Aslan Ege Postası İle Gündem’in konuğu oldu: 'Muhalefet eksiği var'
Ege Postası Radyosu’nda Ege Postası İle Gündem programının konuğu;Ege Kop Başkanı Hüseyin Arslan ve Ege Haber Genel Yayın Yönetmeni Eyüphan Gündoğdu. Ve Mithat Umutoğulları ile beraber konuklar İzmir gündemini ve 1 Kasım seçimleri için siyasi partilerin seçim çalışmalarını değerlendirdi. Aslan Ege Postası İle Gündem’in konuğu oldu
EGE POSTASI - Ege Postası Radyosu’nda Ege Postası İle Gündem programının konuğu;Ege Kop Başkanı Hüseyin Arslan ve Ege Haber Genel Yayın YönetmeniEyüphan Gündoğdu ve Mithat Umutoğulları ile beraber konuklar İzmir gündemini ve 1 Kasım seçimleri için siyasi partilerin seçim çalışmalarını değerlendirdi.
Siyasete girme gibi bir arzunuz var, uzun zamandır siyaset yapmaya çalışıyorsunuz ama bir taraftan da Ege Kop’a getirdiğiniz anlayışı maalesef siyasete yerleştirmediniz. Uzun zamandır siyasetin içindesiniz neler gördünüz ne düşünüyorsunuz Ege Kop başkanı olarak Hüseyin ARSLAN uzun dönem bir gazetecilik serüveniniz de var nasıl değerlendiriyorsunuz Türkiye’deki siyaseti'
Hüseyin Arslan; Siyasette kazanan ve kaybedenin Türkiye’nin olduğunu söyleyen Arslan;”Siyaset ne demekti? Siyaset halka hizmet demektir. Siyaset halkla paylaşmak, halkın refahını düşünmek demektir. Bizim bildiğimiz siyaset Avrupa da böyle yapılıyor. Siyaset belli bir kesimin elinde olmamalıdır. Siyaset adı üstünde siyasi partilerin demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Ama bugün sormak lazım siyasi partilerin vazgeçilmez unsurları olan demokrasi bu partilerde var m? Demokrasi varsa ne kadarı işliyo? Partilerdeki sistem, hiyerarşi nedir nasıl kurulmuş orada gerçekten halk var m? Seçmen var mı, vatandaş var m? Ama yok. Türkiye’de her şeye karar veren 3-4 kişi var. Üç tane partinin genel başkanı karar veriyor her şeye. Bence siyasi partilerin karar veren genel başkanları dışında başka hiçbir fonksiyonu yok. Parti genel başkanları neye karar verirse, neyi uygun görürse o oluyor” dedi.
Dünyada ülkemizden başka hiçbir yerde böyle bir siyasetin olmadığını savunan Arslan; “Dünyada siyasette başarılı olmayan siyasetçiler o partinin başında kalmıyor zaten böyle bir hakları da olmuyor. Türkiye’de böyle bir durum yok. Baktığımızda yıllardır iktidara gelemeyen siyasi partilerle dolu bizim ülkemiz. Bu partilerin yıllardır iktidara gelemediği gibi böyle bir dertleri de yok. Hedefleri heyecanları da yok. Avrupa’da böyle bir anlayış yok. Bizde siyaset krallık dönemi gibi, Ege Kop olarak ayda bir danışma kurulu toplantısı yapıyoruz ama siyasi partilerin böyle bir zorunlu toplantıları dahi yok” diyerek tepkisini dile getirdi.
“17-25 Aralık başka ülkede yaşansaydı orada ne hükümet ne parti kalırdı”
Arslan; “Ben yıllarca sendika başkanlığı yaptım. Bizim başarımız sendika kültüründen geldi. Gazeteciler sendikasının başkanlığını yaptım. O zamanlar bütün basın çalışanları sendikalıydı. Çalışanların özgürlüğü vardı. Şimdi medyamızda özgür basın yok. Ama oradan gelen bir kültür var bizde. Ege Kop’ta danışma kurulumuz var ayda bir toplanıyor. Ege Kop’ta çalışan insanların bizden bir beklentisi bir talebi yok. Hepsi gönüllü olarak çalışıyor ve bilgi birikimlerini bizimle paylaşıyorlar. Ege Kop her yıl Genel Kurul yapıyor ve ben de her yıl Genel Kurul’a hesap veriyorum. Ama siyasi partilerin genel kurul yapma zorunluluğu yok. Canı isterse yapıyor istemezse yapmıyor. Sendikalar mesela her dört yılda bir genel kurul yapıyorlar. Böyle bir demokrasi anlayışı olmaz. Türkiye’de hakikaten eğer ortak akıl kullanamıyorsa Türkiye’de siyaset yapılmıyor demektir. Zaten olsaydı bu hale gelmezdik. Herhangi bir demokratik ülkede 17-25 Aralık süreci yaşansaydı ne iktidar kalırdı ne parti kalırdı ortada. Şuan Türkiye’de en büyük sorun nedir diye sorarsanı? Birincisi terör ikincisi hukuksuzluktur. Bütün buna rağmen hala iktidardaki Ak Parti’nin oy oranı yüzde 41 ise muhalefetin düşünmesi lazım.
“Türkiye’de muhalefet eksikliği var”
İktidardaki partinin yıpranmasının gayet doğal olduğunu dile getiren Arslan;“Muhalefet demokrasilerde vardır. İktidar her rejimde vardır. Bugün iktidar İran’da da Irak’ta da Suriye’de de var ama muhalefet demokrasilerde vardır. Türkiye’de kim ne derse desin muhalefet eksikliği var. Bir muhalefet boşluğu var. Böyle bir muhalefet olmaz, muhalefet vatandaşların sorunlarını sürekli gündemde tutan, iktidarı bunu çözmek için zorlayan bir anlayışının olması gerekir. Şu an hiçbir vatandaş halinden memnun değil. Bu memnuniyetsizliği kim gündeme getirecek ben getirirsem suç, doğal olarak bunu gündeme getirmesi gereken muhalefet partileridir. Beni seçimden seçime gören milletvekilinin benimle ilgisi yok çünkü onu tanıyan, onu atayan, onu seçen o siyasi partinin Genel Başkanı’dır. Milletvekillerizaten vatandaşları tanımıyor sadece usulen seçimden seçime seçileceği yere geliyor ve bir daha ki seçime kadar gelmiyor.Vatandaşın halini de sormuyor. Sadece sınırda olan vekiller biraz koşuşturuyor onlar da kendilerini düşündüğü için bunu yapıyor.
“Türkiye karpuz gibi ikiye bölünmüş durumda”
Koalisyon sürecinde yaşananları değerlendirir misiniz'
Ege Kop Danışma Kurulu’nun O süreçte çok güzel bir açıklaması oldu. Demokraside koalisyon kültürünün önemli olduğunu vurgulamaya çalıştık. Koalisyondan kimse korkmasın demeye çalıştık. Koalisyon bir ortaklıktır. Koalisyon iki zıt tarafın bir araya gelerek ortak noktada buluşmak demektir. Rahmetli Bülent Ecevit bunu en güzel şekilde uygulayan bir liderdir. Çünkü Ecevit’te bir koalisyon kültürü vardı. Koalisyon bir uzlaşma kültürüdür. Şimdiye baktığımızda Türkiye kutuplaşmış, ayrışmış bir yapıda. Karpuz gibi ortadan ikiye ayrılmış durumda. Bunun çözümü de liderlerin söylemlerini, dilini iyi kullanmaları gerekir. İnsanları ayrıştırıcı ve ötekileştirecek bir dil kullanmamaları gerekir. Türkiye 7 Haziran’dan sonra bir üslup sorunu yaşadı. Yani 7 Haziran sonrası iyi yönetilemedi. Sayın Cumhurbaşkanı koalisyon kurulmaz dedi, bunu hem seçim öncesi hem seçim sonrasında dile getirdi. Cumhurbaşkanı ve AKP çok güzel bir oyun oynadı. Diğer siyasi partiler CHP, HDP, MHP bu oyunu oynayamadılar beceremediler. Halkın onlara verdiği mesajı anlamadılar. CHP ve MHP eğer Meclis Başkanı’nı birlikte seçmiş olsalardı Türkiye bugün seçime gitmek zorunda kalmazdı.
Arslan; “Muhalefet partileri seçim meydanlarında başka Ankara’daki koalisyon görüşmelerinde başka tavır aldılar. Bu tavırlarını ben kesinlikle doğru bulmuyorum. Özellikle CHP bu süreçte çok yanlış yaptı. MHP bana göre yanlış yapmadı 7 Haziran’dan sonra ben koalisyon yapamayacağım dedi ve bu tavrını sonuna kadar götürdü. MHP eğer HDP ile masaya otursaydı o zaman MHP diye bir parti kalmazdı” dedi.
1 Kasım seçimlerinde sonuçlar ne olu? Bizi 2 Kasım sabahı ne bekliyor'
İlk defa kimse bu herhangi bir öngörüde bulunmuyor. Kamuoyuna baktığımızda eğer anketler doğruysa değişen bir şey olmayacak. Ak Parti birinci parti, ikinci parti CHP olur, MHP ve HDP oylarını koruyacak gibi bir tablo ortaya çıkacak diye tahmin ediyorum. Değişen bir şey olmayacak. 7 Haziran’dan sonra koalisyonda nerde kaldıysa oradan devam edilecek.
Hükümet kurma görevi verilseydi, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu hükümeti kurar mıydı'
Muhalefet partililer arasında bir mukabaat var mı ki aralarında bir hükümet kursunlar. Eğer koalisyon görüşmeleri 35 gün değil de 15 gün olsaydı, Sayın Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na hükümeti kurma görevi verirdi. Vermek zorunda kalırdı. Muhalefet oyun kuramadı. Anlaşılan muhalefetin iktidar gibi bir derdi yok.
İzmir’deki Milletvekili adaylarını nasıl buluyorsunuz'
İzmir’de Genel başkanların tek başına karar verip uyguladığı bir milletvekili listesi görüyorum. Ak Parti hemen hemen bütün milletvekili adaylarının hepsini değiştirdi ve yerlerine yenilerini koydu. Bana göre hem örgütte karşılığın olan hem toplumda karşılığı olan kişileri adaylığa koydu. CHP hiçbir değişiklik yapmadan sadece Kamil Okyay Sındır’ın yerini değiştirmek suretiyle milletvekili listesini gerçekleştirdi. Bana göre haksızlık yapıldı Kamil Bey’e. İzmir’de genel anlamda topluma tepeden bakan adaylar var. MHP’ de yıllardır ilk sırada sürekli beli kişiler bulunuyor. Ak Parti’de ise Sayın Cemil Şeboy’a haksızlık yapıldı. Şuan özellikle muhalefette hiç seçim heyecanı yok.
Metin Feyzioğlu’nun CHP ile ilişkisini nasıl görüyorsunuz'
Metin Feyzioğlu’nun CHP’ye faydalı olacağını sadece ben söylemiyorum halk söylüyor. Toplumun en çok güvendiği kendi düşüncesini söyleyebilen, halka inebilen bir durumu var. Türkiye’nin her yerini gezebilen bir insan böyle insanların değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Metin Feyzioğlu gibi insanlara partilerin gitmesi gerekiyor. Metin Feyzioğlu neden değerlendirilmiyor. Şuan ki CHP yönetiminin değişmesi gerekiyor. Benim bir talebim yok, ben Ege Kop Başkanıyım ben istediğim yerde istediğim şeyi destekliyorum görüşümü paylaşabiliyorum. Büyümek için kıskaçlık gibi basit şeyleri düşünmeyelim artık. Bu yüzde 25’ler beni şahsen çok üzüyor. CHP’nin başarısı için ben her zaman çalışırım ben dün neysem bugünde oyum, ben de bir değişiklik yok. Ben de bir değişiklik olsaydı çoktan milletvekili olurdum, çok sayıda siyasi partiden bana teklif geldi ama ben milletvekili olmak istemiyorum. Ben yerelde daha çok başarılı olacağımı düşündüğüm için ben hala buradayım ama benim gönlümün hangi partide olduğu beli. CHP’nin barajı aşmadığı yıllarda ben kendi cebimden kirasını ödedim. Elimden geldiği her yardımı yaptım. Sadece soruyorum o gün benden yardım isteyen partililer nered? Ben de heyecan vardı, İzmirliler bana sahip çıktı. Buna rağmen CHP’de hiçbir geçmişi olmayanlar bana konuşmasınlar. Bu kent bu görüntüyü hak etmiyor. Ben bu kenti şaha kaldıracak projeler hazırlamıştım.
“Bu kentin güçlü, bağımsız ve sorunlarını ele alacak yerel bir gazeteye ihtiyacı var”
Şuan Eyüphan Bey yeni bir gazete çıkartıyor, İzmir’in bağımsız bir gazeteciliğe ihtiyacı var. Bu kentin sorunlarını ele alacak, bu kentliye ait olan, bu kentin sorunlarını bilen, hiç kimseye göbek bağı olmayan bir yerel gazeteye ihtiyacı var. O da Eyüphan(Gündoğdu) Bey tarafından oluşturuluyor, inşallah herkes sahip çıkar. Herkesin sahip çıktığı böyle yerel bir basına, o da aslanlar gibi bu kentin sorunlarına sahip çıkar.
“Bu kent fikir almaktan mı korkuyor”
Tasarlanan projelerin yapılması ve yapıldığında destek verilmesi gerektiğini söyleyen Ege Haber Genel Yayın Yönetmeni Eyüphan Gündoğdu;“Yeni bir gazete çıkarıyoruz, bu konuda İzmir halkı bize sahip çıksın yeter. Piyasadan hiçbir beklentimiz olmayacak. Projeler konusunda ise bence bu projeler güzel, tramvayın yapılması lazım. Ama bağlantı ve alt yapı çok önemli, yapılacağı yer ile ilgili biraz şov amaçlı olduğunu düşünüyorum. Hüseyin Arslan’ı siyasetçi olarak istemem, böyle çalışkan insanlara sahip çıkmak gerekiyor, mesela Hüseyin Arslan’ın hava ulaşımı projesini açıkladılar. Bunun gibi var olan başka projelerine de destek versinler ve uygulasınlar. Amerika’yı bir daha keşfetmeye gerek yok. Şimdi mesela Mustafa Kemal Salih Bulvarı’na yeni bir proje yapıyorlar görsel olarak inanılmaz güzel ama bu şehir yağmur alıyor. Buyağmur suyunu almadığınız zaman insanlara yazık etmiş oluyorsunuz. Bu konuda birbirimize danışmamız gerekiyor, medya olarak toplayın insanları projeleri nasıl gördüklerini sorun. Gazetecilerin fikirlerini alsınlar. Yol inşaatlarını yapanları, demir yollarını yapanları çağırsınlar sorsunlar fikirlerini alsınlar. Emin olun bunların hiçbirisi para istemezler. Yani fikir almaktan mı korkuyor bu şehir anlamıyorum” diyerek tepkisini dile getirdi.