POLİTİKA
CHP Konak eski İlçe Başkanı ve CHP İl Başkan Adayı Aytekin Tunus, TR35 TV’de Mithat Umutoğulları ile 8. Gün programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Tunus'un açıklamlarında öne çıkan bölümler şu şekilde:
“KAYBETMEYİ GÖZE ALMAK LAZIM”
Kongre sonrasındaki duygu ve düşüncelerini paylaşan Aytekin Tunus, “Üzgün değildim, kongre sonrası yorgunluk vardı. 2-3 haftalık bir yoğunluk söz konusuydu. Çünkü sıkıştırılmıştı. 600 delegeye temas etme şansımız yoktu. Son günlerde 20 saat çalışmak zorunda kaldık. Yaptığım iş doğruysa, ahlaklıysa, vicdanıma hesap verebiliyorsam üzülmem ben. Kaybetmeyi göze almak önemli. Sadece kazanma odaklı bakarsak meseleye yanlış yapma ihtimali de yüksek olur” dedi.
“BASKI VE OPERASYON”
Kongre günü seçimden çekildiğini açıklayan Tunus sebebini ise şu ifadelerle anlattı;
“Salona ben aday olmak için gittim. Yeterli imzam vardı. O gece ciddi anlamda baskı ve operasyon yediğimizi gördük. Sabah arkadaşları aradığımda telefonlara dönülmedi. Aksilik olduğunu tahmin ettim. Maalesef böyle bir sonuç oldu. Demokratik değil ama partimizde olan bir şey maalesef. Bütün kurgu aday çıkmamam üzerine kurulmuş. Ben arkadaşlarımla sonrasında temas kurduğumda çeşitli tehditler aldıklarını dile getirdiler. Sürecin öncesi zaten felaketti. Aday çıkarılmaması üzerine bir süreç hazırlanmıştı. İlçe kongrelerinde seçilen ilçe örgütleri birçoğunu aceleyle mutabakattan uzak uzlaşı adı altında yaptılar. Kongre salonları taziye evi gibiydi. İnsanlara baskı yaptılar. Böyle bir süreçten sonra ben örgütte ciddi bir karşılığımın olduğunu gördük. Mücadele etmeye çalıştım. Demokratik koşullar oluşmazsa yapacağınız çok bir şey kalmıyor. Parti zarar görmesin diye birçok şeyi yutsak zorunda kaldık. İl kongresi hepimiz için büyük bir şanstı. Seçmen ve üyelerde ciddi bir kırgınlık ve motivasyon eksikliği var. Bizim bunu terse çevirme şansımız vardı. Heyecanla, coşkuyla örgütümüzü dimdik ayakta tutabilirdik. Bu görüntüyü ortaya koyabilseydik biraz daha pozitife çevirirdik. Burada tamamen kazanmaya ve sonuç almaya odaklı durum söz konusu olunca böyle bir tablo oluştu ve çekilmek zorunda kaldık. Ben bu sürece başlarken hiçbir belediye başkanının, hiçbir milletvekilinin desteğini almadım. Ben örgütüme güvendim. Buradaki işbirliği sen beni, ben seni mantığına taşıyor. Ben bunun değişmesini istedim. Delege toplantılarımız güzel geçti. Ciddi ilişkiler yakaladık ama birçok ilçede delegeyle temas kurmamın önü kesildi. İçe başkanlarından randevu aldım ama gittiğimde delegelere haber vermediler. Bir tane ilçe başkanı bana randevu bile vermedi. Bu şık olmadı. Bu tutum partiye fayda getirmez. Biz kendimize adam seçmiyoruz, partimize yönetici seçiyoruz. Çalışan, üreten, herkesi kucaklayan yapıyı yakalarsak yeni bir sinerji oluşturabilirdik” dedi.
“BAŞAK’IN ÖNÜNÜ AÇTIM”
Tunus açıklamasının devamında, “Seçim gününden önce Şakir Başkan ve ekibiyle görüştüm. İl başkanlığı noktasında çok ciddi projelerim vardı, değişimi başlatacağıma inanıyordum. Ben 2 sene bir eğitim planı ortaya koydum. Buradan eski yöntemlerle bir şey çıkmadığını gördüm. Ben büyük bir hevesle yola çıktım. Zorlanacağımızı biliyordum. Bir çok ilçeden başka aday yok diye imza almışlar. Şakir Başkan da adaylık açıklayınca birkaç defa temas kurduk. Birleşelim istedim. Şakir Başak’a destek vereceğimi söyledim ama Şakir Başkan’ı ikna edemedik. Seçim sabahı salona gittiğimizde bana yapılan sıkıntının bir benzerinin Şakir Başkan’a da yapmışlar. En azından sıkıntıyı gidermek için Şakir Başkan’ın önünü açtım. Demokrasi anlamında doğru bir şey yaptığımı düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.
“AKP’Yİ ELEŞTİRİRDİK”
Blok-çarşaf liste tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Tunus, “CHP Bayraklı İlçe Başkanının konuşmasını üzüntüyle izledim. Benim ilçe başkanlığım döneminde blok liste oldu. Ama biz blok listenin, eski yöntemlerin işe yaramadığını gördük. Bizim bu olumsuz havayı demokratik yaklaşımla tersine çevirebilirdik. Çarşaf liste herkese hak tanıyan, herkesi kucaklayan demokratik bir anlayış. Blok liste belli bir azınlığın, bir grubun dayatmasıdır. Blok listeyi savunan hiçbir arkadaşımız parti içi demokrasiden bahsedemez. Blok liste oylaması sonucunda ön sıralardan elleri patlayana kadar alkışlayan parti öncülerinin bu partiye haksızlık yapmayı hak sayan bu anlayışı kabul etmeleri doğru değil. Bu işler bize iktidar kapısını açmadı. Biz AKP’nin tek adaylı kongrelerini, talimatla gelen yöneticilerini eleştirdik. Biz aynı noktaya geliyoruz. O yüzden ben adamcılığa karşıyım. Kargaşa sürecinde oradaydım. Blok liste dayatması tansiyonu yükseltti. Çünkü örgütün bir geleneği var. Bu demek değildir ki; şiddet kullanmak suretiyle durum yaratmak bize yakışmaz. Cumhuriyet Halk Partisi medeniyeti, uygarlığı temsil ediyor. Bu insanları kişilerin hedefine yönelttiğiniz zaman bu sonuçlar çıkıyor. Partini hedefine kanalize ettiğiniz zaman bu durum yaşanmazdı” diye konuştu.
“OLİGARŞİK YAPI”
Ağabey kardeş ilişkileri olmaması gerektiğine değinen Tunus, “Kotaya takıldığımız için kendi eşimin bile delege yazılmasını doğru bulmadım. Son kurulda benim kardeşim Leman Tunus yönetimdeydi, aday olunca istifa etti. Herkes yanlış yapmış olabilir, ben en doğru olanı yaptım diye bir iddiam yok. Bugün gelinen noktada siyasi süreç hakikaten artık parti içinden başlamak suretle demokrasiyi konuşmamız lazım. Bu anlamda kongre sürecinin bizim için önemli bir şans olduğunu düşünüyorum. Yeni örgütün yaratacağı sinerji ile İzmir’den ülkeye yayılabilirdi. Yeni bir umut yaratabilirdik. Bunun tam tersi bir oligarşik yapının kendi amacı olduğu ortaya çıktı. Umarım bu yapılanma birilerini iktidara getirme, yerel seçimlerde kendi yandaşlarını iktidar yapma mücadelesi olmaz. Bunu takip edeceğiz. Partimizi iktidara getirmek için bir yapılanmaya dönüşmesi için mücadele edeceğiz” dedi.
“İZMİR KAYBEDİLEBİLİR”
İzmir’de CHP’nin tehlike altında olduğunu iddia eden Tunus açıklamasında, “İzmir sadece İzmir değil. İzmir cumhuriyet ideolojisinin başkenti. Biz kabul edelim ki İzmirlinin bir de Tayyip Erdoğan karşıtlığı var. Tayyip Erdoğan karşıtlığı eridi. Siz demokratik adımlar atmalısınız. Ben tarihe not düşmek adına söylüyorum, uyarıyorum. Umarım ben yanılırım. Ben sokağın ve halkın içindeyim. Ben tabloyu iyi görmüyorum. Bizim adamlarımız gelsin mantığı olursa İzmir’de ciddi bir tehdit var. İzmir’in kaybı cumhuriyet değerlerinin kaybıdır. Burada kendi iktidarlarını düşünenleri uyarıyorum; önümüzdeki dönemde doğru adımlar atın, doğru yapılanmalar oluşturun. Herkesi kucaklayan bir yapı oluşturun. İzmir’de Genç Parti realitesi vardı. İzmir bir göçmen kenti. Bizim partimizde de göçmen kardeşlerimiz var. Ben burada yeterince yer açıldığını düşünmüyorum. Bize oy veriyorlar ama göçmenlere yer açmıyoruz. Ben doğulu bir ailenin çocuğu olarak bunu ifade ediyorum. Bu dönemi hassas görüyorum. Bunu yapmazsak ciddi anlamda sıkıntı yaşayacağız” ifadelerine yer verdi.
“BELEDİYELERİMİZ DAHA ÇOK ÇALIŞMALI”
CHP’li belediyelerin daha çok hizmet üretmesi gerektiğini belirten Tunus, “Muhalefet görevini yapmaya çalışıyor. AK parti muhalefet olduğu için CHP’nin yaptığı doğru işleri de eleştiriyorlar. Onların gözlerine perde inmiş. Ülkeyi getirdikleri hal ortadayken burada belediyelerimizin yaptığı her şeyi kötü gibi gösteriyorlar. Bizim belediyelerimizin de daha çok üretmesi lazım. Çalışmaları yeterli bulmuyorum” dedi.
“İYİ PARTİ İZMİR’İ ETKİLER”
Yerel seçimlere ilişkin açıklamalarda bulunan Aytekin Tunus, “İYİ Parti’nin yerel seçimlerde etkileyebileceğini düşünüyorum. İzmir’de ciddi bir yapılanması var. Daha önce İYİ Parti mi vardı? Biz kendi işimizi doğru yaparsak bir sıkıntı olmaz. Tabanda, halkta karşılığı olan insanlar görevlendirilmeli. Belediye meclisleri doğru kişilerden oluşmalı. Yoksa o olmadı o olsun, yakını olsun beş kere daha belediye başkanı olsun durumundan vazgeçmeliyiz. Bunlar yanlış şeyler. Halktan yana, üretecek kişiler belediye başkanı olmalı. Bunun da tek çözümü önseçim. Bir grubun kişilerin taktirine bırakılmamalı. Önseçim yapmayan bana demokrasiden vazgeçmemeli. Eğer bir başkan başarılı değilse seçilmeyecek başarılıysa örgüt zaten seçer. Önseçim olmadan demokrasi olmaz. Ben il başkanı olsaydım, önseçim için başkanlığımı masaya koyacaktım. Benim önümü kesmek için herkes gece gündüz çalıştı. Burada ciddi bir yapının işine gelmeyen sözler söylediğimi biliyorum. Ben o sözleri söylemeyi kendime görev edindim. Önseçim olmadan olmaz, belediye meclisleri sağlıklı olmalı” diye konuştu.
“TİYATRO BİTMELİ”
‘Belediye başkanıyla uyumlu olma’ kriterine tepki gösteren Tunus, “Örgütleri belediyenin tahakkümünden kurtarmalıyız. Deniz Bey istifa edip, vekil adayı olduğunda da genel merkeze gittim görüştüm. ‘Beledi başkanı ile uyumlu olmak’ memur alıyorlar herhalde. Böyle bir şart olabilir mi? Zaten bir il başkanı belediye başkanı ile uyumlu olmalı gerektiğinde de eleştirilmeli. İlçe başkanı ve yönetici kardeşlerim biliyorum siz yönetmek ve hizmet etmek istiyorsunuz. Ama bu anlayış ile bir şey yönetme şansınız yok. Bu tiyatro bitmeli. İktidar olmak istiyorsak bunları değiştirmeliyiz” dedi.
“ASLANOĞLU’YLA ÇALIŞIRIM”
Sunduğu önerileri Aslanoğlu davet ederse paylaşmaktan çekinmeyeceğini söyleyen Tunus, “Aslanoğlu, benim de il başkanım. Dolayısı ile biz il başkanı adaylığımızı açıkladıktan sonra kendisinin nezaketen yanında durmamız gerekirdi. Görev verirlerse elbette çalışırım. Ben kişilere küsüp partimi arkamı dönecek birisi değilim. Lütfedip ararlarsa elbette giderim, dilin döndüğünde anlatırım. Ben bu partinin mutfağından geliyorum. İnanın çok kolay. İçeride adalet, demokrasi, güven duygusu… Çünkü bu mesele sadece CHP meselesi değil. Bu sürece cumhuriyet değerlerine inanan herkesi katacaksınız. Bugün cumhuriyet ile derdi olmayan ciddi bir kitle var. Bunu bir medeniyet, uygarlaşma ve aydınlanma kavgası olduğunu insanlar biliyor. Yeter ki size güvensinler, inansınlar. O zaman sonuç çok daha kolay olacak. Ama önce adamcılığı bitireceksiniz. Kişilerin değil partinin iktidarı olmalı” dedi.
“BİR GRUP ADAMI BİR GRUP KARŞITI DEDİ”
Tunus, TBMM CHP Grup Başkanı Özgür Özel’in konuşması esnasında ‘Kılıçdaroğlu’ sloganlarıyla susturulmaya çalışması ve ‘Özel’in adayı’ iddialarına ilişkin konuştu. Tunus, “Özel ile bizim TÜLOV diye bir vakfımız var. Kendisine saygı duyuyoruz, başarılı da buluyorum. Kendisi ile oradan tanışıyorum ama hayatımın hiçbir döneminde oturduğum bir konu hakkında istişare yapmışlığım yok. Bir grup Kılıçdaroğlu’nun adayı olduğumu bir grup da karşıtı olduğumu söylüyor” diye konuştu.
“TEK DEĞİŞMEZ GENEL BAŞKAN ATATÜRK”
Seçimin ardından eleştirilerde bulunduğunu söyleyen Tunus, “Ben Kılıçdaroğlu’nu eleştirdim, kimse eleştirilemez değil. Ben sadece Sayın Genel Başkan hatalıdır değişmelidir demedim. Ben partiliyim, benim değişmez genel başkanım Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Burada bir başarısızlık var ben bunu da ifade ettim. Sonra benim karşıt olduğuma dair yaygara kopardılar. Ben kimsenin adamı değilim, benim siyasi yaşamım adamcılığa karşıt olmam. Ben adamcı olsaydım İzmir’de iktidarı elinde tutanların en yakınında olabilirim” ifadelerini kullandı.
“KOŞULSUZ CHP’LİLERİ İKTİDAR YAPMALIYIZ”
Tunus sözlerini, “Tüzük kurultayıyla ilgili güzel şeyler duyuyoruz. CHP, çok partili sisteme geçen, bütün demokratik açılımlara taraf olmuş bir partidir. Bu tarihsel misyonunu bu dönemde de göstermelidir. Biz çok partili döneme geçerken kaybetme olasılığımız yine yüksekti. CHP örgütü ciddi bir ideolojik eğitim sürecinden geçmeli. Koşullardan dolayı CHP’li olanlar var. Koşulsuz CHP’lileri iktidara getirmeliyiz. Bürokraside, her yerde yüreği CHP sevgisiyle bağlılığı olan insanlarla yol yürümeliyiz. Cumhuriyeti, demokrasiyi sahiplenmeliyiz. Bu yeni yönetim umarım İzmir’den ülkeye ışık tutar. Bizim bilgili bir yapıyla sahaya çıkıp yarışmamız gerekiyor” diye bitirdi.
Sayfa başına git
