Büyüğü açıldı küçüğü geri kalmadı
TBMM yeni yasama dönemine yoğun gündemle başlarken; İzmir Küçük Millet Meclisi de Pervin Mısırlıoğlu’nun moderatörlüğünde yoğun gündem ve tartışmalı bir açılışla sezonu açtı. İktidar partisi Milletvekili Rıfat Sait ve CHP Milletvekilleri arasında “demokratikleşme paketi” tartışması “hayvan hakları” tartışması yaşandı. Özellikle demokratikleşme paketinde TBMM'de tartışma fırsatı bulamayan milletvekilleri, İzmir Küçük Millet Meclisi'nde susmadılar.
İZMİR- TBMM’nin yeni yasama dönemine başladığı haftada, İzmir Küçük Millet Meclisi de, yeni dönem toplantılarının ilkini Ahmet Piriştina Kent Arşivi Müzesi’nde gerçekleştirdi. Toplantıya çeşitli sivil toplum kuruluşları, platformların temsilcileri, Anadolu Birliği Derneği’nden Koçali Al, CHP Milletvekilleri Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu, Erdal Aksünger; Adalet ve Kalkınma Partisi İzmir Milletvekili Rıfat Sait de katıldı. Demokratikleşme paketi ve Hayvan Hakları Günü gündemli, İzmir Küçük Millet Meclisi’nde CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu şöyle konuştu:
“Son gezi direnişinde bu ülkede 6 genç öldürüldü ses yok, Uludere’de insanlar bombalandı ses yok. Biz hala bu demokrasi paketi iyi, mi kötü mü diye tartışıyoruz. AKP iktidarı ile insan hakları ve demokratikleşme paketi bir arada konuşulamaz. Bütün katliamlar ve yoksullukların sorumlusu olmuş, HES’leri dayatmış, yerindelik yasalarının ortadan kaldırıldığı bu iktidar dönemini, hangi demokrasi kavramıyla bir arada ele alabiliri? Üç gün önce uyuşturucu mafyasıyla mücadele eden gencin cenazesi ailesine teslim edilmedi, sonra ailesinin istediği yere iki koca gün boyunca gömülmedi. Bu mudur demokras? Bir gün aynı irade Avrupa Yerel Özerklik Şartı’nı kaldırıyorum, dese, bu da beklenebilir.
Demokratikleşme sadece Kürt Sorunu’ndan ibaret değil. Zaten bu sorun nedeniyle demokratikleşemiyoruz. Bu sorun çerçevesinde demokrasi güçlerinin birlikte yol alması imkansızlaştırıyor. Kürt Sorunu, evet Türkiye’nin en önemli sorunlarından birisi, ama tek sorunu değildir. İnsan hakları, doğa ve hayvanı ilgilendiren her konudaki iyi adım, Kürt Sorunu’nun çözümünü kolaylaştırır.
AKP’nin 10 yıldır 1 adım ileri 2 adım geri politikasını bilmememiz için, kör ya da sağır olmamız lazım., Ya da çok şikayet ettiğimiz medyadan en çok etkilenenin bizim olduğumuzu söylememiz gerekiyor. Uludere katliamı ile yüzleşmeden, sendikaların örgütlenme özgürlüğü önündeki engeller kalkmadan hangi demokrasiden nasıl söz edebiliriz.
Seçim barajını tartışmaya açtık, diyor. Zaten tartışılıyor 12 Eylül’den bu yana.. Demokratikleşmenin en önemli meselelerinden birini seçim barajını henüz tartışmaya açıyor. 10 yıldır neredesi? Bizim “Sen sabıkalısın, bu halkı aldatıyorsun. Yurtsever, sosyalist, mazlumlar olarak, AKP iktidarı ile demokratikleşmeyi bir arada anmıyoruz” dememiz gerekiyor. Yüzde 3 oy alana hazine yardımı diyorsun, kim alacak diye soran var m? Soran yok.
Bizim kendi demokratikleşme paketimizi yapmamız lazım. (Biz AKP’den demokratikleşme paketi istemiyoruz) demeliyiz.