Ekşi yemediyse karnı ağrımaz!
İzmir Merkezli Liman İşletmelerine yapılan operasyonu siyasetin ana gündem maddesi oldu. CHP Milletvekilleri, AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım’ın, “Operasyonunu zamanlaması manidar. 2011 başında başlatılan soruşturma 3 yıl aradan sonra bu operasyon yapılıyor. Bunun izahı n? Anlamı n? Bu aşikar değil m? Yorum yapılmayacak bir seçim sürecini sabote etmeye, yanlış algı oluşturmaya çalışılan bir faaliyet. Alnımız ak” sözlerine tepki gösterdi. CHP’li Yüksel, “Ekşi yemediyse kimsenin karnı ağrımaz. 8 yıl İzmir Büyükşehir Belediyesi dinlenirken böyle konuşmuyorlardı. ‘manidar’ denmiyordu” dedi. CHP’li Mustafa Moroğlu ise, “Eski bakana çağrıda bulunuyorum. Çizdiği imaja ters gelmeyecek şekilde TCDD’de yapılan tüm ihaleleri incelemek üzere bağımsız müfettişleri göreve davet etsin” dedi.
Onur ÇAKIR / EGEPOSTASI - İzmir Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen ihaleye fesat karıştırmak ve limanlardaki işlemlerde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla başlatılan ve 5 ilde sürdürülen operasyonda 8’i TCDD personeli olmak üzere 25 kişi gözaltına alınmıştı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı, AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, seçim çalışmaları sırasında operasyondan haberdar oldu. Konuyla ilgili Yıldırım, “Zamanlaması yönünden bu operasyonu manidar buluyorum. Şüphesiz bir yerde usulsüzlük varsa bunların ortaya çıkarılması hepimizin ortak arzusu. Ama bunları ortaya çıkarmak için neden 3 yıl beklendi. Neden seçimin hemen başlangıcında yapıld? Eğer yargı mensuplarının görevi suçu önlemekse 3 yıl suç işlenmesine neden göz yumdular'” değerlendirmesine bulunmuştu.
OPERASYONU DEĞERLENDİRDİLER
CHP İzmir Milletvekilleri, operasyonu ve Yıldırım’ın sözlerini Egepostası’na değerlendirdi. CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, “İktidar olan bunlar. Bugüne kadar yargıyı, polis teşkilatını düzenleyen bunlar. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni 8 yıl boyunca dinlediler. Bu ortaya çıktı. Eski Bakana tavsiye ederim. Bunlara bir baksın. Ergenekon davasına bir göz atsın. Kendilerine lazım olacak. Genel seçim öncesi İzmir belediyesine operasyon yapıldı. EXPO sunumunun yapıldığı gün 2. operasyon yapıldı. Ortada boğazına kadar yolsuzluğa bulaşmış bir hükümet var. Bakan çocuklarının evlerinden para kasaları, para sayma makinaları çıkıyor. Ayakkabı kutularından Avrolar çıkıyor. İzmir’de satıldıktan sonra kamu mülklerinde plan değişikliği yapılıyor. Buralarda büyük rantlar var. Ulaştırma Bakanlığı karayolları kenarında AVM yapılmasına için izin veriyor. Bölünmüş yolların yapımı parçalanarak yandaş müteahhitlere veriliyor. Bu hükümet yolsuzluklarını araştıracağını onları soruşturan savcıları el çektiriyor, emniyet görevlileri yerleri değiştiriliyor. Göreve yeni gelen emniyet görevlileri masalarının üzerinde yolsuzluk belgelerini görüyor. Ok yaydan çıktı. Hükümetin bunu önleme ihtimali yoktur. Polis görevini yapıyor. Gidiyor operasyon yapıyor yoldayken görevden alınıyor. Böyle bir ülke gerçekten yok” dedi.
YILDIRIM’A SERT ÇIKTI
Yüksel, sadece gerçeklerin ortaya çıkmasını istediklerini belirterek, “Eski Bakan yardımcı olsun. Ekşi yemediyse kimsenin karnı ağrımaz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne genel seçimler 20 gün kala operasyon yapılmasına kimse manidar demiyordu. Bırak gerçekler ortayı çıksın. Yardımcı ol. Polisleri görevden aldırma. Bak belediyeyi dinlediler, ceza davası açtılar. Bugün hepsi teker teker aklanıyor. İzin ver yapılacak olan yapılsın. Bulaşıklığın yoksa aklan”dedi.
SAĞLIKLI YORUM YAP
CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan ise, “Eski Bakana şunu hatırlatayım. Seçimlere bir ay kala belediyeye operasyon yapıp çok sayıda belediye çalışanı içeri almak, tutuklamak nasıl bir şeyd? Asıl operasyon oydu. Bunları tartıp biçerek daha sağlıklı yorum yapsa daha iyi olur. Zamanlaması manidar demiş, zamanlaması manidar diyelim peki. Bu isnat edilen suçların olmadığı anlamına mı geliyo? Bence manidar olan taraf Emniyet Müdürü’nün görevden alınmasıdır. Ne zaman iktidar kendi güvendiği kalelere savcı operasyon yapıyor, hemen kötü adam oluyor. Operasyona karşı yapılan operasyon Türkiye’nin giderek hukuk devletinde uzaklaştığını gösteriyor. Kabileler federasyonuna doğru gidiyoruz. Bir paralel yapıdan bahsediliyorsa o yapıyı besleyen bu iktidardır. Ergenekon, balyoz operasyonu burada düzmece iddianameler vardı. Kurgu üzerine suç yaratılmıştı. Ama burada böyle bir şey yok” dedi.
ESKİ BAKAN OLDUĞUNU HATIRLA!
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, Yıldırım’ın eski bir bakan olduğunu hatırlatılması gerektiğini söyledi. Moroğlu, “Bakanın eski bakan olduğunu hem İzmir Valisinin hem de bütün İzmir’deki kurum başkanlarının bilmesi lazım. Kendisi hala bakan gibi karşılanıyor. O da bakan gibi demeç veriyor. Olaylara müdahale ediyor. Emniyet görevlilerinin görevden alınması konusunda dahli olduğu bir şüphedir. Eski bakan olduğunu hatırlasın. Eğer bir yolsuzluk var ise sorumlusu odur. Bunu bilsin. Çağrı yapıyorum. Çizdiği imaja ters gelmeyecek şekilde TCDD’de yapılması gereken ihaleleri incelemek üzere bağımsız müfettişleri göreve davet etsin. Yolsuzlukların karşısında dursun. Yolsuzlukların devam etmesi iç in yüzlerce polisi görevden alıyorsun. Bunları ben mi atadı? Beraberce hırsızlık yapılıyor. O, onu suçluyor. Seç im çalışmalarına başlamadan önce yolsuzluklarla ilgili düşüncelerini ifade etsin. Gezi Parkı olayları sırasında eli sopalıları ortaya çıkardır. İl Emniyet Müdürü görevden alınsın dedik. Ancak bir polis, Savcılığın verdiği talimatı yerine getiriyor diye görevden alınıyor. Cumhurbaşkanı da önüne gelen bütün değişikliği onaylıyor. Emniyet müdürleri yolsuzluğa mı bulaşt? Neden görevden alıyorsun'” dedi.
BAĞIMSIZ OLMASI GEREKİYOR
CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, yasama, yürütme, yargı ve siyasetin birbirinden bağımsız olması gerektiğini vurguladı. “Siyasetin yargıyla şekillendirildiği hiçbir ortam olmamalıdır” diyen Susam, “Siyasette yargıyı şekillendirmeye çalışmamalıdır. Devlet geleneğinde büyük sıkıntı yaşanmaktadır. Türkiye’de yapılan tüm yanlışlıkların hesabı sorulmalıdır. Bunu soruluş biçimi de siyasette mesafe almak için yapılmamalıdır. Operasyon siyasete yönelik olduğu zaman insanların hukuk önündeki masumiyet karinesine ciddi darbe vurulur” dedi.