CHP İzmir'de adaylarla metropol zirvesi!

Geçtiğimiz hafta ilçe belediye başkanlıkları için aday adayı olan isimler ile bir araya gelen CHP İzmir İl Başkanlığı, metropol ilçelerinde meclis üyeliği için aday adayı olan partililer ile buluştu. İl Başkanı Ali Engin’in mesajları ile damga vurduğu toplantıda söz alan Milletvekili Musa Çam ise parti örgütüne özeleştiride bulunarak, “Merkezden atama yerine keşke partimizin anlayışına uygun biçimde sol demokrat anlayışımıza uygun yöntemlerle adaylarımızı belirleyebilseydik. Ama ne yazık ki, örgütümüzün bugünkü üye yapısı ile bu zor” ifadelerini kullandı. Yerel Yönetimlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Ali Karabay ise konuşmasında ekip uyumunun parti başarısındaki önemine değindi.

Haberler / Yerel Politika

23 Eylül 2013 Pazartesi 22:44

PAYLAŞ

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu’nda gerçekleşen toplantıya İl Başkanı Ali Engin ve il yönetiminin yanı sıra, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Mustafa Moroğlu, Alaattin Yüksel, PM ve YDK üyeleri, mevcut belediye meclis üyeleri, partinin ilçe başkanları ve örgüt yöneticileri, kadın kolları ve gençlik kolları yöneticileri ile ilçe belediye meclislerine aday adayı olan isimler katıldı. Karabağlar, Konak, Karşıyaka, Buca, Bayraklı, Çiğli, Bornova, Gaziemir, Balçova ve Kemalpaşa ilçelerinden aday adayı olan partililerin buluştuğu toplantıda ana gündem maddesi ise yerel seçim hedefleri ve örgütün seçimlerde izleyeceği yol haritası oldu.

“UMARIZ ERKEKLERE SEÇİM KOTASI GEREKİR”

CHP İl Başkanı Ali Engin, belediye meclis üyeliğine talip olan partililere “Kendine değil, kentine hizmet için yola çıkmış, ben bu kente hizmet edeceğin, yeşili ve tarihi koruyacağım, kentin rantını yaşayanlara eşit şekilde dağıtacağım diyen arkadaşlarımız” diye seslenerek sözlerine şöyle başladı; “Buradaki kalabalık, önümüzdeki dönemde tekrar iktidar olacağımızı ve seçimi farklı oranda, 30 ilçe ile kazanacağımızın bir göstergesidir. Daha önceki yerel seçimlerde partimiz takvimini seçime birkaç aya kala başlatırdı. Bu dönem partimizin yeniden yapılandığı bir dönem. Önümüzde uzun bir süremiz var. Aday belirleme yöntemi ile ilgili 6 Eylülde Ankara’ya çağrıldık. İzmir’de seçim yöntemlerini tartıştık. 30 ilçe başkanımla tek tek görüştüm. Aynı şekilde il yönetim kururlunun tamamının görüşünü aldım. Her şeyi olduğu gibi genel merkeze aktardım. Aday belirleme yöntemi ile ilgili son karar Ekim ayının başında verilecek. Adayların yarısını fermuar sistemi, yani seçimle, kalan yarısını da kadın, genç ve meslek kotası ile belirleyelim diye bir anlayış var. Bundan yaklaşık 1,5 yıl önce genel başkanımızın da ifade ettiği gibi ön seçim yapalım diye bir kara alınmıştı. endi. Keşke ön seçim yapılacak denseydi, önceden bunu yapsaydık. Bir diğer görüş de sandığa gerek yok, doğrudan yüzde 33 kadın kotası ve yüzde 10 gençlik kotası uygulamaktı. Geçen seçimlerden sonra 48 kurultay delegemiz vardı, ama bir tane bile kadın yoktu. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Listelerin yüzde 33’ü kadın olacak. Daha fazla olsun isteriz. Umarım erkekler yüzde 33 kotaya ihtiyaç duyar. Zamanında Avrupa ülkelerinde bile olmayan, kadına seçme seçilme hakkı veren bir partinin bunları sorgulaması gerekiyordu. Bunu da aştık. Umarız cinsiyet kotası bir gün erkeklere lazım olur.”

“BAYINDIR’DAN DERLSER ÇIKRMAMIZ LAZIM”

Sözlerinin devamında son dönemde CHP’ye yönelik artan eleştirilere cevap veren ve Engin, başta AK Parti İl Başkanı Ömer Cihat Akay olmak üzere, AK Parti’li vekillere şöyle seslendi; “AKP, “Biz İzmir’i kazanacağız” diyor. Birinci argümanları, bize karşı “Örgüt, yoldaşlık, dediklerine bakmayın. Bir kısmı aday olur. Bir kısmı da birbirini yer. Biz de seçimi alırız” diyorlar. Önceki seçimde Bayındır’da Büyükşehir Belediyesi için CHP on bin oy aldı, ilçe belediye başkan adayı ise 4 bin oy aldı. 6 bin CHP’li seçmen ya da partili CHP’ye ihanet ediyor. Bu kabul edilemez. Bu senaryo İzmir’de tekrardan hayata geçmeyecek. CHP aynı CHP, İzmir aynı İzmir. Bu işi mutlaka doğru yapacağız. Ülkemiz için, geleceğimiz için bu seçimi kazanacağız ve hedeflerimizi kendi siyasal amaçlarımıza feda etmeyeceğiz.”

“70 YILDIR NEREDEYDİNİZ'”

Birlik içerisinde mutlak surette başarıya ulaşacaklarının altını çizen İl Başkanı Engin, AK Partinin ikinci argümanı dediği unsurlara da değinerek, “İzmir köy oldu. İzmir iyi yönetilmiyor diye söylemler üretiyorlar. İzmir’e AK belediyecilik gelirse, İzmir şaha kalkacakmış. Otuz ilçemizin biri AKP’li, o da kaza kurşunuyla. Uçuracaksanız 5 yılda Bayındır’ı uçursaydınız. Bayındır’da bir başarı öyküsü duyan var m? O açıdan bunun yalan olduğunu, abartı olduğunu, İzmirlileri kandırmaya yönelik bir girişim olduğunu biliyoruz. Bu söylemlerin geçerliliği yok. “İzmir uçaktan geçerken Mogadişu gibi gözüküyor” diyenler var. İzmir Körfezi ne zaman bu hale geld? Atıklar, kanalizasyonlar ne zamandan beri körfeze akıyo? 70 yıldır. Bu çarpık yapılaşma ne zaman old? Doğru, İzmir bunu hak etmiyor. Dünyanın en güzel kenti nasıl bu hale getirild? Geçmişte görev yapanların hepsini eleştirebiliriz. Hatta bu kente özür borçları da var. Ama kurnazca buna CHP’liler neden oldu demek cahilliktir. Körfez artık kokmuyor. Körfez önümüzdeki üç yıl içerisinde yeniden yüzülebilir hale gelecek. 60 yıl önceki İzmir’i yeniden yaşayacağız. İşte bunu o CHP’liler yapacak. Bunların hepsi 3 yıl sonra olacak. Hem de AKP’nin tüm engellemelerine rağmen. Kent yenileme planları Ankara için 3 günde çıkarken, İzmir’in onayı için 16 ay bekleniyor. AKP’nin bu konudaki tüm iddiaları yalan, yanlış ve iftira. Ulaşımda İzmir Türkiye’de devrim yaptı. 90 dakika ile dünyaya örnek olduk. Ulaşımda en ekonomik kent İzmir’dir. İzmir’de otobüs filosu yaşı 5’e indi. Metro sistemi günde 120 bin yolcu taşıyor. Körfeze yeni gemiler geliyor. 50 yıllık vapurlar kim tarafından yenileniyo? İşte o şikayet ettiğiniz CHP’li belediye tarafından. İzmir’de yeşil alan artıyor. Bu kente onlarca yeşil alan kazandırıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarıma büyük destek verildi. Bu Türkiye’de bir ilktir. Büyükşehir Belediyesi süt projesini hayata geçirdi. Hükümet buradan kopya çekiyor. İzmir hayvancılıkta da Türkiye’de bir numara” diyerek Büyükşehir Belediyesi’nin projelerinin hükümetinkilerden üstün olduğunu dile getirdi.

ADAY ADAYLARINA SESLENDİ: AK PARTİ YALANINI HALKA İYİ ANLATIN

Engin, şöyle devam etti, “AK Parti belediyeciliği neymiş, gördük. Karayolları arazisi satılıyor. “AK Belediyecilik” kentlerde gettolar, onların devamında da cemaatler oluşturmaktır. Önümüzdeki dönem CHP anlayışını da ortaya koyacağız. Bu konuda yeşil dokusu daha güçlü kentlere ağırlık vereceğiz. Gezi olaylarında bu bir kez daha ortaya çıktı. Ama AKP hala satmaya, yağmalayamamaya devam ediyor. İzmir’in kalbine beton döküyorlar. Karayolları arazisini satarak, limana AVM yaparak bunu gerçekleştirilmeye çalışıyorlar. 30 yıl sonra yeniden kent yenileme ihtiyacı mı duyacağı? Yoksa, Avrupa gibi 300 yıllık kentler mi yaratacağı? İzmir turizm ve sağlık kenti. bu konuda müthiş potansiyel var. Bu potansiyeli arttırmalıyız. Tarihi binaların yok edildiği, insanların mutsuz olduğu bir kente turist gelmez. Bu kent sanayi ile büyümez artık. Tarımda da, turizmde de büyüyeceğiz. Tarımda dünyanın önemli kentlerinden birisi olacağız. Sizler önümüzdeki dönem kendi ilçenizi, kendi kentinizi dünya ile yarışır hale getirmelisiniz. Dünya örneklerinizi irdelemelisiniz. Önemli olan, zihniyetin ne olduğu. İzmir’de hem yurttaş hem de CHP duyarlı. Türkiye’deki çevre yatırımlarının yüzde 30u İzmir’de. AK Parti İl Başkanı’nın dediği gibi değil. Bu yalanı, buradaki herkesin İzmirlilere mutlaka anlatması lazım. Bu yalandan beslenen çevreler var. Burada elini ovuşturan kesimler var, bunarla müsaade etmeyeceğiz. Bunların medyada da ayağı var. İnce ince vatandaşın içine işliyorlar. CHP artık uyandı. Kimin köşesinde o kalemi niye oynattıklarını biz biliyoruz. Buna CHP olarak müsaade etmeyeceğiz. Biz İzmir’den sorumluyuz. Bunları doğru anlatabilirsek, bir sorun yaşayacağımıza inanmıyorum.”

“İLİM İRFAN KONUSUNDA GEREKİRSE DERS DE VERİRİZ…”

2009 yerel seçim sonuçlarını da hatırlatan İl Başkanı Engin, “AK Parti yüzde 29, CHP ise yüzde 49 oy aldı. O gün Türkiye’nin durumu neyd? Bugün n? İşsizlik, terörün geldiği nokta, ekonomi ve tarımdaki çöküş, dış politika, benzin ve akaryakıt fiyatlarında yüzde 400’lere varan artışlar oldu. Son on yılda geriye gittik. AK Parti’nin, bakanların İzmir’i devamlı tahrik eden, aşağılayan tutumları ortada. Ben bunu tekrarlamaktan bile hicap duydum. İlim irfanı sorgulayan, hicap duyan, sümüklü diyen, gavur diyen… Biz irfanımızdan memnunuz, bu konuda ders de veririz. Burası laikliği, hoşgörüsü ile örnek olan bir kent. On yıl önceye göre koşullar değişti. 90 yıllık tarihimizle gurur duyuyoruz. Bu dev çınarın artık dev filizleri var ve bu filizlerle yola devam ediyoruz” diye konuştu.

“BELEDİYE BAŞKANLARINIZA SAHİP ÇIKIN”

Aday adaylarına seslenen Engin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sert sözlerle yüklenerek, önümüzdeki yerel seçimlerde sadece İzmir’in değil, tüm Türkiye’nin AK Parti gerçeği ile hesaplaşacağının altını çizerek, “Sen İETT’de işçi, sonra da Ülker bayisi ol... Bu zat her şeyi bilecek, hatta başbakan olacak, hatta BOP başkanı olacak… SSK gibi bir kurumu başarı ile yönetmiş, ama kardeşine bile iş sağlamayan bir genel başkan başbakan olmayacak… Bunu kabul etmiyoruz. Yandaşlık yapılmayacak. Belediyenin kaynaklarını kendi cüzdanınızdaki para gibi kullanacaksınız. Bu farkı ortaya koymakta fayda var. Kentinizde imar planları yaparken bu anlayışa sahip olacaksınız. Bir imar planları, o kentin namusudur. Belediye meclislerinden başka 3 kurum daha imar izni veriyor. Bunun tek amacı yağmayı kolaylaştırmaktır. İzmir’in bütün sorunlarını çözüyoruz, çözmeye de devam edeceğiz. Bugün o eleştirdikleri CHP’li belediyede hazineden daha ucuz borçlanıyor, daha itibarlı. O belediye başkanı yılın belediye başkanı oldu. O kent, 4’üncü kent oldu. Ama mahkemelerde yargılandık, yargılanmaya da devam ediyor. Bunu kabul etmiyoruz. Reddediyoruz. Bu mahkemelerdeki soyalar bizim onur kartımızdır. Bu belediye başkanlarına sahip çıkmamız lazım. Onları sokakta eleştirmek yerine, sahip çıkmamız lazım. Değişimden korkmamak lazım. İzmir istiyorsa değişim olur. Genel başkanından, il başkanından korkmamak lazım. Halka güven veren İzmir’i, iktidar yürüyüşümüzün başladığı yer olarak görmek istiyoruz. İzmir’i bu anlayışla yönetmeye talip olduğunuzdan ötürü, bu yürüyüşe katıldığınızdan ötürü başarılar diliyor, teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

“AKP İKTİDARINA SON VERECEK OLAN REFERANDUM”

Yerel seçim sürecine dair bir başka değerlendirme de CHP İzmir Milletvekili Musa Çam’dan gelirken, 6 ay kalan yerel seçimlerle ilgili, “Önümüzdeki yerel seçimler aslında Türkiye’de yapılacak olan basit bir belediye başkanı seçimi değil. Son üç seçimde AK Parti oylarını katlayarak, yüzde 49’lara kadar oy oranına ulaştı. Olaya bu yanından bakmamız lazım. Önümüzde 3’üncü bir yerel seçimle karşı karşıyayız. İzmir’de 3’te 3 yapmak istiyoruz. Bu da olmazsa önümüzdeki dönem çıkmaz sokaklarda oluruz. Bu Türkiye’nin kaderini ve geleceğini belirleyecek olan bir seçimdir. Eğer olayı böyle görmez isek, hepimiz yanlış yapmış oluruz. Ve o yanlışın da kurbanı yine bizler oluruz. Kentimize ve ülkemize ayıp etmiş oluruz. Yerel seçimler, AKP’nin genel iktidarına son verecek bir referandum . Buna göre hazırlık yapmalıyız” şeklinde konuştu.

“FAŞİZM İLE MÜCADELE EDİYORUZ”

Sözlerinin devamında Başbakan Erdoğan’ı sert şekilde eleştirmeye devam eden Çam, “Her gün televizyonlarda çıkıp bize meydan okuyan, hakaret eden bir başbakanla karşı karşıyayız. AK Parti, ne bir ANAP, ne bir Doğruyol Partisi, ne de başka bir sağ partiye benzemiyor. Bugün iktidarda olan AKP, gerici, ırkçı, faşist bir parti ve o partinin genel başkanı da faşisttir. Karşımızda bir faşist kafalı, kadroları ile gerici, ırkçı bir siyasal parti ile karşı karşıyayız ve bununla mücadele edeceğiz. İşimiz kolay değil. mücadelemizi buna göre planlamalıyız. Hataya düşmeyelim. Genel Başkan’ımıza ağza alınmayacak şekilde hakaret eden kafa yapısına sahip bir başbakana sahibiz. Ama biz gelenek görenekleri olan, terbiyesi olan bir partiyiz. Biz cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk’ün torunlarıyız ve ona göre davranmak da boynumuzun da borcu. “Yurtta barış, dünyada barış” diyen bir Atatürk varken, “Yurtta savaş, dünyada savaş” diyen bir faşist savaş çığırtkanı ile karşı karşıyayız. Hepimizin görevleri var, bunları yerine getirmeliyiz. Bu seçimler 90 yıllık cumhuriyetin referandumdur. İzmir hariç diğer şehirlerde büyükşehirleri düşürmediğimiz takdirde işimiz zor” diye konuştu.

ÇAM’DAN KRİTİK ÖZELEŞTİRİ GELDİ

Bin 400’in üzerinde aday adayından 352 belediye meclis üyesinin hangi yöntemle seçilmesi gerektiğini de masaya yatıran Milletvekili Çam, “Nasıl ve hangi yöntemle seçim yapılaca? Partimizin burada adaletli davranacağına ve en uygun yöntemi seçeceğine eminim. Listede olamayanlar kesinlikle küsmesinler. Parti büyüklerimiz tüm bunları göz önünde tutarak, vicdanları olacak ve tüm ilçelerde örgütümüzün önüne bu listeleri koyacaktır. Sizler de bunu hak ediyorsunuz. Hepiniz birbirinizden kıymetlisiniz. Gönül isterdi ki, aday belirleme usulü bu olmasaydı keşke. Sol ve sosyal demokrat anlayışa sahip partinin içinde keşke kendi üyelerimizi seçimle belirleme şansını yakalayabilseydik. Bugün bu durum milletvekilliği için de geçerli. Atama usulü ile 2 dönemdir belediye başkanlığına seçilen belediye başkanlarımız var. Çok değerli üyelerimizin artık kendi belediye başkanlarını seçme zamanının geldiğini düşünüyorum. 30 Mart 2014 bir milat olmalı. Ön seçim yapılmalı ama üye yapımızın da, delege yapımızın da yeni baştan gözden geçirilmesi lazım. Bizim üye yapımızı gözden geçirmemiz lazım. Öyle üyelerimiz var ki, kapısını çaldığımızda “Ben CHP’li değilim” diyor. “Genel seçimlerde Musa Çam’a, yerel seçimlerde de kendi partime oy veririm” diyor. Bunu kim yapıyo? Biz yapıyoruz. Bunu o koltukta daha uzun süre oturmak için yapıyoruz. İlçelerden toplu kayıtlar geliyor. Ben toplu kayıtlara karşıyım. Diğer partilerden transfere karşıyım. Seçmeni çoğaltmak ayrı şeydir. Partinin üye yapısını ve geleceğini sarsacak tutum ve davranışlardan şiddetle karşıyız. Seçmenlerimizi katlamalı ama, partinin yapısını bozacak davranışlara karşı çıkmalıyız” dedi. Sözlerinin sonunda Gezi Parkı olayları sırasında yaşamını yitiren gençleri anan Musa Çam, “Her yer Taksim, her yer direniş” sloganları ile ve uzun süren alkışlarla kürsüden indi.

KARABAY, BAŞBAKAN’A SESLENDİ: KORK BİZDEN!
Toplantıda söz alan Yerel Yönetimlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Ali Karabay, “Amacımız belli. Biz bu toplantıyı nerede yapalım diye düşünürken, başvuru sayısının salonlara sığmayacağını anladık. Bu bir demokrasi olgusu ve cesarettir. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, kork bizden! Biz salon toplantılarını böyle açık havada yapıyoruz. Buradaki amacımız ortak aklı ortaya çıkartmak ve ortak bir dil birliği yaratarak önümüzdeki seçimlerde 30 ilçenin tamamını almak ve en yüksek sayıda belediye meclis üyeliğini de kazanmak. AKP “Bu kadar başvuru var, buradan kesin maraza çıkar” derken, biz de avuçlarını yalayacaklar diyoruz. Bu hep hayal kalacak, ve bu başarı genel seçimler de devam edecek. İktidar olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu da başbakan yapacağız. Sizlerin talip olduğu bu görev, çok onurlu ve şerefli bir görev. Benim de aynı görevim halen devam ediyor. Belediye meclis üyelikleri hizmet görevidir. Burada bir maaş yok. Kentine, insana hizmet ver. İşte sizler böyle onurlu bir göreve talip oldunuz. Ahlaklı, katılımcılığa önem veren, ortak aklı öne çıkaran belediye başkanları ile çalıştınız mı bu görevi yerine getirmek daha keyifli oluyor. Hepinize başarılar diliyorum, yolunuz açık olsun” diyerek ekip uyumunun parti başarısındaki önemine değindi.