Ege Postası
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Şakşakçılığın Belgesi: Medya değil, çürümüşlük organizasyonu!
Yalı Çapkını
YAZARLAR
24 Temmuz 2025 Perşembe

Şakşakçılığın Belgesi: Medya değil, çürümüşlük organizasyonu!

Geçtiğimiz günlerde sevgili Mithat Umutoğulları’nın kaleme aldığı “Sendika tuş olmadı, Manşet mahvoldu” başlıklı yazıyı okuyanlar fark etmiştir.

Bir yazı değildi o…

Bir yüzleştirme metniydi.

Bir ayıptan perdesini kaldırma işiydi.

İzmir medyasının geldiği acıklı hali suratımıza çarpan tokattı adeta.

Ne diyordu yazısında?

“Bir manşet değil, bir linç bildirisi! Bir habercilik değil, bir dalkavukluk şöleni!” diyordu…

Ve Egedesonsöz'ün o meşhur manşetine (hadi adını da yazalım):

“Başkan konuştu, sendika 120 dakikada tuş oldu!” diye utanmadan, sıkılmadan, bir medya yüzsüzlüğü abidesi olarak tarihe geçirmişlerdi.

Manşeti atarken, bir gazetecilik refleksi değil; bir "patronculuk" refleksiyle hareket ettikleri o kadar açık, o kadar netti ki... "Patron Cemil ağzını açtı, sendika diz çöktü" demeye getiren bu ifadenin, gazetecilikle değil, PR’la; halkla ilişkilerle değil, dalkavuklukla bir ilgisi var.

Tam bu rezillik unutulmuşken...

Şimdi yine aynı adresten, Egedesonsöz’ün Haber Müdürü Ender Aldanmaz bir “yorum” yazısı kaleme almış.

Ama nasıl bir yazı!

Yani derseniz ki, “Yalpalamak nedir?”, açın bu yazıyı okuyun.

Mahkeme tutanaklarına geçen, bizzat İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın imzasıyla savcılığa sunulan şikayet dilekçesi ortadayken, Aldanmaz çıkıp, “Büyükşehir Belediyesi’nin soruşturma sürecinde şikayetçi taraf olduğu yönünde iddialar ortaya atılmıştır” diyebiliyor.

İddia mı?

Pardon da, “iddia” olan ne?

Ve üstüne üstlük, mahkeme tutanaklarına geçmiş, imzalı resmi belgeye rağmen…

İnsanların gözünün içine baka baka yalan söylüyor!

Ve bir de çıkıp, bu gerçek haberi yapan İzmirli gazetecileri, iktidara yakın medya kuruluşlarıyla aynı torbaya koyuyor.

Yani hem gerçeği çarpıtıyor…

Hem de doğruları yazanların alnına “operasyonel” damgası vurmaya kalkıyor.

Pes!

İşte tam burada durup kendi kendime soruyorum…

Bu Ender Aldanmaz, aynı Ender Aldanmaz değil mi?

Hani Cemil Tugay henüz sadece bir aday adayıyken, Egedesonsöz’ün başında oturup onun hakkında peş peşe olumsuz haberler yayımlayan kişi değil miydi?

O gün Cemil Tugay’a neler yazdıklarını, hangi başlıklarla nasıl yıpratma çabası içine girdiklerini hatırlayan çok kişi var.

Ama bugün ne hikmetse, başkan olduktan sonra aniden "şakşakçılar" safına geçen bir manşet düzeni görüyoruz.

Ve ben ister istemez kendi kendime şu cümleyi kuruyorum:

“Nereden nereye...”

Senin görmezden geldiğin gerçekleri, belgeyle ortaya koyan Egepostası.com  diğer haber siteleri bu haberi yayınladığında sen neredeydin?

Hadi onu geçtim, haberi görmedin mi?

Yoksa gördün de, yayın politikana mı uymadı?

Şimdi kalkmış, hem suçu örtbas etmeye çalışıyor, hem suçu ifşa edenleri “operasyonel medya” diye yaftalıyor.

İşte ben de burada duruyorum!

Senin yıllardır kimin “operasyonel gazetecilik” yaptığını konuşacak olsak, bırak yerel medyayı, İzmir’in tamamı ayağa kalkar.

Ama biz susuyoruz.

Bir şey demiyoruz.

Çünkü hala birileri “toplumun haber alma hakkı” diye bir şeye inanıyor.

Ama sen o “haber alma hakkını” PR bülteniyle takas etmişsin.

İç denetimmiş…

Sadece İZBETON’muş…

Savcılığa bilgi aktarılmışmış…

Bakın Sayın Ender Aldanmaz, burada “mış”la, “miş”le konuşacak durum kalmadı artık.

Ortada resmi belge var!

Ortada Başkan imzası var!

Ve en önemlisi, ortada sizin görmezden geldiğiniz gazetecilik onuru var!

Ama yetmiyor. Sizi ifşa edenleri de işin içine katmaya çalışıyorsunuz.

Sizi ifşa edenleri, kendiniz gibi “operasyonel” zannediyorsunuz.

Ama değiliz!

Biz dosyayla konuşuruz, belgeyle konuşuruz, yüzünüze vururuz!

Ve gerekirse sizin o yıllardır parlatmaya çalıştığınız “medya imparatorluğu balonunu” da patlatırız.

Çünkü biliyoruz: Eğer bugün bunlar yazılmazsa, yarın gerçek gazetecilik İzmir’de sadece bir nostaljiye dönüşecek.

O yüzden son bir söz: Manşet değilmiş gibi yazılan manşetler, yorum değilmiş gibi kaleme alınan aklamalar, gazetecilik değilmiş gibi sunulan sadakat metinleri…

Hepsi birer medya utancı olarak önümüzde duruyor.

Biz susarsak, çürüme kalıcı olur.

Ama biz konuşursak…

O çürüme kokusu, daha ilk paragrafta burnunuzu yakar!

O manşeti atanlar da, bugün mahkeme tutanaklarını çarpıtanlar da…

Bir gün halkın önünde hesap verecek!

Çünkü yalancının mumu medya dünyasında daha çabuk söner!

Ve bu şehirde hala onurunu kaleminden çıkaran birkaç gazeteci kaldıysa…

Bilsinler ki;

Bu yazının altına önce onlar imza atacak, sonra da tarihi yazacak!

Ve şayet gerekirse…

Egedesonsöz’ün geçmişte hangi haberlerle kimlere hizmet ettiğini de tek tek, isim isim, tarih tarih yazarız!

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Ege Postası