Sabah kahvemi yudumlarken karşıma çıkan bir haber, klavyemle buluşmamın nedeni oldu. İzmir'in Aliağa ilçesinde, gümrük çalışanları ve müşavirlerine yönelik yapılan büyük bir rüşvet operasyonu...
Peki, bu operasyon gerçek yolsuzlukla mücadele mi, yoksa siyasi bir hesaplaşmanın yeni bir perdesi mi?
77 kişinin gözaltına alındığı haberinin detaylarında, CHP Milletvekili Mahir Polat'ın amcaoğlu Deniz Polat'ın da operasyona dahil olduğu iddiası dikkat çekiyor.
Ancak bu, sadece bir "iddia" olarak kalıyor.
İşte burada, bir gazetecinin kulağını diken ve burnunu havaya kaldıran detaylar var.
Ege'de Sonsöz gibi İzmir siyasetiyle iç içe olan bir gazetenin, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'a ve ona yakın isimlere karşı nasıl bir tutum içinde olduğunu merak etmemek elde değil.
Mahir Polat ve Cemil Tugay'ın uyumlu ilişkisi, bazı parti üyelerini rahatsız ediyor olabilir mi? Ege'de Sonsöz'ün siyasi saiklerle yaptığı iddia edilen haberler, aslında bu iki ismi karalamaya yönelik operasyonlar mı?
Yoksa bu, bazılarının iktidar hırsının dışa vurumu mu?
Bu haberler, gerçekte İzmir siyasetindeki dengeleri sarsacak kadar etkili olabilir mi? Yoksa sadece gazetenin siyasi pusulayı sık sık CHP'ye çevirmesi, tarafsızlık ilkesine gölge düşüren bir tutum mu?
Ege'de Sonsöz, siyaset sahnesinde manipüle edilen bir figüran mı, yoksa kendi başrolünü oynayan bir aktör mü?
Bu ve benzeri sorular, İzmir siyasetinin kulislerinde yankılanıyor olmalı.
Sevgili okurlar, unutmayın; politikada tesadüfler nadirdir.
Ve İzmir'de havadisler, eski bir İzmir deyişiyle, daima biraz daha "operasyon" kokar.
Ege'de Sonsöz'ün haberlerini okurken, bir yandan da bu kokuyu içimize çekiyor olabiliriz. Ancak bu operasyonun haberleştirilme biçimi ve zamanlaması, koca İzmir'de politik kulislerin yeni bir oyununun parçası mı, yoksa gerçek yolsuzlukla mücadelenin bir yansıması mı?
Bu soruların cevaplarını bilmiyoruz, ama bildiğimiz bir şey var: Siyasi haberlerde objektiflik her zaman sorgulanmalı. Ege'de Sonsöz'ü yerden yere vurmanın zamanı geldi mi?
Belki de bu, onların haberlerinin arkasındaki gerçek niyeti anlamamıza yardımcı olacak.
İzmir siyaseti, sandığımızdan daha karmaşık ve renkli.
Ve bu karmaşıklığın içinde, her bir kelime, her bir haber, bir sonraki adımı belirleyebilir. Biz gazeteciler, bu oyunu bozacak ve gerçekleri gün yüzüne çıkaracak cesareti göstermeliyiz.
Bu gazetenin, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'a muhalif olması ve CHP'de Cemil Tugay’a muhalif olan bazı isimlerle olan yakın ilişkileri ve Tugay’a muhalif olan İzmir'li genel başkan yardımcılarından birinin Mahir Polat ve Cemil Tugay'la arasındaki gerilime tesadüfen denk gelmiş olması mümkün mü?
Mahir Polat, bildiğiniz gibi, Cemil Tugay ile yakın ilişkiler içinde olan bir isim.
Bu durum, acaba onu hedef tahtasına mı koyuyor?
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve CHP içerisinde dengeleri sarsacak kadar etkili bir figür olabilir mi Polat?
Son zamanlarda, Ege'de Sonsöz özellikle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay hakkında iktidar medyasını yarı yolda bırakacak haberler yapıyor…
Özellikle CHP içindeki çatlakları genişletmeye yönelik haberler yaparak dikkat çekiyor.
Peki, bu haberlerin arkasında bir 'operasyon' kokusu yok mu?
Mahir Polat ve Cemil Tugay arasındaki bu uyumlu ilişki, diğer parti üyelerini rahatsız mı ediyor?
Yoksa bu, sadece birkaç kişinin iktidar hırsının dışa vurumu mu?
Ve unutmayalım, yakın geçmişte yapılan kadın kolları seçimlerinde Polat'ın, Tugay ile omuz omuza vermesi...
Acaba bu durum, onları parti içinde hedef haline mi getirdi?
Bu ve benzeri sorular, şu anda İzmir siyasetinin koridorlarında yankılanıyor olmalı.
Aliağa'da gerçekleşen rüşvet operasyonu üzerine yapılan haberin ardında yatan gerçekler, ‘gazetenin haber verme biçiminin ötesinde, siyasi bir manevra kokuyor.’ Ancak, burada asıl dikkat çekmesi gereken, İzmir siyasetinde adından sıkça söz ettiren Mahir Polat'ın duruşu ve tavrı…
Mahir Polat, CHP İzmir'de sadece bir milletvekili değil; aynı zamanda, partisinin ve şehrinin yüzünü ağartacak projelerin öncüsü. Kadın Kolları seçimlerinde Cemil Tugay ile omuz omuza vermesi, bu iki ismin İzmir için ortak vizyonlarının bir göstergesi.
Birlikte çalışmaları, İzmir'in siyasi arenada daha fazla söz sahibi olmasını sağlıyor.
Ege'de Sonsöz'ün haberlerinde sıkça rastladığımız gibi, siyasi saiklerle yapıldığı düşünülen operasyonlar, aslında İzmir'de güçlü bir yönetim ve temiz siyasetin simgesi olan bu iki ismi karalamaya yönelik gibi duruyor.
Ancak, Mahir Polat'ın tüm bu iddialar karşısında gösterdiği sağlam duruş ve politik olgunluk, onu sadece partisinin değil, tüm İzmir halkının gözünde değerli kılıyor.
Bu nedenle, İzmir'in geleceğine yön veren bu iki ismin, birlikte daha nice başarılara imza atacaklarına şüphe yok. Ege'de Sonsöz ve benzeri yayınların "operasyon" niteliğindeki haberleri, aslında bu liderlerin ne kadar doğru işler yaptığının bir kanıtı olarak görülebilir.
Mahir Polat son zamanlarda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'la sıkı fıkı olmuşken, bu operasyonun haberleştirilme biçimi ve zamanlaması "tesadüf" kelimesinin hakkını veriyor.
Yoksa bu, koca İzmir'de politik kulislerin yeni bir oyun mu?
Anlaşılan bu operasyonun kokuşmuş yönlerini sorgulamak biz gazetecilere düşüyor. Yoksa İzmir kulislerindeki bu çekişmeler, bizim anlamamız gereken daha büyük bir resmin sadece küçük bir parçası olabilir.
Bu soruların cevaplarını bilmiyoruz, ama bildiğimiz bir şey var: Ege'de Sonsöz, siyasi pusulayı sık sık CHP'ye çevirmeyi ihmal etmiyor.