İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu İzmir’in efsane Başkanı Ahmet Piriştina’nın vefatından sonra “emanetçi olarak” koltuğa oturdu…
Ve 2009 yerel seçimlerinde İzmirlilerin oyu ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak yeniden seçildi.
2014 yerel seçimlerinde 3. defa seçilerek göreve devam etti…
2009 yerel seçimlerinde siyasetten uzak bir tutum içinde bütün İzmirlilerin kalbinde “Dürüst Başkan” olarak yerini aldı…
Ve ben hala dürüstlüğüne kefilim…
Ancak ne olduysa 2009 yerel seçimlerinden sonra başlayan “siyaset aşkı” Başkan Kocaoğlu’nun tartışılmasına neden oldu…
Ve özellikle kongre dönemleri…
Başkan Kocaoğlu CHP’de çektiği restlerle ve sert tartışmalarla gündeme geldi…
Kendi partililerine karşı acımasız eleştirileri ve zaman zaman hakarete varan tartışmalar sonrası Kocaoğlu’nun kamuoyunda sinirli bir insan olarak anılmasına neden oldu…
Kocaoğlu’nun agresif tavırlarına “şekeri var” denilerek kılıfta uyduruldu…
Üstüne üstlük inatçı olduğu bütün İzmirliler tarafından tescillendi ve kabul edildi…
Ve Başkan’ın bu halleri kendisine büyük zarar verdi.
2014 yerel seçimlerinde bir televizyon programında Kocaoğlu ile ilgili “Aziz bey atanırsa yeniden belediye başkanı olur. Ancak önümüzdeki dönem bu kente yazık olacak” demiştim.
Ve aradan geçen zaman içinde Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Koacaoğlu’ndan geriye kalan parti içinde yaşadığı tartışmalar ve kendi partisinin belediye başkanları ile yaşadığı polemikler…
2009 yerel seçimlerinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in İzmir üzerinden başlattığı “Arsenik” tartışmasında İzmirliler “Arsenikli su içeriz ama AKP’ye oy vermeyiz” diyerek Kocaoğlu’na açık destek vermişti…
Bugün gelinen noktada AK Parti İzmir’de en kötü döneminde %38 oy alabiliyorsa, burada bir sorun var… Ve ben her geçen gün İzmirlilerin Kocaoğlu’na verdiği kredinin tükendiğini görüyorum…
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’yi yatırım yapılamaz ülke olarak tanımlasa da İzmir’e en yüksek kredi notu olan AAA’yı verdi. Kurum kentin kredi notunu bir basamak artırarak AA+’dan AAA’ya çıkardı.
Bu İzmir için ne kadar övünülecek bir durum…
Gurur duydum.
Kağıt üzerinde artan kredi notu İzmir'de yaşamımıza ne kattı…
İzmir hangi alanda çağ atlamış, hangi yatırımcı İzmir’e gelerek yatırım yapmış, yatırım yapmak isteyen insanlar neden arkalarına bakmadan İzmir’i terk etmişlerdir…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı hangi yatımcılarla bir araya gelerek onların kentte ne yapmak istediğini dinlemiştir…
Fitch en yüksek notu verdi vermesine de acaba İzmir’in neresine yatırım yapılabilir…
Biri bana bunu anlatabilir mi'
Yapılamayan her şey İzmir’de siyasi tartışma konusu oluyor. Bunun üzerinden İzmir’de siyaset yapılmasını artık İzmirli bir gazeteci olarak doğru bulmuyorum…
İşte bu yaşananların sonunda İzmir’de “bıçak kemiğe dayandı” kentin artık önünün açılması gerekiyor…
Bir şeye İzmirlilerin dikkatini çekmek istiyorum…
Her konuşmamda ve yazımda konusu olduğunda dile getirdiğim “İzmir CHP’li değil demokrattır”
Sadece AK Parti karşıtlığı üzerinden CHP’ye oy veriyor. Geçmiş döneme baktığınızda merkez sağ partilerin İzmir’de seçim kazandıklarını görüyoruz… Bunun en güzel örneği ise Cem Uzan’ın kurucusu olduğu ve kurulduktan 6 ay sonra seçime giren Genç Parti, İzmir’de 2. parti olmuştu.
Bu nedenle Merak Akşener’in yerel seçimler öncesi kuracağı partinin İzmir üzerinde önemli etkisinin olacağını düşünüyorum… Özellikle CHP’den ciddi anlamda oy alacağını ve İzmir’de seçimlerde dengeleri değiştireceğini görebiliyorum…
Bunu sadece ben söylemiyorum konuştuğumuz CHP’li dostlarımızda ifade ediyor…
Bu denge İzmir’de AK Parti’nin iktidar olmasının da önünü açabilir…
Bu nedenle artık İzmir’de “şapkamı koyarsam seçilir” anlayışı son bulacaktır…
Bir de Başkan Kocaoğlu’nun AK Parti’ye yakın bazı iş adamları ile kurduğu yakın ilişkinin dedikodusu, CHP içinde en fazla rahatsızlık yaratan konuların başında geliyor…
Buna biraz dikkat etmesi gerekiyor.
Son olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun 66 yıllık sendika tarihinde ilk kez greve çıkan işçilerle bir araya gelerek sorunu çözmesi gerekiyor.
Bu yaşananlardan vatandaş müthiş bir eziyet çekiyor. Sosyal demokrat belediyenin yapması gereken müzakere ederek görüşmeleri sonuçlandırmak…
Ancak görünen o ki, belediye sendika ile müzakere etmek yerine OHAL’den yararlanarak, grevi bitirmeye çalışıyor.
OHAL’den yararlanarak 60 günlük grev ertelemesi istiyor…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun sendika ile konuşmak yerinde bakanlığa müracaat ederek grevi sonlandırmaya çalışması İzmir’in ruhuna yakışan bir tutum değil..
İşçi dostu bir partiyi temsil eden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yakışmıyor… Başkan Kocaoğlu’nun bu konuda bürokratları tarafından yanlış yönlendirildiğini düşünüyorum…
Oysa Başkan Kocaoğlu’nun sendika temsilcileri ile görüşürse 15 dakikada çözeceği bir durum…
NOT: İzmir’de yeniden aday olup olmayacağı merak edilen Kocaoğlu’nun iş dünyasından bazı isimlerin olduğu bir yemekte “yeniden aday olacağım” dediği ifade edildi…
POLİTİKA
Sayfa başına git