CHP’de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından Ankara'dan İstanbul'a başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü’ne, destek olmak için İzmir İl Örgütü de İzmir’den İstanbul’a alternatif bir yürüyüş başlatmıştı…
Bu kararla birlikte örgüt içinde tartışmalar başladı.
Geçtiğimiz günlerde kaleme aldığım köşe yazısında örgütün bu rahatsızlığını dile getirmiştim.
CHP’nin lokomotifi konumunda olan İzmir’in alternatif olmak yerine bütün dünyanın gözünün üzerinde olduğu yürüyüşe destek vermesi gerekiyordu…
Bu yazımdan sonra CHP’li belediye başkanları, ilçe başkanları ve örgütte daha önce görev almış birçok kişi tarafından yazımın içeriğine destek geldi… Hatta bazı genel merkez yöneticileriyle yaptığım görüşmede Genel Merkez’in bu konuda rahatsızlığını sohbet arasında bana ilettiler…
Hatta birkaç gün içinde “bu yürüyüş bir genelge ile durdurulacak” diye de eklemişlerdi…
Konuştuğum herkes bu yürüyüşün yanlış olduğunu söylese de bu yanlışı kimin yaptığını kimse bulamadı…
Daha önce de belirttiğim gibi bu yürüyüşü planlayanlar kendilerine siyasi rant elde etmek için böyle bir organizasyon içinde olduklarını bir önceki yazımda vurgulamıştım…
Gelinen süreç içinde “alternatif yürüyüşün” parti içi bir çekişmeye dönüştüğünü de görmüş olduk…
Aslında CHP Genel Merkezi’ndeki en büyük rahatsızlık ise, tam anlamıyla bu noktadaydı… Bu nedenle bu işin daha fazla uzamasının patiye zarar vereceğini gördükleri için olayın sonlandırılmasına karar verdiler…
CHP içinde sağduyulu olan birkaç kişi var ve bunlar ısrarla yanlış olduğunu ve acil bir şekilde bu karardan dönülmesini ifade ettiler…
Parti içindeki çekişme dün CHP İl Başkanlığında yapılan toplantıda ayyuka çıktı.
Toplantıda bazı ilçe başkanlarının bu organizasyonun yanlış olduğunu söylemesi üzerine kimi il yöneticilerinin genel merkez tarafından bu kararın alınması için bazı belediye başkanlarının genel başkan yardımcıları üzerinde etkili olduğunu da ifade etmişler…
Ortada görünen ve benim açık sözlülükle ortaya attığım gibi “bu işten kendilerine siyasi rant elde etmek isteyen bir kesim farklı yollar deneyerek” bu yürüyüşün iptal olmaması konusunda ısrarcı oldular… Kimisi “ben Kılıçdaroğlu’nun adamıyım” dercesine Genel Başkan’ın arkasında yürüyelim havasında kimisiyse, “hayır kardeşim il başkanlığı karar aldı, sonuna kadar kararın arkasında duralım” havasında…
Yani anlayacağınız bu yürüyüş CHP’yi ikiye bölmüştü…
Sonuç itibarıyla yaşanan kargaşa CHP Genel Merkezi’nin son noktayı koymasıyla sona erdi…
İşin doğrusu CHP İzmir İl Başkanlığında yapılan toplantılarda, hem yürümek için alınan kararda, hem de iptal kararında örgütün gerçek iradesinin alınmadığı, işin oldubittiye getirilmiş bir karar olduğu da ortaya çıktı…
Her iki toplantıda da neredeyse hem il yöneticilerinin hem de ilçe başkanlarının yarıdan fazlası yoktu… Bu alınan kararla İzmir’de parti içinde yaşanabilecek tartışmaların önünü de kesmiş oldular…
Neyse alınan karar CHP İzmir Örgütü için “zararın neresinden dönersen kardır” denebilecek bir hamle olmuş oldu…
Genel Merkez’in bu kararının ne kadar doğru olduğunu anlamak için dün CHP İl başkanlığındaki toplantıda yaşanan tartışmaları sizinle paylaşmak istiyorum…
Geçtiğimiz günkü köşe yazımda isimleri geçen ilçe başkanları, toplantıda bu durumdan duydukları rahatsızlıklarını dile getirmiş… Özellikle Güzelbahçe İlçe Başkanı Kazım Çam “ben adam gibi adamım kimseden talimat almam” diyerek serzenişte bulunmuş… Bu konuyu daha sonra başka bir köşe yazımda kimin kimden talimat aldığını uzun uzun kaleme alacağım…
Kazım Başkan’a önerim, DİSK’e üye olmak istediği için Belediye Başkanı Mustafa İnce’nin görevden aldığı ve sürgüne yolladığı Gençlik Kolları eski Başkanı ve Örgütlerden Sorumlu İlçe Başkan Yardımcısı Vural Gezer’e sahip çıksın…
Kimseden talimat almıyorsa İlçe Başkan Yardımcısına sahip çıksın da alkışlayalım…
Diğer taraftan ise, Gaziemir İlçe Başkanı Umut Tekin, toplantıda süreçte yaşananlara isyan etmiş. Başkan Tekin, İl Yöneticisi Hatice Tatlı’ya dönerek “Biz komisyonda karar alacak mercide değildik, siz biz karar aldık İstanbul’a yürüyoruz, siz de güzergâhı belirleyin dediniz. Bu ihale neden bize kalıyor” diyerek yaşanan süreç için tepki gösterdiği bunun üzerine İl Başkan Yardımcısı Hatice Tatlı’nın ise, “katılan 11 ilçe başkanı yürüyelim bizde o yüzden yürüme kararı aldık” dediği iddia edildi… Rakamlar konusunda Hatice Tatlı’nın kafasının iyi çalıştığını düşünüyorum… Hatırladığım kadarıyla 30 ilçe başkanlığı var, 30’dan 11 çıkarırsak 19 kalıyor…
Demek ki çoğunluk sağlanmamış…
Daha önce ifade etiğim gibi birileri işgüzarlık yapmış ama ki?
Bunu kimin yatığını bilen yok…
Bulan olursa bana da haber versin…