karşı karşıya getirmeyi amaçladıkları, yanlarında taş, sapan, bilye, havai fişek ve benzeri saldırı malzemesi aldıkları ve mutlaka polis ile çatışmaya girmek için zemin hazırlayacakları bilgisine ulaşılmıştır. Topluluğun bir bölümü önceki günkü aynı güzergahı kullanarak Merkez Bankası önüne intikal ederken, çatışma yaratmak isteyen bir diğer grup ise Konak Pier Köprüsü altından Sahil Bulvarı’nı takiben Konak Meydanı’na yürümek istemiş, bu noktada tedbir alan güvenlik kuvvetlerine taşlı ve fiili saldırıda bulunulmuş ve kolluk kuvvetlerince orantılı müdahale edilmek sureti ile grup dağıtılmıştır.”
 
“HAK ARAYANLARI ENGELLEMEK GİBİ BİR TAVRIMIZ YOK”
İzmir Valisi Toprak, “Devlet ve devletin hiçbir kurumunun meşru ve yasal zeminde hak arayan, düşünce ve tepkisini ortaya koyan, beğenmediği şeyleri protesto eden hiçbir kişi ile ya da grupla karşı karşıya gelmek ve engellemek gibi bir tavrı yoktur ve olmamıştır. Tepki ya da protesto eylemlerini şiddet motifleri ile besleyen ve bunu toplumun büyük kesiminin yaşam ve hareket alanlarını kısıtlayarak kendi özgürlükleri şeklinde hayata geçirmek isteyenlere ise hiçbir demokratik ülkede izin verilemeyeceği ve müsamaha gösterilemeyeceği çok açıktır. İzmir’de yapılanlar da aynı amaçla ve kahir ekseriyeti sağ duyu sahibi olan İzmir Halkının can ve mal güvenliği içindir. Güvenlik güçlerinin yasal yetkilerini orantılı olarak kullanma gayretine engel oluşturmak amacıyla bazı kurum yetkililerinin kurumsal imkanlarını “görevi olmasına rağmen” kullandırtmama konusundaki ideolojik ve popülist tavır ve yaklaşımlarına karşın, aynı duyarlılığımızı ve kentimizin güvenliğini sağlamadaki kararlılığımızı devlet olarak devam ettireceğimizden hiç kimse şüphe duymamalıdır” dedi.
 


“VATANDAŞIN MAĞDURİYETİNE TEPKİ GÖSTERİLMEDİ”
Kendisini ve Emniyet Müdürü Uzunkaya’yı eleştiren kesimlere de sert yanıt veren Vali Mustafa Toprak, “Kent Merkezinde değişik olayları bahaneyle sokağa dökülen kitlelerin arasına aynı art niyetli hesaplarla sızan söz konusu marjinal örgüt ve gruplar günlerce kentin çeşitli bölgelerinde yolları trafiğe kapatmış, özel ve kamu mallarına tahribat ve zararlar vermiş, kamyonlar dolusu kaldırım taşlarını sökerek sokakları savaş alanına çevirmiştir. Bu şiddet gösterileri ve fiillerini sona erdirmek amacıyla yapılan orantılı polis müdahalesini bile bir takım çevreler “demokratik hakkın kullanılmasının engellenmesi” şeklinde provoke ederek kamu oyunu bilinçli şekilde yanıltmaya çalışmıştır. Ne acıdır ki, bu ve benzeri yasa dışılığın yanında yer alanlar yaratılan kamu zararlarını ve vatandaşın mağduriyetini koruma ve savunma adına hiçbir tepki göstermemişlerdir. Son olaylar nedeni ile ilin Valisini ve Emniyet Müdürünü “Devlet şiddeti uygulamakla” suçlayanlar farkına varmadan veya bilerek, vandallık yapan, terör estiren gruplara destek verip cesaretlendirmişlerdir. Bunu temsil ve sorumluluk sahibi birtakım kişilerin ısrarla yapıyor olması da ayrıca düşündürücüdür” diye konuştu.
 
CHP’Lİ YÜKSEL’E TEŞEKKÜR ETTİ
Toprak sözlerinin devamında isim vermeden kendisine yönelik eleştirilerini dile getiren CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’e seslenerek, “Bu arada bir Sayın Milletvekilinin konuşmalarının satır arasında da olsa “eylemcileri provokasyonlara karşı uyarmış olmasını” memnuniyet verici bulduğumuzu da ifade etmek istiyor ve ilin valisi olarak kendisine teşekkür ediyorum” dedi ve Kendisi hakkında soruşturma açılması istemi ile TBMM’de verilen soru önergesine de değinen Vali Toprak, “Soru sorulabilir. Sayın milletvekilleri de meclis denetimi altında birtakım yollara başvururlar. Bunları saygı ile karşılarız. Bir yanda demokratik hak arama yolu var, diğer yanda her yere zarar veriliyor, yakılıyor, yıkılıyor bununla ilgili tek bir ses çıkmıyor. Tehlikenin boyutu ve getirilmek istenen noktaya rağmen, güvenlik güçlerimiz kendilerine ve devlet görevine yönelen her türlü küfür, müdahale karşısında dahi sağduyulu davranmış, can ve mal güvenliğinin sağlanmasına yönelik tedbir almıştır. Gözaltılar sürecinde de sınırlar aşılmamıştır, şiddet uygulanmamıştır” ifadelerini kullandı.
 
4 GÜNÜN BİLANÇOSUNU AÇIKLADI
Eylemler esnasında sadece DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun yaralandığını ancak, başka yaralanma yaşanmadığını belirten Toprak, 9 polisin ve bir otobüs şoförünün yaralandığını ve başka kamu görevlisinin olaylardan ötürü zarar göremediğini belirtti. Olaylar sonrasında gözaltına alınan 138 kişinin üzerinden sprey boya, seyyar ses cihazı, gaz maskesi, baret, havai fişek rampası, sapan, bilye, taş gibi çok sayıda malzeme çıktığını da söyleyen Toprak, gözaltılar sonrasında idari para cezaları uygulandığını dile getirdi. Toprak ayrıca, 10 adet TOMA aracı, bir adet MOBESE kamerası, 3 adet trafik lambası, 4 adet otobüs durağı ve belediye otobüslerinin camlarının kırılarak tahrip edildiğini, 16 banka şubesi, 13 adet ATM cihazı ve 24 işyerinin de sprey boyalarla yazılandığını söyledi.
 
İSTİFA ÇAĞRISINA NET YANIT
İzmir’de görevli polislerin Avrupa standartlarında eğitim gördüğünü ve görevlerini gerektiği gibi yerine getirdiğini hatırlatarak sözlerini sürdüren Toprak, “Şiddet hareketleri ve anarşinin sıkça yaşandığı olaylar sırasında İzmir’de can kaybı yaşanmadı. Biz kanunlar adına gerekeni yapıyoruz. Bu kadar kırıp dökme, yağmalama, mala zarar verme olayına karşın bu konuya gereken önem gösterilmedi ve demokratik hak  aramanın engellendiğine dair eleştiriler gündeme geldi. Ben bu ilin valisi olarak burada birliği beraberliği sağlama, kanunları uygulama ve her bireyin hem can, hem de mal güvenliğini sağlamak durumundayım” derken yöneltilen istifa çağrısına da “Görevimin başındayım” yanıtını verdi.
 
“O ÇOCUĞUN ELİNE SİGARAYI VERENİ SORGULAMAK LAZIM”
13 yaşındaki A.K. hakkında devam eden tartışmalara açıklık getiren Vali Toprak, eylemler sırasında polis üzerinden devlete vurmayı amaçlayan marjinal grupların sokaklarda yer alan çocukları tuzağa düşürdüğünü açıkladı ve şunları kaydetti: “Oradaki o manzara o çocuğun eylemciler tarafından nasıl öne sürüldüğünün kanıtıdır. Eylemcilerin yönlendirmek istediği bir çocuk. Yaşına niye takılıyoru? Çocuktur, içtiği sigarayı temin edeni sorgulamayan ve o çocuğu bugünlere taşıyan yayın kuruluşlarını sorgulamak lazım. O çocuk gözaltına alınmamıştır. O olaylar sırasında oradan bertaraf edilmesidir. İkinci gün aynı çocuğun yeniden eylemlere katıldığı gözleniyor. Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı’nın bilgisi dahilinde ve ailesine teslim edilmesi talimatı verilmiş. Emniyette hiçbir çocuk tutulmaz. Annesine teslimi talimatlandırılmış ve ailesine teslim edilmiştir. Annesi de verdiği ifadede çocuğunu babasının yanında bildiğini dile getirmiş. Suç şebekelerinin ve marjinal grupların ellerinden bu çocukları ahlaklı ve vicdanlı insanlar olarak  almamız gerekiyor. Çocukları yasa dışı şebekelerinin, terör örgütlerinin uzvu olmaktan çıkartalım dememizin sebebi budur. Bu acı bir örnektir. Yanlışlık varsa benim yanlışımdır. Gözaltı işlemi uygulanmamıştır. Herhangi bir makama başvuruda bulunulmamıştır. Mesuliyet duygusu açısından değerlendirilmesi gereken bir nokta ve acı bir örnek.”
 
“KOCAOĞLU’NA BİLEREK YANIT VERMEDİM”
Toprak, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun polise otobüs ve TOMA’lara su verilmeyeceği yönündeki açıklamalarına da yanıt vererek, “Benim görevim polemik yaratmak değil. Seçimler bitti. Zamanında dile getirilen bazı konuları, seçimleri etkilememesi açısından, bilerek, hakarete uğrasam da açıklamada bulunmadım. Ama doğruyu ve inandığımı her zaman söyleme noktasında engel yok. 80 ilde olduğu gibi İzmir ilinde de sokak eylemleri insanların mal ve can güvenliğini ortadan kaldırarak, yasa dışı eylemler oluşturulduğunda, güvenlik birimleri görevini uygulayarak tedbirleri almış ve tehlikeyi bertaraf etmiştir. Emniyetin enstrumanları kanunlar ölçüsünde kullanılıyor. Bunlar TOMA ve tazyikli sudur. Bu sular, otobüsler her ilde verilmektedir. Bir takım olayların gelişmesi üzerine birtakım açıklamalar oldu. Konak SGK ve Konak merkezindeki  noktalarda oluşabilecek eylem sırasında gelecek olaylara getirilen otobüsleri koyacak otopark alanı yoktu. Burada barikat kurma amacı olamaz. Benim aklıma böyle bir şey gelmez. Böyle bir hakkım da yok. Gereken tedbirleri aldık” dedi.
 
KOCAOĞLU’NA YÜKLENDİ
Son olarak suni gündemleri tartışmaktan kentin sorunlarına odaklanamadıklarını da söyleyen Vali Toprak, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na eleştirilerde bulunarak, “Statlar konusunda büyük bir sıkıntı yaşıyoruz. Başkan izin vermeyeceğini söylüyor. Ne yer önerceğiz, ne de yaptıracağız... Çöp yeri problemi var. İzmir 21’inci yüzyılda  çöp dökeceği alanı bulamıyor. O buraya yaptırmam, öbürü oraya yaptırmam diyor. Burada yaşayan bir şehir var ve bu kentin de çöp çıktısı var. Bunu yapmak zorundayız. İdeolojik yaklaşımlar oluyor. Gerçek şehrin gündemini tartışmak zorundayız. Eleştiriliyoruz, cevap vermiyoruz. Cevap verince kavga gürültü var zannediyorlar. Benim görevim kent için çalışıp, bu kente hizmet etmek. Ben yarın gidecek bile olsam 24 saat daha çalışmaya devam ederim” dedi.
 
“UMARIZ BİZİM KADAR KAMU MALLARINA DA ÜZÜLÜR”
İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya da son günlerde kendisine ve Vali Toprak’a yönelik sıkça istifa çağrısında bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocoağlu’na seslenerek, “Bizim için üzüldüğünü ifade etmiş. Kendisinin şehri için, şehirde yaşayan insanlar için üzülüyor olması iyi. Bizim için üzülüyor olmasının izahı yok açıklamasında. Belediye otobüslerinin camlarını kıranlar için de üzülmüş ve şikayetçi olmama kararı almıştı. Umarız kentte zarar gören kamu malları, özel mallar için, zarar gören insanlar için de üzülür. Bizim için üzülmesi önemli değil. Kentin kamu malları için üzülmesini dileriz” dedi.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası