Fransız medyasının göstericilere "sempatisi" var

Haberler / Dünya

13 Haziran 2013 Perşembe 15:45

PAYLAŞ

Türkiye’de devam eden Gezi Parkı eylemlerine Fransız medyasının ilgisi sürüyor. Eylemlerin başladığı Mayıs ayı sonundan itibaren gazete ve televizyonlar Gezi Parkı olaylarına geniş yer ayırırken, gösterilerin "hükümetin İslamcı uygulamalarına tepki" olarak çıktığı savunuldu.

Gösterilerin başından beri Taksim Meydanı'ndan canlı yayınla gelişmeleri izleyicilerine aktaran France 24, olayları "Başbakan Recep Tayyip Erdoğana yönelik meydan okuma" olarak değerlendirdi.

Günlük gazete 20 Minutes ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gösterici temsilcileriyle görüşmesini ön plana çıkararak, "Fırtına öncesi sessizlik" manşetini atmayı tercih etti. Polisin Taksim'i temizlemek için gerçekleştirdiği son müdahaleyi de baskı olarak değerlendiren gazete müdahalenin meydana sessizliği getirdiğini fakat huzuru getirmek için yeterli olmadığını iddia etti.

Le Figaro gazetesi de Taksim Meydanı'nın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la diyalogu kestiğini öne sürerek, Gezi Parkı'nda hiç kimsenin tansiyonu düşürmek için Erdoğan’ın imtiyazı olacağına inanmadığını yazdı.

"Erdoğan güç gösterisini seçti" başlığını kullanan Le Monde gazetesi de ''Türk Başbakan gösterileri bitirin çağrısı yaptı. Sonra da güvenlik güçlerini Taksim'i zorla ele geçirmek için gönderdi.’’ diye yazdı.

Fransız medyasının Gezi Parkı olaylarına bakışını Cihan Haber Ajansı’na değerlendiren (IFRI) Araştırma Merkezi Türkiye uzmanı Prof. Dr. Dorothew Schmid ise ’"Fransız medyası göstericilerin yanında yer almayı tercih etti. Çünkü göstericilere empati ve sempati ile yaklaşıyor’." ifadelerini kullandı. Schmid, Fransız medyasının pozisyonunun, Türk hükümetin Avrupa Birliği değerlerinden ne kadar uzaklaşıp uzaklaşmadığı ile ilgili de bir test anlamı taşıdığını ifade etti.

Olayların son bulması için hükümetin gerçek manada göstericilerle oturup konuşması gerektiğini kaydeden Schmid, Başbakan Erdoğan’ın kendi seçtiği şahıslarla görüşmesinin olayları çözmeyeceğini iddia etti. Prof. Dr Drothe Schmid, referandum fikrinin de hükümetin gösterileri sonlandırmak için attığı akıllı bir adım olduğunu ifade etti ama çözümün göstericilerle gerçek manada kurulacak iletişimden geçeceğini vurguladı.