EGEPOSTASI- Gazeteci Mithat Umutoğulları ve İZ Gazete Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal, TRT35 TV’de yayınlanan Birol Soylu ile 10. Köy programında gündemi değerlendirdi.
UMUTOĞULLARI: ADAYLIK BASKISI SOYER’İN HAKKI
Tunç Soyer’in İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı konusu İzmir gündemine bomba gibi düştü.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gazeteci Mithat Umutoğulları, “Bu haberin neden İzmir’de bu kadar yankı uyandırdığını ve bir grubun sürekli haberi yalanladığını tartışmalıyız. Genel Başkan Ankara’yı, İstanbul’u ve Aydın’ı açıkladı, İzmir’i açıklamadı. Soyer’in kızının düğününde bir hediye olarak adaylık vereceği iddia edildi. Bu beklenti boşa çıktı. Ardından STK temsilcileri gidiyor ve konu açılıyor. Kemal Bey deneyimli bir politikacı. Eğer 5 kişinin olduğu yerde adaylık konusu açılıyorsa bu, haberin duyulması gerektiğini düşündü. STK temsilcileri, ithal adaya sıcak bakılmadığını söylüyor. Ahmet Akın ismi İzmir’de ciddi bir rahatsızlık ve Genel Başkan bunun üzerine adayı açıklıyor. Benim görüştüğüm kişiler ısrarla, orada konuşulan şeylerin dışarı yansımasının doğru olmadığını söylediler. Ümit’in haberinden ziyade oradaki STK başkanları işi bu kadar bulandırdı. Ümit Bey bir gazetecilik başarısı göstererek bütün diyalogu yazdı. Diyalog doğru ama Genel Başkan böyle bir şey söylemedi diyorlar. Herkese farklı konuşuyorlar. Soyer İzmir’den bir fireyle Kurultaya gidiyor. Genel Başkana kayıtsız şartsız imza veren bir başkanın hakkı değil mi adaylık? Soyer’in kamuoyu oluşturup adaylık baskısı yapma isteği bence çok doğal. Sorun şu, Soyer örgüte hakim, il başkanını seçtirdi, delegelerde ağırlığı var. Örgütsel olarak bu kadar güçlenmiş bir başkanın adaylığı tartışılmamalı. Kemal Bey, 2 Büyükşehir’i açıkladı, İzmir’i de açıklamalı. Soyer’e en büyük zararı CHP’liler verdi. Ümit’in haberine itiraz edenler Soyer’in gelmesini istemeyenler. Ali Talat çıkıp, ‘toplantıda böyle bir şey konuşulmadı’ diyemiyor” dedi.
KARTAL: SOYER’İ İSTEYEMEYENLER ALGI YAPIYOR
Gazeteci Ümit Kartal ise konuya ilişkin açıklamasında, “Tunç Soyer’in, STK üyeleri gitsin, beni sorsun diye bir talebi yok. STK’ların mahrem tutma duygusu anlaşılabilir. Bu bir tercihtir. Genel Başkan da, bunu bir yerde söylemeyin dediğini düşünmüyorum. Tek bir toplantıda değil, 3 görüşmede de söylüyor. Demek ki Genel Başkan bu duyulsun istiyor. Bu haberin sır kalmasının mümkün değil. Buradaki tantana başka, düğünden beri başlayan bir algı. Bence düğünde açıklamak doğru değil. Çiftin evliliğine gölge düşürür. Burada açıklanmayınca, algı yapanlar Soyer ile Kılıçdaroğlu arasında bir sorun olmadığını anlayınca bu durumdan rahatsız oldu. Önümüzdeki günlerde Kılıçdaroğlu’na sorunca kendisi de muhtemelen söyleyecektir. Yedi düvel biliyor ki, Kılıçdaroğlu geçen dönem çok isteyerek aday yaptı ve bu dönem hep başarılı bulduğunu söyledi. Başkası atansın isteyenlerin beklentileri karşılanmadığı için konu sulandırıldı” diye konuştu.
UMUTOĞULLARI: SOYER’İ YIPRATIYORLAR
Tunç Soyer’in algılarla yıpratıldığını ileri süren Gazeteci Umutoğulları, “Soyer seçildiğinden beri AK Parti’nin hakarete varan bir muhalefeti var. Soyer’in ne hırsızlığı ne yolsuzluğu kaldı. Bu dönem Soyer’e AK Parti’nin inanılmaz bir baskısı var. Soyer üzerinden bir yıpratma politikası var. Soyer’in kamuoyunda bu kadar eleştirilmesinin sebebi CHP’nin iç tartışmaları. CHP’de eleştiri Büyükşehir Belediye Başkanına yapıldığında onu savunmak zorunda olman vekiller ve siyasi sorumluluğu olan insanlar sesiz kalıyor. Meydan boş kalınca AK Parti atıp tutuyor. Soyer’in partisine olan tavrı çok kıymetli. Bu durum CHP’lilerin hoşuna gitmiyor. Tunç Soyer sorumluluğunu bilerek hareket ediyor. Temel sorun şu, herkes kendi kapısının önüne bakmadan konuşuyor. İlçe belediye başkanı Büyükşehir’e göz dikiyor. Herkes kendinde bu potansiyeli görüyor” ifadelerine yer verdi.
KARTAL: SOYER TARİHİ BİR POZİSYONA SEÇİLDİ
İYİ Parti’nin sadece İzmir’de adayını açıklamasında dünyada esen sağ rüzgarının etkisi var. Türkiye’de 14-28 Mayıs arasındaki rüzgarın da etkisi var. Soyer, CHP’li başkanlar arasında en solda duran bir başkan. Hem İYİ Parti’nin aday çıkarmasının altında, hem de CHP içerisinde muhalefetin altında bu sebep var. Ben bunca esen karşı rüzgara rağmen Soyer’in kendi politik görüşünden taviz verdiğini görmedim. Bu bakımda da İzmirlilerle uyumlu bir çizgide. CHP tarihinde ilk defa Soyer, uluslararası çapta görev almış olacak. Çok önemli bir pozisyona seçildiği kulağıma geldi. Bu ülkenin demokratları bakımından çok kıymetli bir belediye başkanı var. Aday ilan etmesinde de bu duruşunun etkisi olduğunu düşünüyorum. 5 yılın bu kadar sıkıntılı geçmesine rağmen, yeryüzünde görünmeyen ama yeraltında metrosuyla, su ayrıştırmasıyla çok önemli işler yaptığını düşünüyorum. Hak ederek adaylığının yeniden ilan edileceği kanaatindeyim” dedi.
KARTAL: ÇIRAY, CHP’YE YANAŞMAYA ÇALIŞIYOR
İYİ Parti’den istifa eden Aytun Çıray, AKP ile İYİ Parti arasında bir anlaşma olabileceği iddiasını değerlendiren Kartal, “Çıray, hayal ettiği şeyi elde edemeyince bu tip değerlendirmeleri yapıyor. AK Parti’nin bir yerde aday çıkmadığını şimdiye kadar hiç görmedik. Farklı bir parti altında girmesi bile uzak bir ihtimal. Biz CHP tabanından oy alamayız demiş olabilir. Ben bu iddiayı mümkün görmüyorum. AK Parti buradan yüzde 35 oy alıyor. İzmir’in kesin kaybedileceği algısı cepheyi geri çekmeye çalışıyor. Ben muhalefetin yerel seçimlerde yine Büyükşehirlerin çoğunda başarı elde edeceğini düşünüyorum. Çıray’ın İYİ Parti’ye yüklenerek, CHP’ye yaklaşma çabalarının yeni bir ürünü.
UMUTOĞULLARI: SOYER KAYBEDER ALGISINI CHP’LİLER ÇIKADI
Çıray’ın iddialarını değerlendiren Umutoğulları ise, “Bence Çıray kalbinden geçenleri söylemiş. Ciddiye alınacak bir iddia değil. İYİ Parti, MHP’den ayrılarak kuruldu. İYİ Parti, MHP’nin AK Parti ile yakınlaşmasını kabul etmeyen kesimden oluştu. İYİ parti tabanı AK Parti’ye muhalif olan bir taban. Meral Akşener kendi gidebilir ama tabanı götüremez. İzmirli seçmen demokrattır ve AK Parti karşıtıdır. AK Parti , yanına bütün siyasi partileri alsa bile İzmirli seçmen oy vermez. Bugün herkes hizmetlere laf ediyor ama seçmen, sandığa gidince bu eleştirileri unutuyor. Soyer, gelirse seçimin kaybedileceği algısını CHP’liler yapıyor. İnsanlar seçim yaklaşınca kendi tarafını belli ediyor. İzmirli seçmen tepkisini gösterir ama sandığa gidince ampul ile ok arasında oku tercih ediyor. İYİ parti gitse bile tabanı götüremez” diye konuştu.
SOYLU: HEDEP ADAY ÇIKARIRSA…
Birol Soylu ise, “Seçim öncesi tek handikap HEDEP’in ayrı aday çıkarmasıdır. Büyükşehir’de sorun olmaz ama ilçeler kaybedilebilir” dedi.
UMUTOĞULLARI: SOYER OLURSA HEDEP ADAY ÇIKARMAZ
HEDEP’in aday çıkarma ihtimalini değerlendiren Umutoğulları, “HEDEP, Soyer aday olursa İzmir’den aday çıkarmaz. Yapılan bütün eleştirilere ragmen Soyer, demokrat kimliğini koruyarak geri adım atmadı. HDP’nin Türkiye’de aday çıkarmayacağız diye desteklediği tek aday Soyer’di. İzmir’de yine HDP’nin aday çıkaracağını düşünmüyorum” diye konuştu.
SOYLU: ANTİ DEMOKRATİK BLOK UYGULAMASI
CHP İzmir 38. İl kongresi’nde çıkan blok-çarşaf tartışmalarına değinen Birol Soylu, “İl kongresinde blok listenin onaylanması doğru muydu? İl kongresinde blok isteyenler, kurultayda çarşaf istiyorlar. CHP’de parti içi demokrasi bu kadar tartışılırken anti demokratik bir blok uygulaması doğru muydu?” diye sordu.
Blok-çarşaf tartışmalarını değerlendiren Ümit Kartal, “CHP tüzüğünde ikisi de bir seçenek. Hiçbir ilde çarşaf olmadı. İlçelerde de blok liste yapıldı. Genel Kurultay’da başka bir durum var. İlçesinde bloğu savunanlar il için çarşafı savundu. Büyük kurultayın çarşaf olması iyi bir şey” dedi.
UMUTOĞULLARI: DEMORKASİYE TECAVÜZ EDİLDİ
Umutoğulları ise, “Bu il kongresinde demokrasiye tecavüz edildi. Demorkasilerde güçsüz yoktur. Kişiye göre demokrasi olmaz. Sedredil Coşkuner kendisi il yöneticisi olmadı, karısını delege yaptı. Eş dost akraba siyasi yapıldı. Çarşaf olsaydı, gençler kadınlar girecekti. Listeyi delen insanlar olacaktı. Kongreye gelen vekiller görevli gelmiş. 2 kişi konuştu, biri lehte diğer aleyhte. Salonun güvenliğini sağlamadılar. Salona güvenlik görevlisini kim getirdiyse operasyonu o yaptı. Barikatı kavgadan önce çekseydiniz. Baştan sona her şeyiyle yanlış bir kongreydi” ifadelerine yer verdi.
SOYLU: BELEDİYELERİN KONGRELERE MÜDAHALESİ DOĞRU MU?
CHP’li belediyelerin il ve ilçe kongrelerine müdahale etmesini eleştiren Soylu, “Belediyeler örgütleri yönetiyor. Soyer mutabakatı sağladı ve Şenol Aslanoğlu’nu il başkanı yaptı. Belediyeler gövdesini, kafasını koyuyor ve seçimi alıyor. Belediyelerin örgütü, delegeleri seçmesi ve müdahale doğru mu?” diye sordu.
KARTAL: HERHANGİ BİR ERK ÜZERİNDEN SİYASET DİZAYN EDİLEMEZ
Kartal ise soruya, “Herhangi bir erk üzerinden siyasetin dizayn edilmesini doğru bulmuyorum. Ama kendi mahallesini bile alamayan belediye başkanları var” dedi.
Umutoğulları ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Önceki dönem büyükşehir belediye başkanıyla uyumlu çalışmayan bir il başkanı vardı. Bir il başkanı kendi bölgesindeki başkanla uyumlu çalışmıyorsa belediye başkanı mecbur kalıyor. Utku Gümrükçü ile Erkan Akar’ın arasında sorun var çünkü Erkan Akar, Gümrükçü’ye muhalefet edecek. Akar’ın orada olma sebebi bu zaten. Bütün belediye başkanları ilçe kongrelerine karıştı” diye konuştu.
UMUTOĞULLARI: GENÇLER SUSTURULURSA NASIL DEMOKRASİDEN BAHSEDİLİR?
İl kongresindeki tartışmanın ardından iki siyasi ismin disipline gönderilmesine yönelik açıklamalarda bulunan Mithat Umutoğulları, “Gençlik kollarında siyaset yapan gençler eleştiri yaptığı için disipline verilmemeli. Bu süreci de başlatan Bayraklı İlçe Başkanı. Gültekin kendisini dokunulmaz görüyor. CHP’de genç arkadaşlar tartışma kültürünü anlatmazsa nasıl ilerleyecek? CHP kendi gençlerini susturursa nasıl bir demokrasi anlayışından bahsedecek?” ifadelerine yer verdi.
KARTAL: İZMİRLİLER OYUN KURANLARDAN OLACAK
4-5 Kasım günü gerçekleştirilecek kurultayı değerlendiren Kartal, “Kıran kırana giden bir süreç var. Ankara’daki kongrenin şekillnemesinde İzmir’in etkisi olacak. Başkaları oyun kurup İzmirliler buyurun demeyecek. İzmirlilerin bu sefer masada olacağını düşünüyorum. İzmir hak ettiği temsil değerine ulaşacak. Tüzük değişmeli, vekil sayısı kadar delege alıyor. Siyasette yeni aktörler devreye giriyor. Böyle dönüşümler sancılı olur. Ancak sağlanınca taşlar yerine oturur” ifadelerine yer verdi.
UMUTOĞULLARI: POLAT KURULTAYDA DEĞERLENDİRİLMELİ
Umutoğulları ise açıklamasında, “Kongre sürecinde 2 yıldız vardı, biri Heval Savaş Kaya, diğeri Mahir Polat. Kongre sürecini çok başarılı yönettiler. Mahir Polat’ın isminin kurultayda değerlendirilmesi gerekiyor. Polat gibi genç isimlerin olması gerekiyor. İzmir kurultayda ev sahibi gibi olacak. Fırsat varken, genç dinamik isimler aktör olmalı” dedi.
UMUTOĞULLARI: ÇİĞLİ’DE SİYASİ AHLAKSIZLIK
Çiğli kongresini değerlendiren Umutoğulları, “Siyasette vaatler verilen sözler karakteri ortaya koyar. Çiğli’de masada oturan biri olarak söylüyorum, Büyükşehir ile ilçe belediye başkanı arasında bir köprü Çiğli tarihinde görülmemişti. Herkes uzlaşıya sıcak baktı. Anlaşma sağlandı ve sabah herkesi tekrar aradım. Kongreye gidildi atmosfer çok iyiydi. Sihirli bir değnek geldi ve vurdu ardından kıyamet koptu. Soyer Çiğli’de mutabakat yok diyorsa doğruyu söylemiyordur. Kongre salonuna gittiğimizde anlaşılan isimlerin olmadığını gördük. Uzun yıllar tanıdığım Niyazi Aslan’ın salona girerken verdiği sözü yok sayarak Gümrükçü’yü oyun dışında tutması siyasi ahlaksızlıktır. Utku Gümrükçü 4 delege istedi, 2 kişi yazıldı. Gümrükçü 15 isim verdi, 4 kişi seçilsin istedi. 2 kişi için Çiğli karıştı. Gümrükçü’nün gruplardan çıkması ve fuardan çekilmesi abartılı bir tepkiydi. Kumpas kuruldu ve oyun dışında kaldı gibi bir durum oldu.Utku Gümrükçü, il kongresine güçlü girdi, orası bir demokrasi meydanı. Şenol Aslanoğlu da sağ tarafa kendi taraftarını koymuştu, slogan atıyorlardı. ” diye konuştu.
KARTAL: MAĞDUR EDEBİYATI YAPIYOR
Çiğli’deki kongreye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ümit Kartal ise, “Üzerinden 45 gün geçti biz hala ilçe kongresinde Gümrükçü haksızlığa mı uğradı diye konuşuyoruz. İl kongresinde salonun her tarafında Gümrükçü’nün afişleri vardı. Salona girince 2 adayın toplam pankartından daha fazla Gümrükçü’nün pankartı vardı. Tartışılmasının sebebi zaten bu. Gümrükçü, hep kendisini tartıştırıyor. 45 gün geçmesine rağmen Gümrükçü mağduriyet edebiyatı yapıyor. Kendi ilçesinde kongre kazanan belediye başkanları önce il delegesi ardından kurultay delegesi oldu. Çiğli’de mahallelerde bile Gümrükçü kaybetti. Burada İzmir’e gölge düştü tartışmalarının tamamı, 4 delege istemiş ve 3 delege olmuş. Mahalleyi örgütleyen insanlar da tepkileri görüyor. Gümrükçü, uzlaşı diyor ama kazandığı kongre de yapmadı. Çiğli’de her dönem Büyükşehir Belediye Başkanı ile ilçe belediye başkanı tartışır ama bunu siyaseti yakından takip edenler bilir. Bu dönem Çiğli’ye gidelim, mahalleli biliyor. Sürekli haksızlığa uğradım, kumpas kuruldu diyor. Çiğli’de ben bir tane proje konuşamadım. 4,5 yıldır yönettiği ilçede mahallelerde kaybetmişsin, Çiğli gibi bir ilçede muhalefet senin karşına toplanmış. Sonuç, sen ilçendeki örgütle barışık değilsin. Gümrükçü o d dönemin en parlak belediye başkanıydı. Çiğli tarihinin en uzun grevi oldu. Pelikan kafe tesisleri kapatıldı, orası kahvehaneye döndü. Uçaklı parkı kalmadı. Çiğli’nin elinde hiçbir şey kalmadı. Biraz gerçekleri konuşalım. Çiğli tarihinde bu kadar fazla belediye müdürünün mahallede tartıştığı ve insanların ağzına sakız olduğu gibi dönem yok. Çiğli’de yerel yönetim 4,5 yıl ne yapmış konuşalım. Çiğli fazla yoruldu. İşçiler belediyeye isteksiz gidiyor. Güvensiz bir ortamda çalışıyorlar. Çiğli Belediye Başkanı Gümrükçü, siyaseti, rekabeti seviyor. Çiğli’yi ve belediye başkanlığını sevmiyor. Şantiyeye gitmek yerin Ankara’ya gidiyor. Gümrükçü’nün dönemi bittikten sonra Çiğli’ye gelmez. ” ifadelerine yer verdi.
UMUTOĞULLARI: NİYAZİ ARSLAN ÇİĞLİ’DE SOKAĞA ÇIKAMAZ
Çiğli ilçe kongresinde yaşananları anlatan Gazeteci Umutoğulları, “Büyükşehir ekibi gelip Gümrükçü ile masaya oturdu. Gümrükçü’nün 4 delegesini ve mahallelerden delegelerin yazılmasını istendi. Matematik basit. Utku Gümrükçü’nün alacağı delege sayısı toplam 7 olacaktı. Anlaşma bu şekildeydi. Listeyi yapıyorlar ve fotoğraf çekip atıyorlar. Bırak masaya oturmayı, Şirin Akgül aday olmasın diye Niyazi her saat arıyor, Şirin’i son gece çektik. Şirin masada olursa Ali Cengiz oyunu yapamayacak. Gümrükçü, öyle namuslu insan ki, Şirin masada kalsın, kıpırdamasınlar diye düşünmüyor ve adayı çektirdi. Biz oturup masada mutabakat yaparsak herkes buna uymak zorunda. Belediye başkanları eleştirilebilir. Belediye başkanı sokağı bırakıyorsa örgütü ihmal ediyorsa olmaz. Gümrükçü örgütün bütün insiyatifini Ali Rıza Koçer’e bıraktı. Ali Rıza ise bütün ilişkileri kullandı. Ekibini sağlam koymazsan eleştirilirsin. Niyazi Arslan bugün sokağa çıksın, bakalım aynı oyu alacak mı? Niyazi Arslan seçimin olduğu gün telefonunu kapattı. Utku Gümrükçü 2 kişi yazılmadı diye İzmir’i karşısına alıyorsa, diğeri de yıllarca senin için siyaset yapmış insanları yazdıramıyorsan bana kimse siyasetten bahsetmesin. Niyazi Arslan bir daha Çiğli’de sokağa çıkamaz” diye konuştu.