AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı; İZSU’nun iki borçlanma talebinin AK Parti Meclis Üyelerinin de oluruyla, oy birliğiyle meclisten geçtiğini belirterek şunları söyledi;
“Yıllardır ‘İzmir kokuyor!’ demekten, ‘Bu sorun Büyükşehir’in sorumluluğundadır, Acilen çözülmelidir!’ demekten iflahımız kesildi. Son dönemde, çıkıp, sorunun çözüldüğünü, körfezin temizlendiğini, alt yapıyı yenilediklerini, koku şikâyetinin kalmadığını söyleseler de, gerçek bu değil! Daha kat edecekleri çok yol var. Yağmur suları ile atık su ayrıştırma çalışmaları halen güdük. Koku sorunu, her ne kadar topu sanayi işletmelerine atmaya çalışsalar da devam ediyor. Meclise İller Bankası teminat mektubu karşılığında yani devlet desteği ile 110 Milyon Avro ayrıştırma çalışmalarında; yine 600 Milyon TL de 4. Fazın tamamlanmasında kullanmak üzere iki borçlanma talebiyle geldiler. Biz de hay hay dedik. Madem ki; niyetleri var, madem ki bizden de destek istiyorlar; İzmir’in hayrına önlerini açmak, boynumuzun borcudur. Biz de açtık, onay verdik. Ama unutulmasın; İzmir’den almanın karşısında, İzmir’e vermenin yanındayız. ‘Bizi ve bu şehri cezalandırıyorlar!’ fasıllarını pek çok konuda verdiğimiz destekle çoktan çürüttük. Ağlamakla, teşekkür etmek arasında sıkışmış hizmet sorunsalları ne yazık ki devam ediyor. Dileriz bu kez; gereğini yaparlar. Ancak, ‘Bu kaynaklar nerede, neden çözümle geri dönmedi?’ diye sorarsak da kimse alınmasın!”
Tarihi, bedelsiz tahsislerine yargı 'dur' dedi…
Açıklamasına; “Büyükşehir Belediyesi, ne zaman kedi olalı bir fare tutacak olsa; altından bir çapanoğlu çıkıyor. Tarım Üniversitesi yapacağız dediler. Tarihi un fabrikasında olacak dediler. Sonra bir baktık ki İstanbul’dan Adıgüzel Vakfı’na bedelsiz tahsis kararı aldılar. Duracak değildik. Bir; bu tarih İzmir’in tarihiydi, İzmir’in elinde şekillenmeli ve yaşatılmalıydı. İki… Bedelsiz tahsis hukuka aykırıydı. Üç… Bu vakıf neyin nesiydi? Nereden çıkmıştı? Tutunamamış, üretimi olmayan, adındaki eğitimden öteye geçememiş bir yapıya şehrimizin bir değerini, üstelik bedelsiz neden verelim! Öyle ki; o zamanki ortaklarının meclis üyeleri de ortadaki manasızlığı, hukuksuzluğu ve çapanoğlunu görmüş; onay vermemişti. Karşı çıktık, gittikleri yüksek mahkeme de karara dur dedi. Yargı; “ Bu tarih, İzmir’in kültürel tarihidir; kamu yararı esastır, bir vakfın kullanımına tahsisi amaç yönünden; belediye ve ihale kanunları yönünden hukuka aykırıdır.’ dedi. ” diye konuştu.
Başkan Saygılı; CHP’li Büyükşehir Belediyesi’nin kalkıştığı ve yapmakta olduğu işlerde İzmir’in ve İzmir halkının yararını gözetmek zorunda olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı; “ Başta kamu yararı olmak üzere; hukuka uygunluk kaygısı duymuyorlar. İşin en vahim tarafı bu. Soyer idaresindeki yerel hizmetler ve yatırımların neredeyse tümünde bir aykırılık, usulsüzlük ya da çözümsüzlük var. Buna rağmen, kolaylıkla topu taca atabiliyor ya da merkezi idarenin kucağına bırakabiliyorlar. İzmir; böyle bir idarenin makus talihi olmadığını AK Parti belediyeciliği ile tanışınca anlayacak.”