Bayraklı’da çöpler konuşuyor, samimiyet kazanıyor

Bugünlerde Bayraklı sokaklarında yürürken burnumuza gelen çöp kokusu, bir yandan ekonomik krizin ve siyasi gerilimlerin, diğer yandan ise DİSK ile belediyeler arasındaki bitmek bilmeyen çatışmaların kokusudur. Ama işin ironik yanı şu: İktidarın her türlü kıskacına rağmen, sadece CHP’li belediyeler maaş ödeyemiyor ve hizmet üretmekte zorlanıyor diye feryat edenler, dönüp “Bu kriz neden sadece CHP’li belediyelerde yaşanıyor?” sorusunu sormaktan aciz.

Peki, DİSK’in bu süreçteki rolüne ne demeli?

Bayraklı Belediyesi işçileri haklarını savunmak için greve çıktı, tamam.

Ancak grev kararı alırken vatandaşın mağduriyetini hiç mi düşünmediler?

 Çöp dağları arasında kalan mahalle sakinleri, evinin önündeki konteynırdan taşan atıklarla uğraşan insanlar ne olacak?

 DİSK, hak savunma mücadelesini verirken halkın sağlığını ve huzurunu da düşünmek zorunda değil mi?

Şimdi gelelim Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal’a…

Her şeyden önce, yaşanan kaosun ortasında bir liderin çıkıp, samimi bir dille halktan özür dilemesi, sorumluluğu üstlenmesi ve çözüm için çaba harcadığını açıkça ifade etmesi, günümüzde pek alışık olmadığımız bir duruş.

Başkan Önal’ın şu sözlerini bir kez daha hatırlayalım:“Bu süreçte bazı belediye hizmetlerimizde anlaşma sağlanana kadar geçici olarak yaşanabilecek aksaklıklardan dolayı özür diliyor, bu sorunun kısa sürede çözüme kavuşması için yoğun mesai harcadığımızın da bilinmesini istiyoruz."

Bu, klasik bir “mağduru oynama” açıklaması değil; bu, halkını düşünen bir liderin, şeffaf bir şekilde sorumluluk alarak çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemesidir.

Kimileri Önal’ın bu açıklamasını “zayıflık” olarak görebilir.

Ancak aslında bu, güçlü bir liderin en net göstergesidir: Samimiyet.

Bayraklı Belediyesi’nin çöplerden dolayı eleştirilmesini fırsat bilen muhalif seslere bir çift sözüm var: Madem DİSK’in grevi halkı bu kadar mağdur ediyor, neden “çöp kokuları altında” halkın yanında poz verip, DİSK’e de biraz eleştiri yöneltmiyorsunuz?

Yoksa mesele halkın mağduriyeti değil de, CHP’li belediyeler üzerinde kara propaganda yapmak mı?

Elbette grev işçinin hakkıdır.

Ancak işçinin hakkı savunulurken halkın mağduriyetini unutmak, sosyal demokrasi anlayışıyla pek bağdaşmaz. Başkan İrfan Önal, bu süreçte gösterdiği samimi tavırla ve sorun çözme kararlılığıyla takdiri hak ediyor. Dilerim ki, grev bir an önce sona erer, Bayraklı halkı da hizmetine kavuşur.

Ve umarım, DİSK ile belediyeler arasındaki bu kısır döngüye bir çözüm bulunur.

Çünkü halkın çöp kokusuna değil, hizmete ihtiyacı var!