YAĞMUR UYGUR/EGEPOSTASI - CHP’nin 36. Olağan Kurultayı Ankara Spor Salonu'nda hafta sonu gerçekleşti. Partililerin yoğun mesai harcadığı kurultayda CHP Genel Başkanlığına 790 oy ile Kemal Kılıçdaroğlu yeniden seçildi. Kılıçdaroğlu kurultayda adaylık için divana 1137 oy sunmasına rağmen sandıktan 790 oy ile çıkabildi.
Kurultaydaki imza tutarsızlığını Egepostası’na değerlendiren Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin tüzükte ön seçim konusunun açıkça kanun gibi yazılmış olması halinde bu gibi imza oy tutarsızlıklarının oluşmayacağını söyledi. Başkan Şahin, “Kurultayımız öncelikle hem parti hem de ülkemize hayırlı uğurlu olsun. Ben 'imza verip, oy vermemek de ne oluyor' diye değerlendiriyorum" dedi.
İmza verip oy vermemenin doğru bir davranış olmadığını ve parti ile Genel Başkanı itibarsızlaştırdığını ifade eden Başkan Şahin, “Bu doğru bir şey değil. Her zaman insanlar imza veriyorsa dürüstçe oy da vermeli. Bunu konuşurken, demek ki bu sistemde bir yanlış, çatlak var. Bu hem partiyi hem genel başkanı zedeliyor. İtibarsızlaştırıyor. Bu sistemin acilen değiştirilmesi gerekli. Sistemin acilen Genel Merkez tarafından düzenlenmesi gerekiyor. Kongreyi Genel Merkezin kaybı ya da muhalefetin kazancı olarak değerlendirmiyorum” diye konuştu.
"SAYGI DUYMAK GEREKİR"
Kurultay sonrası herkesin şapkasını çıkarıp önüne koyması gerektiğini de vurgulayan Başkan Şahin, “Partide demokratikleşme adına herkesin daha çok fikrine ve aklına ihtiyacımız var. Sadece Tahir Şahin bilir, Erdal Aksünger bilir, Aziz Kocaoğlu bilirleri bırakmak gerekli. Bunları söylerken de kurultay delegelerine de anahtar listede olan isimleri gerekli görmeyip, oy vermemişse saygı duymak gerekir. İşin özü partide imza meselesine kafa yormak lazım” ifadelerini kullandı.
"ÖN SEÇİM KANUN GİBİ OLSA..."
Parti tüzüğünde ön seçim sisteminin kanun gibi yazılması gerekliliğini bu konunun da imza verip oy vermeme konusunu ortadan kaldıracağını 20 yıldır savunduğunu dile getiren Başkan Şahin, “Esasen her zaman savunduğum bir sistem var, olmazsa olmazımız ön seçim sisteminin anayasa kanunu gibi yazılması gerekir. Eğer bu belediye başkan adayları, milletvekilleri önseçimle belirlenir maddesi olsaydı, bu imza verenler ya oy verirdi ya imza vermezdi. Herkes ‘ben imza vereyim de sandıkta benim ne yaptığımı kim bilir’ diye düşünmezdi. Tüzükte ön seçim maddesi olsa bu olaylar bu noktaya gelmezdi diyorum. 20 yıldır bunu söylüyorum. Ömrüm yettiği sürece de bunu söylemeye devam edeceğim” şeklinde konuştu.
İmza verenlerin oy vermemesinin ardındaki en önemli düşüncenin ise imza verirken ‘yarın büyükşehir belediye meclis üyesi adayı olurum, başkan adayı olurum’ olduğu ancak insanların imza verip oy vermeyen kişiler durumuna düşürüldüğünü ifade etti. Bunun negatif bir durum olduğunu da vurguladı.
POLİTİKA
Sayfa başına git
