İZMİR- Başkan Durak döneminde Sivas Katliamı anısına Türkiye’de ilk kez yapılan 2 Temmuz Anıtı’nda gerçekleştirilen törende anıta çelenkler kondu, şehit aydınlar için saygı duruşunda bulunuldu. Törende yaptığı konuşmada “2 Temmuz 1993’de Sivas’ta, sadece 35 aydınımız ve vatandaşımız katledilmedi. O gün orada; bu topraklar üzerinde kardeşçe ve özgürce yaşama umudumuz da katledilmeye çalışıldı” diyen Başkan Durak, Sivas’ta yaşananların asla unutulmayacağını belirterek, “Buldukları her fırsatta, “kardeşlik” türküsü söyleyen bizlerin, barışa olan inancını ateşe vermeye kalkanlar; bilesiniz ki, her geçen gün çoğalarak, geliyoruz. Yıkmaya çalışanlara inat, kardeşliğimizi, yeniden pekiştirerek, el ele, omuz omuza, gelecek güzel günlere yürüyoruz“ dedi.
Törene katılan sivil toplum örgütleri adına konuşan Çorum Dernekleri Federasyon Başkanı Veli Karakurt, “35 canımızı kızgın ateşte yaktıkları otelde et lokantası yapanlara inat İzmir’in bu güzel tepesine 2 Temmuz Anıtı’nı yapan Başkan Cevat Durak’ı ve ekibine yürekten teşekkür ediyorum. Ülkemizin seçkin ozanları, yazarları, aydınları Sivas’ta katledildiler. Onlar Sivas’a barış için, dostluk için, hoşgörü için gitmişlerdi. Bizler barış, özgürlük, adalet istemek için buradayız. Sivas’ı asla unutmayacağız“ diye konuştu.
CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Ali Karaege’de konuşmasında, “Bu nasıl bir tezgahtır, nasıl bir oyundur bilinmelidir. Bu acıları bir kez daha yaşamak istemiyorsak demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak benimsemeliyiz“ dedi.
Konuşmalardan sonra sanatçı Mustafa Özenç dostluk üzerine, Sivas için yazılmış türkülerden oluşan mini bir konser verdi.
Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’ın törende şunları ifade etti:
“35 aydının yakılarak katledilişi Tam 20 yıl olmuş… İnsanlığımızdan utandığımız o kara günün üzerinde, 20 kara yıl geçmiş.
Yıllar geçip gitmiş, gitmesine de, acı hiç dinmedi. Her 2 Temmuz’da göğsümüzün sol yanı hep sızlıyor. Ne zaman, o gün gözümüzün önüne gelse, yüreğimiz dağlanıyor.
Yüzlerce yılın, bin bir emekle, ilmek ilmek örmeye çalıştığı, barış dolu Anadolu fotoğrafını ateşe vermek isteyenlere karşı, 20 yıldır, inatla “izin vermeyeceğiz” diye haykırıyoruz. Her 2 Temmuz’da, siyasi görüşü, inancı, dini, mezhebi ne olursa olsun, hiç eksilmeden, aksine çoğalarak, anıyoruz, 33 aydınımızı ve her şeyden habersiz can veren 2 otel görevlisi kardeşimizi…
“Unutmadık… Unutturmayacağız…” sloganlarımız, yıllardır, ülkenin dört bir yanındaki meydanlarda yankılanıyor.
Düşünüyorum da, bu sloganı, bugüne kadar ne kadar çok isim için tekrarladık. Destanla yazılmış bir kuruluş hikayesine sahip olan, bu ülkenin, geleceğinin emanetçisi bizler, ne kadar çok aydınımızın cenazesine katıldık.
Evet, dostlar; bu ülke üzerinde oyunlar oynanmaktadır. Sahip olduğu zenginliği, hoş görüyle yoğurarak bir ülke inşa eden atalarımızın mirasçıları olarak, bugün görev yine bizlere düşmektedir.
Geçen 90 yıl içinde, format değiştirerek, karşımıza çıkan senaryoların rejisörlüğüne soyunanlara, onların pek de anlamayacakları bir dille cevap vermek zorundayız. Tıpkı, Taksim’de olduğu gibi…
Gazla, tazyikli suyla, orantısız güçle, şiddetle üzerimize gelenlerin karşısına, Nasrettin Hoca’yı yetiştiren bu toprağın evlatlarına yakışır tavrı sergilemeyi bilmiş bir nesil olarak, bir 2 Temmuz’da daha, elimizde karanfillerle, 35 aydınımızı ve vatandaşımızı anıyoruz.
Dün, Sivas’ta Madımak Oteli’nde, kardeşliğimizi linç etmeye kalkanlara, en güzel cevabı, Taksim’den, güzel ülkemin tüm meydanlarına dalga dalga yayılan eylemlerde, kol kola giren milyonlarca insan vermiştir.
Madımak’ta can veren aydınlarımız, belki bir yerlerden seyretmişsinizdir. Apolitik, duyarsız ve yüzeysel olduğunu düşünerek, umudumuzu kestiğimiz gençlerimiz, 20 yıl önce, sizi yakanların karşısında “dimdik” durarak, geleceğe olan inancımızı yeniden yeşerttiler.
Siyasi görüşümüz, inancımız, dinimiz, mezhebimiz, etnik kimliğimiz; bunların hiç birinin bir önemi yok.
Anadolu’nun kök verdiği tüm zenginlikleri özümseyerek yetişip, dal vermiş, bizlerin tek bir amacı var: “Yaşamak, bir ağaç gibi, tek ve hür; ve bir orman gibi kardeşçesine…”
Barış için, kardeşlik için, özgürlük için can verenler; ışıklar içinde yatın… “
POLİTİKA
Sayfa başına git
