Doğan: Ben olsam kazanırdım

Radyo Egepostası’nda Mithat Umutoğulları ve Sercan Avcı’nın sorularını yanıtlayan Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Karabağlar’daki seçim sonucunu değerlendiren Doğan, “Ben olsam kazanırdım” dedi.

Haberler / Yerel Politika

19 Mayıs 2014 Pazartesi 17:28

PAYLAŞ

EGEPOSTASI - AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, Karabağlar'daki seçim yarışını değerlendirirken, başarının yöntem ve stratejiyle gelebileceğini belirterek, "Ben olsam kazanırdım" dedi. Doğan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na da sert eleştiriler yöneltti, İzmir'in bir dönem daha kaybedeceğini belirterek, "Kocaoğlu artık kenara çekilsin" diye konuştu.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun muhalefet tarafından gelen eleştiri ve önerileri dikkate almadığını belirten Bilal Doğan, “Kentle ilgili bir sorunu dile getirdiğiniz zaman hemen “Bilal Doğan olarak bunu size yakıştıramadım”, “Sizden hiç beklemezdim” gibi diyerek insanda hemen suçluluk duygusu oluşturuyor. Eleştiriye hiç tahammülü yok. Güzel şeyler söylediğimizde çok iyi ama, bir öneriyi dile getirdiğimizde, eleştirdiğimizde hemen tepki gösteriyor. Kent adına bunları dile getirmeye çalışıyorum. Bana söylediklerini başka birine söylese hemen aynı sertlikte cevap verir. Ama ben sakin kişilikli biriyim. Biz de bu kentte yaşayan bir olarak gördüklerimizi, eksikleri ve çözüm önerilerimizi, halkın bize verdiği muhalefet görevini yapıcı bir şekilde dile getiriyoruz. Biz elimizi uzatıyoruz, kenti birlikte yönetelim diyoruz” dedi.

“15 SENEDİR BU KENTİ YÖNETEMİYORLAR”
İzmir’deki yerel yönetimde söz sahibi olan CHP’nin hizmet açısından sınıfta kaldığını belirten AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, 2019 seçimlerinde AK Parti’nin İzmir’de söz sahibi olacağını belirterek, “Sayın Bakan’ımız Binali Yıldırım’ın da desteği ile son seçimlerde oy oranımızı yüzde 25’lerden yüzde 35’lere getirdik. Artık 2019’da hayırlısı ile biz yöneteceğiz. Bizim kadrolarımız bu, kenti yönetimimiz bu diyoruz. Şu andaki mevcut yönetim 15 yıldır bu kenti yönetiyor ama yönetemiyor… Bu kentin çok büyük problemleri var. Bu kentte ciddi bir trafik problemi var. 15 yıldır bu kenti yöneten CHP, trafik problemini çözememiş. Kentteki otopark problemini çözememiş. Bu kentteki temizlikle ilgili, kokuyla ilgili, körfezle ilgili problemini çözememiş. Oysa bir belediye bunu 15 yıldır yapabilmeliydi” diye konuştu.

“HALKA HİZMETE GELİNCE İCRAAT SIFIR”
İzmir’in en önemli sıkıntılarından bir tanesinin otopark olduğunu belirterek, belediye tarafından bu konuda çözüm üretilmediğini kaydeden Doğan, “Hocazade Camii karşısındaki tam otomatik katlı otoparkın açılışı için duyurulan tarih geride kaldı. İzmir’de başka da yapılan bir otopark fuardaki yer altı otoparkı haricinde yok. Kaldı ki, Türkiye’de ilk diye duyurulan bu otoparkın Türkiye’de başka örnekleri de var. Hatta Mimar Kemalettin Caddesi’nde de asansörlü otopark var. Oysa her gün İzmir’de araç sayısı artıyor. En fazla 4 tane otopark açılmış. Oysa bu kente yılda en azından on tane otopark yapılması gerekiyor. Şu anda tahsil edilen otopark paralarının onda biri park yeri için harcanmış olsaydı, İzmir’in otopark sorunu çözülmüş olurdu. Ama belediye paraya gelince alıyor, kasayı dolduruyor. Ama halka hizmet vermeye geldi mi, icraat sıfır” dedi.

ROTASYON YORUMU: BİR DÖNEM DAHA GİDECEK
Büyükşehir Belediyesi’nde Başkan Kocaoğlu tarafından gerçekleşen kadro rotasyonuna da değinen Doğan, konuya şu sözlerle değendi: “Kenti yönetmek, proje üretmek, vizyon ister, ufuk ister, kenti, bilmek ister. Sayın Kocaoğlu’nun çevresinde objektif, kendisine sağlıklı bilgi verebilecek, çözüm önerileri üretebilecek danışmanlar ve bürokratlar yok. Kocaoğlu rahmetli Priştina’nın projelerini devraldı. Görev süresi bitti, daha halen kadro oluşturamadı. Artık emekliliği geldi, kenara çekilsin, işini bıraksın. Benim diyebileceği eserler yapsın. Ama bunun için risk alabilecek, çözüm önerileri ve projeler üretebilecek bürokratlara ihtiyacı yok. Kadro oluşturamadığını nereden biliyorum, Ankara’dan Çankaya Belediyesi’nden bürokratlar getiriyor. Geldiler, hoş geldiler, kimseye karşı ön yargımız yok. O arkadaşların yerine İzmir’de görev yapacak hiç kimse yok m? İzmir’i tanımaları ciddi bir zaman alacak. Ankara’nın sorunlarını iyi bilebilirler, başarılı işlerin altına imza atmış olabilirler. Ama İzmir’i ve İzmir’in sorunlarını öğrenene kadar bir dönem geçecek. Ama o arkadaşlar İzmir’e geldiklerinde Kadifekale’ye bir gitsinler, Karabağlar’a bir gitsinler, Şemikler’e bir baksınlar, İzmir’i öğreninceye kadar, altyapı sorunlarını öğreninceye kadar görev süreleri bitecek. Oysa İzmir’de bu işi yapabilecek, bilgi birikimine ve donanımına sahip kadrolar var. İlçe belediyelerinde ve belediyenin kendi içinde de bu kadrolar vardı. Kocaoğlu’nun bir huyu var, danışman görüşlerine itibar etmiyor. Elleri ile İzmir’e bir dokunsunlar, bu sıkıntıları gidersinler görelim.”

“PROJELER ÖZFATURA VE ÖNCEKİ BAŞKANLARA AİT”
“Bu kente altyapı anlamında ne yapıldıysa, Burhan Özfatura ve önceki dönemlerde görev yapan belediye başkanlarına ait” diyerek Kocoağlu döneminde kentin altyapısına çok az yatırım yapıldığını vurgulayan AK Parti’li Doğan, “Büyük Kanal Projesi’nden tutun, metroya kadar… Metro Burhan Özfatura döneminde hazırlandı, açılışlını Priştina yaptı. Rahmetli Priştina, Özfatura’dan aldığı metroyu da altı ay geciktirdi. Kanallar Burhan Özfatura başkanlığı döneminde olan şeyler. Ayrık sistem projesi de hayata geçecekti, sonra ondan da vazgeçildi. Bu kent o ve ondan önceki başkanların döneminde hazırlanan projeler sayesinde ayakta duruyor. Yapılan şey sayısı çok az. İzmir’e en ufak bir yağmur yağdığında yağmur suları basıyor. Yağmur yağdığı zaman Yenişehir Alt Geçidi’nde kaybolmamak mümkün değil. Bunu gündeme getirince de Kocaoğlu, “Bu bir afet” deyip bizi geçiştiriyor. Sizi kurtaracak olan itfaiye, yağmurda kurtarılması gereken hale geldi. Bu çok acı bir durumdur. Trafik olmayan, daha yüksek bir yere taşınması gerekirdi. Demek ki sağlıklı bir tahliye sistemi ve kanal sitemi oluşmamış” dedi.
“KÜSÜP GİTMEMEK LAZIM”
Geçmişte Konak Belediye Başkan Adayı, Karabağlar Belediye Başkan Adayı, Milletvekili Adayı ve İl Başkan Adayı olan ve yerel seçimlerin ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekilliği görevini üstlenen Bilal Doğan, “Bir koltuğu alamayınca küsüp gitmemek, pes etmemek lazım. Kimseye karşı bir art niyetim, husumetim yok. Milletvekilliği seçimlerinde ilk 5’e gireceğimi tahmin ediyordum, ama olmadı. O şekilde uygun görmüşler. İlk 7’ye girdim. 6’ıncı sırada olan arkadaşımız milletvekili seçildi. Eğer bir üst sıraya ben yazılsaydım, arkamdan gelen arkadaşı da seçtirecek bir etkiye sahiptim. kente karınca kararınca katkı koymak, bir şeyler üretmek, kent için çalışmak istiyorum” dedi.

“FARKLI BİR YÖNTEM İZLERDİM”
Yerel seçimler öncesinde Karabağlar ilçesinde aday adayı olan Doğan, partisinin aday olarak yarışa girdiği Necip Kalkan ile ilgili şu değerlendirmede bulundu: “Ben aday olsam kazanırdım. O kendine göre bir strateji uyguladı. Büyük Atatürk’ün Çanakkale’de yarbay rütbesinde iken savaşın seyrini değiştirecek ataklar yaptıklarını, Çanakkale Savaşı’ndaki başarısı sonrası Çanakkale geçilmez oldu. Belki de o savaştaki başarısından ötürü ülkenin kaderi değişti. Strateji meselesiydi. Sayın adayımızın da kendine göre yöntemleri vardı, stratejileri vardı, kendine göre danışmanları, beraber çalıştığı arkadaşları vardı. Onlar kendilerine göre bir yöntem izlemiş olabilirler. Ben kendime göre farklı bir yöntem izlerdim. Siyaseti koklayıp ona göre bir strateji izlerdim. Adayımızın kimliği, kişiliği, çalışmaları ile ilgili olumsuz bir yorumum yok. Zaten çok az bir oyla kaybetti. Ben o aradaki o oyu kapatabilecek bir konumda görüyorum kendimi. O da elinden gelen gayreti gösterdi. Çabayı gösterdi. O açıdan bu sağladığı başarı, arttırdığı oy oranını da takdir etmek lazım.”

“BENDEN ÖTÜRÜ İSTİFA ETMEDİ”
Kenan Çakar’ın AK Parti’den istifasına da değinen Doğan şu yorumda bulundu: “Büyükşehir Belediye meclis üyelikleri belli olduktan sonra il başkanlığında bir toplantı yapıldı. Sayın bakan önderliğinde bir komisyon oluşturuldu. Herkesin mesleğine ve uzmanlık alanına göre bir değerlendirme yapıldı. Bu komisyon herkesin aldığı eğitime göre, işe göre kim nerede görev alacak, hangi komisyona üye olacak onu belirledi. Grup başkanvekili, grup sözcüleri ve grup sekreterlerinin yer aldığı bu çalışma sayın bakana sunuldu. Bu çalışmalar olurken, benim de ismimin de grup başkanvekili adayı olarak biliyorum. Bunu öneren de Kenan Çakar’dı. Bana karşı bir tavrı yok. Benim grup başkanvekili olmamdan ötürü de istifa etmedi. Bu komisyonda grup başkanvekili aday adayı olarak adımın ifade edildiğini biliyorum.”

“KENDİ İÇ DÜNYASIYLA İLGİLİ”
Doğan Çakar’ın istifasıyla ilgili olarak kendisinin bir etkisi bulunmadığına da değindi ve “İstifasını gözden geçirmesini, bir daha düşünmesini, kendisinin birikiminden yararlanmak istediğimizi dile getirdim. Kendisinden yana olumsuz bir tavrımız olmadı. Bunu açık ve net ifade edebilirim. Zaten bunu kendisi de ifade etti. Grup başkanvekilliği ile ilgili olarak beni önerdiğini hem benimle, hem de basınla paylaştı. Bu ben grup başkanvekili olduğum için benim yüzümden istifa etmediği anlamına geliyor. beni ilgilendiren boyutu bu. Onun neden istifa ettiği iç dünyası ile ilgili. Ya da benim dışımdaki gelişmelerle ilgili. Bu nedenle de altını çiziyorum, benimle ilgili bir şey değil. kendisinin başka düşünceleri, başka gelişmeler karşısında aldığı bir tavır olabilir. Kendisi hem yazılı, hem de sözlü olarak bunu söyledi” dedi.

“KALMASINI İSTERDİM”
Doğan ayrıca, bağımsız meclis üyesi olarak yoluna devam eden Çakar’la ilgili, “Onun siyasetle ilgili farklı bir yorumu vardır. Herkesin farklı bir yoğurt yiyiş tarzı vardır. Onunki de budur. Bu kadar yorum yapıldıktan sonra söyleyecek bir şey yok ama ondan önce kalmasını isterdim. Nede? Siyasetçi kolay kolay yetişmiyor. Kente kolay kolay hakim olamıyor. Kentin sorunlarına, kentin kangren olmuş meselelerine hakim olmak yetmiyor. Bir de buna dönük çözüm önerileri üretmek gerekiyor. Bu sorunları bilmek de, bu sorunlara çözüm önerileri olan bir siyasetçiden yararlanmak isterdim” dedi.