DÜZELTME-İzmir'de okul ve kırtasiye malzemesi satan işyerleri denetlendi

Haberler / Güncel

29 Ağustos 2013 Perşembe 14:29

PAYLAŞ

Sayın Abonemiz;

Haberimizin ilk paragrafında, Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü olarak "B.Serhat Ünal" yerine sehven, "Rasim Akpınar" yazılmıştır. Düzelterek tekrar servis ediyoruz.

Okulların açılmasına kısa bir süre kala denetimleri sıklaştıran Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü ekipleri, İzmir'de okul ve kırtasiye malzemesi üreten ve satan işyerlerini denetledi. Konak ilçesi Mezarlıkbaşı mevkisindeki çok katlı otoparkın zemininde bulunan işyerlerini denetleyen Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü B.Serhat Ünal ile Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü denetmeni Meral Karaaslan, sakıncalı buldukları ürünlerden üçer adet numune aldıklarını, laboratuvarda yapılan kontrollerde sakıncalı çıkan ürünlerden dolayı üretici firmaya ceza uygulandığını belirtti.

Kimyevi ürünlerin gözle tespit edilmesinin çok zor olduğunu vurgulayan Karaaslan, ancak laboratuvar ortamında belirlenebildiğini kaydetti. Dün kırtasiye ve okul kıyafetleri üzerine denetim yaptıklarını belirten, velilerin pastel, kuru ve sulu boyalarda "CE" ibaresini mutlaka aramasını tavsiye etti. Bunun dışında su mataralarının da plastik yerine çelik olmasını öneren Meral Karaaslan, alınan malzemelerin üzerinde mutlaka ithalatçı bilgilerinin olması gerektiğinin altını çizdi. Aksi takdirde ürünün nerede yapıldığının belli olmadığını, müşterinin muhatabını bilmediği gibi şikayetten sonra kendilerinin de mağduriyeti giderme adına sıkıntı yaşadıklarını anlatan Karaaslan, eskiden ekonomik çıkarlar doğrultusunda yapılan denetimlerin, şimdilerde ürün güvenliği için yapıldığını anlattı.

GÜVENSİZLİK ORANI YÜZDE 53'TEN YÜZDE 24'E DÜŞTÜ

Güvensiz çıkan malzemeler hakkında kanuni işlem yaptıklarını belirten denetmen Karaaslan, "Güvensiz çıktığı zaman ne yapıyoru? Üreticisini, ithalatçısını buluyoruz. Sadece satıcı, üretici ve satıcısını belgeleyemezse sorumludur. Bunun dışında sorumlu değildir. Bunu belirledikten sonra iki ulusal televizyon ve gazetede ilan ettiriyoruz. Üretici kendisi ilan ediyor, biz değil; 'Ürünümüzde tehlikeli kimyasal tespit edilmiştir. Şu adrese getirilmesi halinde iade alınacaktır.' şeklinde. Bugüne kadar bu ilanları pek çok firma yaptı, dört firma yapmadı. O zaman biz bakanlık olarak ilana çıktık. Bu ilanlar da Amme Alacakları Kanunu kapsamında ücretlendirilerek tahsili yapıldı. Memnuniyet verici kısmı şu: İlk yıl yüzde 53 olan güvensizlik oranı, geçen yıl yüzde 24'lere düştü. Bu yıl daha iyi olacak ama risk analizlerini çok iyi yaptığımızı düşünüyorum. Gerçekten alım gücü düşük tüketicilerin yoğun alışveriş yaptığı noktalardan numuneler alıyoruz. Bütün halkımızın sağlığını koruyalım." dedi.

'SEKİZ KİMYASAL MADDEYİ İNCELİYORUZ'

Çanta ve benzeri ürünlerde kullanılan sekiz çeşit kimyevi maddeyi inceleme altına aldıklarını belirten Meral Karaaslan, "Ürünlerde nelere bakıyoru? Bizim için beslenme çantası çok önemlidir. Beslenme çantalarının iç yüzünde mutlaka fitelak testi yaparız, çünkü direkt olarak çocuk, gıdasını koyar. Ağız yoluyla geçen bir kimyasaldır fitelak. Çantanın üstündeki baskılar için de ağır metal testleri yaparız. Ağır metal de kanserojen bir kimyasaldır. Şu anda sekiz ağır metale bakıyoruz. 2013 yılında başladık. Gümrük girişlerinde de aynı uygulamayı yapıyoruz." şeklinde konuştu.