CHP’li Güler, Gediz’i koruyalım, ovaları kurtaralım!
CHP İzmir Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Birgül Ayman Güler, Gediz Nehri’nde yaşanan kirliliği ve bu kirliliğin tehdit ettiği insan ve çevre sağlığı sorunlarını Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’a sordu.
İZMİR - Nehirdeki kirliliğin havzadaki tarım alanlarını özellikle de Menemen’de yapılan tarımı doğrudan etkilendiğini söyleyen Güler, “Nehirdeki kirlilik için, kısa sürede önlem alınmazsa insan ve çevre sağlığı büyük bir tehditle karşı karşıya kalacak” diye konuştu.
Menemen Ovası’nın bereketli topraklarında yılda iki ya da üç defa üretim yapılabildiğini bu özelliği ile ender yerlerden olduğunu ifade eden Güler, “Yüz binlerce dönümlük alanda yapılan pamuk ve üzüm üretimi büyük bir öneme sahiptir. Türkiye’de ilk piyasaya çıkan, tüm Ege Bölgesi’ne hatta İstanbul’a kadar pazarlanan çilek burada yetişir. Yine sebze ve meyve üretimi ile bölgenin can damarını oluşturan Menemen Ovası, binlerce çiftçi ailesinin geçimini sağlamakta ve bölge ve ülke ekonomisine çok önemli katkılar sunmaktadır. Meşhur Menemen yoğurdunun sırrı da bu topraklarda saklıdır. Bunun için ovanın sulama gereksinimin karşılanmasında tek kayak olan Gediz Nehri’ndeki kirlilik tüm bu zenginlikleri tehdit ediyor. Özelde Menemen Ovası’nın genelde Gediz Havzası’nın bu kirlilik tehdidinden kurtarılması yaşamsal önemdedir. Bugün dünyada tarımsal ürünler stratejik önemdedir. Böylesine değerli tarım alanlarının korunması ve buralarda yetişen bu lezzetlerin devamının sağlanması hem yöre insanlarımızın hem de ekolojik zenginliklerimizin korunması yönünden önemlidir. Bu yüzden Menemen’in çileğinin ve sebzesinin solmasına, yoğurdunun ekşimesine göz yumulamaz. Nehir ve bu değerli ovalar heba edilemez” dedi.
“Gediz artık İzmir sınırları içinde kirlenmiyor”
AKP iktidarını geçmiş yıllarda Gediz Nehri için verdiği sözlerden dolayı topa tutan Güler, “Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, ‘2012 yılı sonunda Gediz Nehri’nde balık tutulacağı’ ifadesi hafızalarda dururken; nehirde balığın tutulması bir yana balıkların görülmediğinden Eroğlu’nun haberi var m? Yaptığımız çalışmalar sonucunda Gediz Nehrindeki kirlilikte 15 yıl öncesine göre değişen bir şey olmadığını gördük. DSİ’nin verilerine göre Gediz Nehri’nde oluşan kirlilik sulama, su canlılarının yaşamı ve sonuç itibariyle insan sağlığını olumsuz etkilemektedir. İzmir Büyükşehir Belediyesi dışında Gediz Nehrinin temizlenmesi için elini taşın altına koyan yok. Gediz artık büyük oranda İzmir sınırları içinde kirlenmiyor. Kirliliğin büyük çoğunluğu Manisa’dan geliyor, Uşak ve Kütahya’da onu izliyor. 15 yıl önceki fotoğraflarda Gediz ne ise maalesef bugünde Gediz aynı Gediz” dedi.
“Gediz gerekli ilgi ve alakayı görmedi”
Türkiye’nin en önemli tarımsal üretim alanı olan Gediz Havza’sını etkileyen kimyasal kirliliğe dikkat çeken Güler, “Gediz Nehrindeki kirliliği önlemek için 2008 yılında “Gediz Havzası illeri Çevre Koruma Hizmet Birliği” kurulduğunu hatırlıyoruz. Bu birlik Kütahya, Uşak, Manisa ve İzmir olmak üzere 4 ili kapsıyor ve birliğin merkezi olarak Manisa kararlaştırıldı. Birliğin yıllar içinde maalesef işlevini yerine getiremediği herkes tarafından görüldü. 4 ilin valisi her 3 ayda bir toplanıp çalışma programı içinde, bilgi ve eylem paylaşımı yapacaklardı. Ancak valiler birliğin kurulduğu tarihten bu tarafa 4 yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen sadece 3 defa bir araya gelinebilmiş. Birlik kuruluş amacını olan Gediz Nehri’ni kirlilikten temizleme işlemini unutmuş. Gediz Nehri’nin yaşadığı sorunlar gerekli ilgi ve alakayı göremedi” dedi.
“Tüm kirlilik İzmir’de özellikle de nehrin Ege Denizi’ne döküldüğü yer olan Menemen Ovası’nı etkilemektedir”
2008’in Mayıs ayında “Gediz Havzası Koruma Eylem Planı’nın” yürürlüğe koyulduğunu hatırlatan Güler, “Bu plana göre Belediyelerin 2012 yılı sonuna kadar Atık su arıtma tesisleri ile katı bertaraf tesisleri kurmaları gerekiyordu. Bu planı İzmir Büyükşehir Belediyesi büyük oranda hayata geçirdi fakat diğer üç il bu konuda başarısız oldu. İzmir ili içerisinde evsel, endüstriyel ve tarımsal kirlilik için gerekli önlemlerinin alınması yönünde yapılan çalışmalara karşın havzanın tümünü kapsayan havza yönetim planının bulunmaması nedeniyle tüm kirlilik İzmir’de özellikle de nehrin Ege Denizi’ne döküldüğü yer olan Menemen
Ovası’nı etkilemektedir” dedi.
Değirmenci, “Diğer iller ve Bakanlık üzerine düşeni yapmalı”
Nehirdeki kirlilikle mücadelede etkili ve düzenli denetimlerin önemine işaret eden İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Gediz Nehri sınırları içinde kalan alanlarda arıtma tesislerinin büyük oranda bitirdi. Bizler bu havzada yaşayan insanlar olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Gediz Nehri için gösterdiği duyarlılığı Manisa, Uşak, Kütahya’daki belediyelerden de bekliyoruz. Havzada yer alan denetleyici birimler yasal yükümlülüklerini etkin bir şekilde bir plan dahilinde yerine getirmelidirler. Denetimler arttırılmalıdır. Kemalpaşa ilçesinde endüstriyel tesislerin arıtma tesisleri olmasına rağmen kirlilik yükü fazla görülmektedir. Bu nedenle artıma tesislerinin çalışma durumları yeni oluşturulan özel denetim ekiplerince özellikle mesai saatleri dışında denetleme yapılmalıdır. Bu denetimlerin sürekli ve etkin yapılmasının gerektiği ortaya çıkmıştır” dedi.
Akıncı, “Çiftçilerimizi büyük sıkıntılar bekliyor”
Gediz Nehri’ndeki kirliliğin Menemen’deki tarımı olumsuz etkilediğini söyleyen CHP Menemen İlçe Başkanı İsmail Akıncı, “İlçemizde başta pamuk, üzüm, sebze – meyve ürünlerinin yetiştirildiğini yapan, 7000 çiftçi ailelisi bu ürünlerden geçimini sağlıyor. İlçemizde tarımla uğraşan yurttaşlarımız su gereksinimi Gediz Nehri’nden karşılanmakta, Gediz Nehri’ndeki kirlilik tarım ürünlerimizin kalitesini de rekoltesini de büyük oranda düşürüyor. Nehirden yapılan sulama nedeniyle topraklarımız tuz oranı artıyor ve gelecek yıllarda ekimi yapılacak ürünlerden verim beklemek hayale dönüşüyor. Gediz Nehri’nde gerekli önlemler alınmaz ise Menemen’de çiftçilikle uğraşan yurttaşlarımızı büyük sıkıntılar bekliyor olacak” dedi.
İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’a yanıtlaması istemiyle yönelttiği sorular:
1- Gediz Nehri’nde yaşanan kirliliği önlemeye yönelik Bakanlığınızın yapmakta olduğu ya da yapacağı çalışmalar nelerdir'
2- Gediz Nehri’nin geçtiği yerleşim yerlerinde kirliliğe neden olan evsel, sanayi ve diğer atıkların arıtıldığı kurulu tesisler var m? Varsa bunlar ne zaman, nerede ve ne şekilde çalıştırılmaktadı?
3- Havzada denetleyici birimler kimlerdir ve bunların yasal yükümlülükleri ne şekildedi? Birimlerin görev, yetki ve sorumluluğu-yaptırımı nelerdir'
4- Nehirde kirlilikle mücadele amaçlı kontroller hangi tarihten bu yana, ne sürelerde ve hangi birimler tarafından yapılmaktadı? Sonuçlarda kusurlu bulunan kişi ya da kuruluşlara karşı her hangi bir ceza yaptırımı uygulanmış mıdı? Yapılan işlemlerin sayısı ve uygulanan ceza tutarları nedi?
5- Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “2012 yılı sonunda Gediz Nehri’nde balık tutulacağı” ifadesi hafızalarda dururken; nehirde balığın tutulması bir yana görülmemesini nasıl açıklıyorsunuz'
6- Bakanlığınızın nehrin geçtiği yerleşim yerlerindeki başta belediyeler olmak üzere sanayi bölgelerinde arıtma tesisi kurulması konusunda plan-proje, danışmanlık ya da finansman konusunda sağladığı destekler var mıdı? Bunlar Gediz Nehri’nin temizlenmesi için yeterli imidi? Daha başka neler yapılabilir'