Düşünün bir milletvekili var.
Gaziantep’ten seçilmiş.
Halk “Bizi Meclis’te temsil etsin” diye oy vermiş.
Ama bu vekil...
Memleketin dertlerine kafa yormak yerine bir iş insanıyla uğraşıyor.
Üstelik İzmirli bir iş adamı: Nazım Torbaoğlu.
Ekonomi mi?
Enflasyon mu?
Gaziantep’in geçim derdi mi?
Yok, yok, yok...
Sayın vekil, memleketi unutmuş, Nazım Torbaoğlu’nun peşine düşmüş.
Bir de neymiş?
Ahlak dersi veriyormuş.
Hadi oradan…
Sen önce kendi defterini dür de sonra başkalarına vaaz ver.
Çünkü senin adın...
Gelin biraz geçmişe gidelim…
Bu “milletin vekili”, bir zamanlar kripto para üzerinden binlerce kişiyi mağdur eden bir projenin içindeydi.
Kendisi “Ben de mağdurum” dedi.
Ama kulisler başka söylüyor:“Piyasayı yönlendirenlerden biri oydu.”
SPK ne yaptı?
Sermaye Piyasası Kurulu dedi ki: “Bu vekil, spekülatif işlemler yaptı.”
Ve bam!
6 ay işlem yasağı verdi.
Küçük yatırımcı ağlarken...
Bu beyefendi kazandığı parayla belki yeni bir masa yaptırdı.
Belki bir koltuk daha aldattı.
Ama bir şey kesin: Vicdan denen şeyi o dönemde bırakıp geldi.
Şimdi kalkmış, Nazım Torbaoğlu’nu dillerine dolamış.
Peki neden?
Çünkü bu tür insanlar bilir: İftira, başarıyı gölgelemek için en kısa yoldur.
Ve Gürban bu kısa yolda uzun zamandır yürüyor. Ağzında küfür, elinde klavye, cebinde SPK yasağı…
İyi Parti'nin milletvekili değil, borsanın karanlık koridorlarında yankılanan bir isim adeta.
Spekülatör vekil!
Siyasetin yüz karası!
Yatırımcının belası!
Ve hala çıkmış ahlak dersi veriyor.
Sermaye Piyasası Kurulu tarafından işlem yasağı yemişsin, bizzat devletin kurumu tarafından!
Kripto paralarda millet mağdur olmuş, sen “ben de mağdurum” numaralarıyla olayı geçiştirmeye çalışmışsın.
Sosyal medyada küfürbazlık desen... Onun da alasını yapıyorsun.
Milletin vekili misin, borsa spekülatörü mü?
Sen önce bunu açıkla.
Bir vekil düşünün…
Hakkında konuşulan her iddiaya kükreyerek cevap veriyor.
Eleştiren herkese küfür...
Soru sorana hakaret...
Ama gel gör ki, iş iş adamını hedef almaya gelince sus pus olmuyor, yazıyor da yazıyor.
Neden acaba?
Neden bu iş adamıyla bu kadar çok ilgileniyorsun Sayın Gürban?
Yoksa Torbaoğlu senin borsa pastana rakip mi oldu?
Bak Sayın vekil…
Milletvekilliği dokunulmazlık zırhı arkasına saklanarak iş adamlarına iftira atmak kolay…
Ama o zırh bir gün çıkacak.
O gün geldiğinde…
Hakkında yazılanlar, çizilenler, SPK raporları, sosyal medya rezaletleri…
Hepsi gün yüzüne daha da net çıkacak.
Ve işte o zaman…
Millet şunu soracak: “Sen gerçekten bu ülkenin vekili miydin, yoksa bir finans dolandırıcısı mıydın?”
Ahlak dersi mi vermek istiyorsun?
Çok güzel.
Ama önce milletin parasını eriten borsa oyunlarının hesabını ver.
Küfürle değil, belgelerle konuş.
Sonra da çık İzmirli bir iş adamına sataşmadan önce aynaya bak.
Çünkü bu ülkede artık kimse, kendi sicilini örtbas edip başkalarına çamur atanlara itibar etmiyor.
Yani Sayın Gürban…
İşin özü şu: Seninle ahlak konuşulmaz.
Seninle olsa olsa borsa manipülasyonu konuşulur.
Ama onu da SPK halletti zaten.
Ama insan sormadan edemiyor: Sayın Gürban’ın bu öfkesinin, bu hırsla yazıp çizmesinin altında başka bir sebep mi var?
Hani bazı kulislerde konuşulan bir mesele var ya…
İddiaya göre: “Nazım Torbaoğlu’nun masasından kovulduğu için içerlemiş.”
Acaba gerçekten öyle mi Sayın Gürban?
Nazım Bey'in misafirperverliğinden mahrum kalınca mı başladınız bu karalama kampanyasına?
POLİTİKA
Sayfa başına git