Efes Selçuk...
Yine tarih kokan sokakları, turizm cennetinin kalbinde Meryem Ana'nın kutsal huzurunda bulunan o güzelim ilçe.
Ancak bu kez turizmi ya da tarihi eserleri konuşmuyoruz.
Bu kez çöp kamyonları, kepçeler, belediye işçileri ve bir direnişin öyküsü var masada. Ama bu direnişte gözümüzden kaçmayan önemli bir eksiklik var: O da Selçuk CHP'lilerin bu kritik süreçte başkanları Filiz Sengel'i neredeyse yapayalnız bırakmaları.
Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, otopark gelirleri için, halkın geleceği için mikrofonu eline aldı, meydan okuyan sözleri ardı ardına sıraladı.
Ancak etrafında kimler vardı?
Belediye işçileri, çöp kamyonları, ilçe halkı...
Evet, onlarla birlikte direndi ama ya CHP'nin diğer temsilcileri nerede?
CHP Bölge milletvekilleri, il başkanlığı yetkilileri neredeydi?
Selçuk'taki bu haksızlığa karşı köy halkı ve belediye işçileri direnirken, Filiz Sengel'in yanında siyaseten kim varıydı?
İşte burası çok kritik…
Sengel'in cesurca dile getirdiği "Bizim olan bizde kalacak" sözü sıradan bir çağrı değil.
Bu, başı başına bir manifestodur.
Ancak bu manifesto kısa sürede Efes Selçuk'un sokaklarında yankı bulurken, üst kademe CHP yöneticileri bu sesi duymamış gibi davrandı. Bir belediye başkanı, özellikle böylesine kritik bir süreçte yalnız bırakılmamalıydı. Sızıntıyı fark edip gemiyi terketmek değil, sıkı sıkıya gemiye sarılmak gerekiyor bazı anlarda.
Filiz Sengel, "Hadi gelin çıkarın bizi buradan!" diyerek meydan okuyor.
Peki, bu meydan okumada kim Filiz Sengel'e destek veriyor?
Görünen o ki Başkan Sengel burada sadece belediye işçileri ve ilçe halkıyla bir dayanışma içinde. Oysa ki CHP'nin en temel ilkelerinden biri dayanışma ve haksızlıklara karşı ortak mücadele.
Ama Selçuk'ta öyle mi?
Adını koyalım: Selçuk'ta Filiz Sengel, CHP'nin sıyası mücadelede başını dik tutan, yalnız kalmaktan korkmayan tek ismi olarak karşımızda duruyor.
Başkan Sengel, Meryem Ana Evi otopark gelirleri için "adalet" talep ederken, bu sadece belediyeye giren para için bir söylem değil, halkın hakkını geri alma savaşı. Ama Sengel burada yalnız. Bu direnişin çok daha geniş bir cephede, çok daha büyük bir dayanışmayla desteklenmesi gerekirken, çoğu kişi sessizliğe gömülmüş durumda.
CHP'nin vekilleri, il yöneticileri neredesiniz?
"Halkın belediyesi, halkın başkanı" diyen sizler, o halkın geleceği için verilen bu savaşta neden ortada yoksunuz?
Filiz Sengel haklı, ama bu haklılığın altını doldurmak sadece onun görevi olmamalı. CHP yönetimi, Selçuk'taki bu haksızlığa karşı, belediye başkanının yanında saf tutmalıydı. Siyasette yalnız bırakılan bir liderin sesi ne kadar gür çıkarsa çıksın, bir yere kadar ulaşabilir. Dayanışmanın eksikliği, aslında o sesi susturmaya çalışanlardan farksızdır.
Meryem Ana Evi'nin kutsal toprağında başlayan bu direniş, sadece bir otopark gelirinin meselesi değil. Bu, bir ilçenin kaderi, bir halkın geleceğidir. Filiz Ceritoğlu Sengel'in başlattığı bu nöbet, sadece Efes Selçuk'un değil, haksızlıklara karşı direnmeye cesaret eden herkesin sesi olmalıdır. Ama bu sesin gür çıkabilmesi için, CHP'nin her seviyeden yöneticisi de bu direnişe omuz vermelidir.
Efes Selçuk halkı yalnız mı kalacak, yoksa bu direniş tüm Türkiye'ye yayılacak mı?
Göreceğiz.