POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM

AK Parti ve CHP arasındaki koalisyon görüşmeleri tamamlandı. Görüşmeler olumsuz sonuçlandı, erken seçim ihtimali güçlendi. CHP İzmir Örgütü’nden olumsuz sonuçlanan görüşmelere yönelik ilk tepkiler geldi. Koalisyon görüşmeleri olumsuz sonuçlandı: Ufukta seçim

SERCAN AVCI/HABER SERVİSİ - AK Parti'nin CHP'yle günler süren koalisyon görüşmeleri sonuçlandı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP ile koalisyon görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını açıkladı. Davutoğlu CHP’ye kısa süreli reform hükümeti teklif ettiklerini ancak bu teklifin kabul edilmediğini ve erken seçim ihtimalinin kuvvetlendiğini söyledi, Davutoğlu, "Seçim aşı olmak gibidir. Aşı olduğunuzda bazen sızı hissedebilirsiniz, ama aşı bünyeyi sıhhate kavuşturur" dedi. CHP Lideri  Kılıçdaroğlu ise “Bize şu ana kadar bir koalisyon önerisi gelmiş değildir, bir seçim hükümeti önerisi gelmiştir. Milli irade siyasi partiler arasında oy bölüşümü yapmışsa, tek başına iktidara getirmemişse, liderlere düşen bir koalisyon oluşturmaktır. Eğer siz ben koalisyonu oluşturamıyorum, seçime gideceğim derseniz, e o zaman siz milli iradeden siz nasıl söz edeceksini? Bunun denenmesi gerekiyordu. Türkiye’nin tarihi bir fırsatı kaçırdığını düşünüyorum" açıklamasında bulundu.

CHP İzmir Örgütü’nden olumsuz sonuçlanan görüşmeler ve erken seçimin ağırlık kazanması sonrası  ilk yorumlar geldi.



CHP İzmir İl Başkanı Bedri Serter:
“Süreci 7 Haziran’dan beri takip ediyoruz. Cumhurbaşkanı 7 Haziran sonrası hemen 'Erken seçim olacak' talimatı geçti AKP’lilere. 60 gündür topal ördek olan hükümeti götürmeye çalışıyorlar. Çoğu milletvekili olmayan bakanlar kuruluyla hükümeti idare etmeye çalışıyorlar. Çözüm çözüm dediler. Yaşananlar ortada. Bizim amacımız Türkiye’de sosyal demokrasiyi yaymak, özgürlükleri arttırmak, hukuku genişletmekti. 36 saat topu ortada dolaştırdılar. 4,5 saat genel başkanlar görüştü. AKP orda da topu ortada dolaştırdı. Genel Başkanımız önemli bir şey söyledi. “Hiçbir şekilde koalisyonu ağızlarına almadılar” dedi. Her şeyi özetliyor bu cümle. Biz yüreğimize taş bastık, AKP’yle bile Türkiye’nin geleceği için masaya oturduk. 2 başlı 3 başlı olan bir partiyle ancak bu kadar görüşebiliniyor. Büyük ihtimalle erken seçim olacak. Biz hazırız. Ümidim ve umudum var ki vatandaşlarımız CHP’yi tek başına iktidara getirecektir.”



CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır:
“Başından beri samimi olmadıklarını söyledim. Cumhurbaşkanı koalisyonu kur talimatını verdiği gün AKP il binalarına erken seçime hazırlanın talimatı da gitti. AKP samimi değildi. Koalisyonu engelleyen Cumhurbaşkanıdır, kaçan AK Parti’dir. Biz elimizi taşın altına koyduk. Önce vatan dedik. Millet dedik. Başından beri engel oldular. Yazık oldu. İyi bir fırsat kaçtı. Çok farklı kutuplar bir araya gelip ocaklara düşen ateşten kurtulunabilir, ekonomiyi düzeltebilirdik. Buna Cumhurbaşkanı müsaade etmedi. Cumhurbaşkanı hükümeti kuramayan AKP yerine Genel Başkanımıza yetki vermesi gerek. Cumhurbaşkanı da erken seçimden yana. Tüm hesapları vekil sayısını tamamlamak üzerine”



CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır:
7 Haziran sonrası ortaya çıkan tabloda millet  iktidarı, hükümeti tek partiye vermedi. Koalisyon zorunluluk haline geldi. Dikkat edildiyse MHP koalisyon istemediğini ilan etti. Hükümet kurulabilmesi diğer partilerin ortaklığıyla çözülebilecekti. HDP’de sessiz kaldı koalisyon ilişkilerinin içinde olmadı. Tek seçenek AKP ve CHP koalisyonu idi. CHP olarak sürecin başından beri ve sürekli olarak en samimi en tutarlı kendi parti menfaatini değil ülke menfaatini önde tutarak özveriyle hareket ettik. Türkiye’nin hem ekonomik hem de toplumsal sıkıntılarının güçlü koalisyon hükümetiyle çözüleceğini ifade ettik. Başından sonuna kadar elimizi taşın altına koyduk. Görüşmeler koalisyon adı altında değil, 'istikşafi' diyerek yapıldı. Yani koalisyonun zemini oluşturulmaya çalışılmıştır. Biz olabileceğine inandık. Görünen o ki AKP bu süreci oyalama olarak kullandı. Vebal ve sorumluluk AKP’dedir. Biz asla bir seçimden korkmadık. Yapılacak olan seçim tekrarıdır. Erken seçim değildir. CHP, Meclis’te gurubu bulunan partiler içinde en samimi olan ülkesini düşünen tek parti olarak seçimden büyüyerek çıkacaktır. Sonucun ülkemize milletimize hayırlı olmasını diliyorum.”



CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan:
“CHP elinden gelen her şeyi yaptı. Yapıcı tutumunu ortaya koydu. AKP tek başına yönetme erkinden vazgeçemiyor. Bu nedenle vatandaş tarafından elinden alınan bu yetkiyi zorla elde etmeye çalışıyor. Türkiye AKP’ye bu yetki gaspı yapmasının hesabını erken seçimde verecektir.”



CHP PM Üyesi Alaattin Yüksel:
“AKP ve Cumhurbaşkanı kendilerinin kısa vadeli siyasi çıkarlarına ülkeyi kurban ettiler. 7 Haziran sonuçları ilan edildiğinden bu yana oluşan parlamento aritmetiği Cumhurbaşkanı’nı tedirgin etti, korkuttu. Bu nedenle seçim sonrasında oluşan milli iradeden bir hükümet oluşturmak yerine, nasıl hükümet kurulmasını engellerim anlayışındaydılar. AKP 13 yıl boyunca sürekli her konuda dayatmacı bir yol izledi. Koalisyon adına da tek seçenek ortaya koydu. Seçime gitmek için kendisine geçici bir koltuk değneği aramaktaydı. CHP’de bunu kabul edemezdi. Kısa vadeli çıkarlara asıl feda edilen yoksul halk çocuklarıdır. Ülkeyi kan gölüne çevirdiler. Sırf tekrar bir seçimle iktidarlarını korumak için ülkeyi ne hale sürüklediler. Ülke ekonomisi sıkıntılar içinde. Koalisyon kurulamaması demek bacaların dumanının tütmemesi demektir, bir çok insanın işsiz kalması demektir, çiftçinin sıkıntı yaşaması demektir. Açlıkla karşı karşıya ülkenin büyük çoğunluğu. Emeklinin durumu ortada. Bu yüksek kurlarla borçlar ödenemez demektir. İktidarımı kaybetmeyeyim anlayışı bu durumları oluşturdu. Cumhurbaşkanı daha en baştan koalisyonu engelleme tavrı sergiledi. 45 günlük süreyi doldurmaya yönelik her şey planlandı. Genel Başkanımıza hükümeti kurma görevi vermeden ülkeyi erken seçime götürme planları ortada. Anayasaya aykırı kararlar almaya devam ediyorlar. Ne olur yeni bir seçimde. Bütün bunları ülke izliyor, görüyor. Seçmen bunun faturasını Cumhurbaşkanına ve AKP’ye kesecektir. Tek başına bir AKP hükümeti değil, gerilemeye devam eden bir AKP lacaktır"