İzmir'i Sevenler Platformu (İZSEV), İzmir Kent Federasyonu (İZKEF), Müteahhitler Federasyonu'nun (MÜFED) ortaklaşa düzenlediği Kent Zirveleri etkinliğinin "Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm" konulu ilk toplantısı İzmir Ticaret Borsası Meclis Salonu'nda yapıldı. İTO eski Başkanvekili Akın Kazançoğlu'nun moderatörlüğünü yaptığı toplantıda Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Sadettin Varan, MÜFED Başkanı Necip Nasır, Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı Halil İbrahim Alpaslan, İnşaat Mühendisleri Odası temsiclisi Sedef Ark, İZKA şirketinden şehir plancısı Merve Kaya konuşmacı olarak katıldı.
Müteahhitler Federasyonu Başkanı Necip Nasır 306 Sayılı Afet Riskli Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanunu'nun eksiklikleri olsa da reformcu bir kanun olduğunu düşündüklerini söyledi. Bu yasa ile kimliksizleşen kentlerin restorasyonunun sağlanması ve kimlik kazanması fırsatının değerlendirilmesi gerektiğini belirten Nasır, İzmir'de iktidar, muhalefet, tüm kesimlerini bu yasayla ilgili itidalli haraket ettiğini, çok sayıda toplantı yapıldığını belirtti. Ancak süreç içinde konunun aktörlerinin gerekli çalışmaları tamamlayıp harakete geçemediğini belirten Nasır, "En önemli aktör yerel yönetimlerdir. Çünkü ilçenin mahallelerin talep ve sorunlarını en iyi bilen ilçe belediye başkanları bilir. Ancak çeşitli nedenlerle tam herekete geçemediler" dedi.
İzmir'in en büyük eskliğinin imar planları olduğunu belirten Nasır, "İzmir'in doğru dürüst, bölgesiyle bütüncül, 20-30 yılını belirleyecek master planları yok. Mahkemelik olan 100 bin ölçekli planlarla uyumlu 25 binlik planlar yapılmamış. Kent merkezinde bile 5 binlik planlarda eksiklikler var. Bu hazırlıkların yapılmadığı, önemli aktörlerin harekete geçemediği ortamda müteahhitler, yasanın avantajlarını da kullanaraka yık-yap yöntemiyle çalışıyor. Bugüne kadar 22 bin 598 bağımsız bölüm yıkılıp yeniden yapılmıştır. Bu durumu depreme dayanıklık sağlayacak belki ama İzmir'i beton yığını haline, vizyonu, misyonu olmayan kent durumuna getirecek. Biz bunu istemiyoruz. Ama maalesef arsa üretilmediği için müteahhitler mevcut düzenelerini korumak için faaliyet gösteriyorlar" diye konuştu.
Necip Nasır, İzmir'in planlaması için de bir kanun çıkartılması istediklerini açıkladı. Yetkilerin yerel yönetimleri verilmesi gerektiğine dikkat çeken Nasır, "Mevcut halleriyle planlamayı yapacak kabiliyete sahip değiller. İlçe belediyelerinin çoğunda bir şehir plancısı var. Hesaplarımıza göre çıkacak kanunda ilçe başına 500 bin TL ile 1 milyon TL arası maliyetle özel sektöre planlar yaptırılabilecek. 30 ilçenin planlaması toplamda 20-30 milyon TL'ye malolacak. Yetki yerel yönetimde olacak, merkezi idare finansman desteği verecek. Ancak, yerel yönetimlere planlamayı tamamlamaları için de en fazla 3 yıl süre verilmeli. Bütüncül planları, Büyükşehir koordinatörlüğünde, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, sivil toplum kuruluşları ile birlikte hazırlamalılar. Eğer 3 yıl içinde planlar yapılmazsa yetki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na geçmeli. Bu olmazsa İzmir'de mevcut planlarla kentsel dönüşümün sağlıklı olacağına inanmıyoruz. Büyük yatırımlar kente gelmiyor. Dava açılılyor. Mahkemeye verilmenin haklı yönleri var. İzmir'de hangi plana dava açarsanız açın alt ölçekli planlar üst ölçekli planlarla uyumlu olmadığı için davayı kazanırsınız. Şu anda ruhsatlı kent merkezindeki binalar dahil kanun önünde kaçak durumdadır" dedi.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Selahattin Varan da kentlerin en büyük eksikliğinin plansızlık olduğunu, İzmir'de iyi bir planlama yapılmış olsa yık-yap yöntemiyle gerçekleşen binaların tek tek değişiminin gerçekleşmeyeceğini söyledi. Varan, "Eski binasını yıkan yeni planlamaya uyacaktı. Alansal dönüşüm önemli" dedi. Mimarlar Odası İzmir Şubesi Bakanı Halil İbrahim Alpaslan ise Türkiye'de kentsel dönüşüm denince anlaşılan tek yapıyı yık-yap örneklerinin yanlış olduğunu söyledi. Alpaslan "Dört katlı yapıyı yıkıp, sekiz katlı bina inşaa etmek kentin sağlıklı gelişimine katkı sağlamaz, aksine engeller engeller" dedi. (DHA)