HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş İzmir'de ilk olarak medya temsilcileriyle bir araya geldi. Ülkenin içinde bulunduğu durumu, erken seçimi ve barış süreciyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Demirtaş AK Parti İzmir Vekillerine ne cevap verdi
Haberler / Yerel Politika
22 Ağustos 2015 Cumartesi 12:48
PAYLAŞ
EDA EBRU NANECİ / HABER SERVİSİ - Demirtaş, ülkede artan terör olaylarıyla ilgili PKK’ya ve hükümete seslenerek, barış çağrısında bulundu. AK Parti İzmir milletvekilleri tarafından HDP'ye yapılan eleştirilerle ilgili de konuşan Demirtaş, "AKP İzmir vekiliydi yanılmıyorsam muhatap alacak değilim. AKP'ye oy vermiş herkes bizim başımızın tacıdır. HDP'ye ya da MHP'ye oy veren ikisi arasında insan olarak fark görmüyorum insanları küçümsemek dünya görüşümüzde yoktur. Panik halinde ifade ediyorlar. İzmir halkı bunları görüyor. Bu zihniyetler İzmir'i ne kadar temsil ediliyor bilmiyorum ama İzmir halkı gereğini yapar" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, erken seçim hazırlıkları öncesi, İzmir’de kanaat önderleriyle bir dizi program gerçekleştiriyor. Demirtaş, kentte ilk olarak medya temsilcileriyle bir araya geldi. Tepekule İş Merkezi’nde düzenlenen toplantıda Demirtaş, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Toplantıya Demirtaş’ın yanı sıra HDP İzmir milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü, Müslüm Doğan, HDP İzmir İl Eş Başkanı Cavit Uğur ve çok sayıda parti yöneticisi katıldı.
"TÜRKİYE KRİTİK BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR" Konuşmasına barış mesajlarıyla başlayan Demirtaş, gündemi değerlendirdi. Türkiye'nin çok kritik bir süreçten geçtiğini belirten Demirtaş, “Türkiye kritik bir süreçten geçiyor. Türkiye ben kendimi bildim bileli kritik bir süreçten geçiyor. Ortadoğu bir bütün olarak kritik bir süreçten geçiyor. En son benzer kritik durumu 1. Dünya savaşında yaşadık. Belki koşullar şartlar değişikti ama benzer çalkantılı bir dönem yaşıyoruz. Türkiye’deki her yurttaş için önünüzdeki 100 yılı belirleyecek hassas bir dönemde geçiyoruz. Böyle hassas bir dönemde kendi içi barışını sağlamış bir ülkeyi nasıl yaratırız diye bir araya geldik. Bir parti kurduk. Türkiye halkları çok geniş bir kültüre tarihe sahip. Türkiye’ye bu düzene uygun bir demokrasi yaratılmalıdır dedik. Bu ülkede tekçi anlayış çok uzun yıllar kayıplar verilmesine neden oldu. Bunun bir yerde ya toparlanması gerekiyordu ya da bu yanlış politika Türkiye’yi bugün olduğu gibi uçurumun kenarına sürükleyecekti. Biz çoğulcu bir toplumuz. Çoğulcu bir demokrasiyle yönetilebiliriz. Biz böylesi renkli bir topluma tek millet dayatamayız. Daha demokratik bir ulus daha demokratik bir toplum oluşturmalıyız. Biz partiyi de bu doğrultuda kurduk ” şeklinde konuştu.
YÜZDE 50 SEMPATİ KAZANDIK HDP’nin Türkiye’ye farklılıkların değil yeni bir kardeşlik anlayışının oluşmasında rol oynadığını söyleyen Demirtaş, “Biz şunu göstermek istedik bize bu ülkede bir arada yaşayamazsınız diyenlere inat bir arada olma mesajı verdik. Sonra parti programında bu çoğulculuğu yansıttık. Seçim kampanyalarında bu çoğulculuğu halkın istediklerinin olduğunu seçim sonrası gördük. Tekçi bir anlayışa karşı bir zafer kazandık. Türkiye toplumu tek inançla, tek milletle, tek insanla yönetilemez. Bunu seçimde gördük. Seçimde belki yüzde 13 oy aldık ama yüzde 50’den fazla sempati kazandık. Biz Türkiye’deki tekçi, dayatmacı anlayışa karşı bir zafer kazandık” ifadelerini kullandı.
"HDP GİBİ OLALIM" Barışın adaletten ve demokrasiden yoksun olamayacağının altını çizen Demirtaş, "Yanı başımızda farklı kimlikte insanlar bir arada yaşayamıyorlar. Suriye'de Şam'da birinden farklı olanları aynı mahallelerde göremezsiniz, giderek aynı ülkede yaşayamaz hale gelecekler. Suriye'de Yemende dayatılan IŞİD'in tekçi anlayışının islamla alakası olmayan faşizan baskı ile Suriye'de bunu yapmaya çalışıyorlar. Kelle keserek yapıyorlar, insanları yüksek binalardan atarak yapıyorlar. Kadınları köle pazarında zincirleyip, satarak yapıyorlar. AKP'yle benzerlik var diyoruz, ne alakası var diyorlar. Hiçbir farklılığa nefes aldırmayan yapıyla, muhalefete, toplumsal muhalefet odaklarına karşı tüm güçlerini kullanıyorlar. Suriye gibi olmayalım dediğimizde HDP gibi olalım diyoruz. Farklılıklarımızı öfke nedeni haline getirmeyelim. Barış dediğimiz şey adaletten, demokrasiden yoksun olamaz" dedi.
"AKP NEDEN SAVAŞ KARARINI 6 HAZİRAN'DA DEĞİL, 8 HAZİRAN'DA ALDI'" Demirtaş, HDP'nin 7 Haziran seçimlerinde zafer ilan ettiklerini belirterek, "AKP tek başına 6 Haziran'da güçlüydü. Savaş kararı almadı da 8 Haziran'da neden savaş kararı aldı'" diye sordu. Demirtaş şöyle konuştu: "HDP radikal demorasi, çoğulcu demokrasiyi at başı savunan bir yapı ortaya koydu. Bir zafer ilan ettik. Benim dışımda hiçbir insan müslüman değil, insan dedğil dayatmasını baskı olarak uygulayan bir anlayışa karşı zafer kazandık. Toplum olarak buna inandık. Bu başarı, bu tekçi anlayış karşısında 7 Haziran seçimleri sonrasında yeni bir karar verdi. Sadece HDP'nin oy oranı artıyor diye değil, demokrasi içerisinde bir arada yaşama anlayışı giderek genişliyor. Bunun önüne geçebilmek için kendileri için tek yolu vardır, savaş çıkartmak. Türkiye'de değişen siyasi durum HDP'nin barajı geçmesidir. AKP tek başına 6 Haziran'da güçlüydü. Savaş kararı almadı da 8 Haziran'da neden savaş kararı aldı'"
"BU KADAR SAFSANIZ, BIRAKIN GİDİN" Çözüm sürecinin sona ermesinden sonra yapılan 'aldatıldık' açıklamalarını da eleştiren Demirtaş, "Aldatıldık diyor, nerede aldatıld? Paralel yapı, Aleviler, Kürtler bizi kandırdı diyor. Bu kadar safsanız bırakın gidin. O zaman gelen giden sizi kandırdı" dedi. Demirtaş, "İki buçuk yıldır Ankara ve İmralı'da ne konuşuluyord? 28 Şubat tarihinde Dolmabahçe mütabakatının özü budur. Kamuoyuna açıkladığımız neyse odur. Bu büyük bir başarıdır. Türkiye'nin kan ve gözyaşıyla dolu 30 yılını sonlandıracak nihai deklarasyondu bu. Biz halen soruyoruz neden Dolmabahçede'ki masayı devirdini? Recep Tayyip Erdoğan, yanlış diyor. Senin bilgin dahilinde yapıldı" şeklinde konuştu.
BU SAVAŞ VATAN DEĞİL, SARAY SAVUNMASIDIR Çözüm sürecinin sona erdiğinin açıklanmasının ardından Türkiye'de yaşanan olaylara dikkat çeken Demirtaş, ölümlerin durdurulması için hem PKK'ya hem de hükümete İzmir'den bir kez daha çağrıda bulundu. Demirtaş, "Anneler ağlamaz sloganı çok önemli. Bunun alt metni 'bizim çocuklarımız ölmemeli'dir. Önce bu cümleyi kurabilmeliyiz. Önce ölümleri durduralım anlayışındayız. Yarın değil haftaya değil, her gün seçime gitseniz yine biz kazanacağız. İzmir'den bir kez daha çağrı yapıyorum. Ölümlerin durdurulması lazım. Bunun bizim açımızdan alternatifi yoktur. Silahın ve şiddetin mazereti yoktur. Kendi siyasi krizlerini Kürt sorununu gececik bedenler toprağa düşer bütün şehirlerle büyük bir duygusal akımla iktidarın etrafında buluşurlar. Askerlerin tabutları gelirse, hırsızlığımız unutulur. AKP'nin iktidardan düşmesinin sakıncası görülür ve insanlar etrafımızda kenetlenirken bir kez daha toplum üzerinden tahakküm kurarız dediler. Bu savaş bir vatan savunması değil, saray savunmasıdır" ifadelerini kullandı.
"AKP'NİN KARA KAŞI, KARA GÖZÜ İÇİN YAPMADIK" Çüzüm sürecinde sona çok yaklaşıldığını ancak AK Parti'nin görüşmeler bir hafta daha sürerse savaşla siyaseti dizayn eden bir parti olmaktan çıkacakları için seçim öncesi silahsızlanma takviminin önüne geçtiklerini söyleyen Demirtaş, "Bizler çok büyük çabalar sarf ettik bunu AKP'nin kara kaşı kara gözü için yapmadık bizim barışa ihtiyacımız vardı. Seçim öncesinde barışın temel yol haritasını armağan ettik. Hergün anket yaptıran bir parti değiliz. Her gün yapılan anket sonuçlarına göre siyaseti dizayn edenler bu savaşın sorumlusudurlar. Bu sorunun çözümünde sona çok çok yaklaşmıştık. Konu çok sağlıklı bir rotaya oturma aşamasına gelmişti. Bir hafta daha görüşme yaparsa savaşla siyaseti dizayn eden bir parti olmaktan çıkacaklardı. Seçim öncesi silahsızlanma takviminin önüne geçtiler" diye konuştu.
"TABUTUN İÇİNDEKİLER SENİN SEÇİM MALZEMEN DEĞİL..." İç savaş mesajı verenlere karşı, iç sarılma gerekliliğini belirten Demirtaş şu ifadeleri kullandı: "Çok fazla seçenek yok kendi iktidarı için ülkeyi ateşe atmayı göze alacak bir anlayış var. Benim yetkilerim ister kabul edin etmeyin, ben başkanım yapacağım diyen bir anlayış var. Bir de ezilen kadınlar, emekçiler, gençler ve halklar var. Bu erken seçim ya da yeniden seçim partiler arası bir tercih değil. Türkiye çok ciddi bir iç savaşın eşiğindedir. Gerekirse iç savaş olsun ya da insanların birbirini boğazladığı bir ortamda olsun diyor. Bundan Kürtler, Türkler kazanır diye düşünmeyin Türkiye hiçbir ülkeye benzemez. Herşeye rağmen güçlü bir demokrasi mücadelesi geleneğimiz var o nedenle bize iç savaş mesajı verenlere karşı muazzam bir iç sarılma gerekiyor. Bu tercih iki farklı vizyona sahip kişiler arasındadır. Özgür Barış Blok'u olarak hareket etmek zorundayız. Temel ilkeler de bu iki zihniyetin kapışmasıyla gidecektir. Temel bariz bir sonuç ortaya çıkacak. AKP birinci parti bile olmayabilir. 7 Haziran'da AKP'ye oy vermiş olanların büyük bir çoğunluğu pişman oldu. Barış Blok'unda yer alacak. Tabutun üstüne elini koyanlara, tabutun içindekiler senin seçim malzemen değil, canımız ciğerimizdir diyecekler"
"ERDOĞAN'IN HALİFE OLDUĞUNA İNANIYORUZ DEYİN" HDP'nin tekçi anlayışa karşı radikal ve çoğulcu demokrasiyi ortaya koyduğuna dikkat çeken Demirtaş, "Bu saray bu zaten geçmişten kopuşun işareti olarak inşa edildi. 7 Haziran'da tek başına iktidar olmaları yetecekti. HDP bunu engelledi. Son noktada HDP diye bir şey çıktı. Bütün planlarımızı alt üst etti diyorlar. Seçim sonucunu kabul etmediler ve bir daha yapacağız diyorlar. Biz aslında Sayın Erdoğan'ın halife olduğuna inanıyoruz deyin. Halifenin bir sarayı olacak normaldir deyin, diğer islam ülkeleri tarafından kabul görecek deyin oy isteyin. Ama dürüst olun. İleri demokrasi adı altında topluma başka bir şey dayatmayın. HDP bu tekçi anlayışa karşı radikal çoğulcu demokrasiyi ortaya koymuştur" dedi.
"YÜZDE YÜZ YERLİYİZ" Türkiye'nin Suriye olmamasının teminatının HDP olduğunu ifade eden Demirtaş, "Türkiye'nin Suriye olmamasının teminatı HDP'dir. Birlikte yaşayacağımızı gösteren bir partidir. Bu heyecanı diri tutmamız lazım. Kafalarındaki projeyi hayata geçiremeyecekler. Biz onların dediği gibi uluslar arası kirli bir proje değiliz. Yüzde yüz yerliyiz. Halkın kurduğu bir partiyiz. Kişilere bağlı bir parti tek adam, tek kadın partisi değiliz. Toplumun yarısının kadın olduğu ülkede kadın özgürlüğünde devrim yapan partiyiz. Biz de ucuz politikalar ve kökü olmayan güncel politikalarla popilist yaklaşabilirdik. Geri adım atarsak bize nefes aldırmayacaklar. Öylesine yaşanmaz bir Türkiye bırakacaklar ki aynı şehirlerde yaşatmayacaklar" şeklinde konuştu.
"BARIŞ KOKMAYAN TEK BİR CÜMLE KURMADIK" HDP'ye yapıldığını söylediği ağır suçlamalar karşısında bile barış dışında cümle kurmadıklarına dikkat çeken Demirtaş, "Biz bu kadar ağır suçlamalar altında bile barış kokmayan tek bir cümle kurmadık barış dışında cümle kuran arkadaşımız varsa, kendini gözden geçirsin. HDP'nin başka bir programı olamaz. Seçim için kurmadık. HDP'yi rantlar çıkarlar elde edeceğiz diye de kurmadık. Çok temel bir yürüyüşün birleşkesi olarak bu partiyi kurduk. Seçim ister iki ay sonra olsun, ister her ay seçim yapsınlar, her seçimde kazanacağız, büyüyeceğiz. Biz sarayların balkonlarından pencerelerinden halka bakmıyoruz. En az artışın olduğu yerler Doğu'dur ama burada en yüksek artışı gördük, buralarda oylar silah zoruyla mı alınd? Doğu'da çoğu yerde AKP'nin full çıktığı sandıklar var bu tuhaf değil de HDP'ye çıkınca mı tuhaf oluyor ne yaparlarsa yapsınlar başaracağız" dedi.
"MUHATTAP ALACAK DEĞİLİM" İzmir milletvekilleri tarafından HDP'ye yapılan eleştirilerle ilgili de açıklamada bulunan Demirtaş, "HDP ile ilgili söylenenler, AKP İzmir vekiliydi yanılmıyorsam muhatap alacak değilim. AKP'ye oy vermiş herkes bizim başımızın tacıdır. HDP'ye ya da MHP'ye oy veren ikisi arasında insan olarak fark görmüyorum insanları küçümsemek dünya görüşümüzde yoktur. AKP savaş çıkarttı ama AKP'nin tabanını hiç suçlamadık. Sizler AKP'ye oy verdiniz o yüzden çocuklar Doğu'da öldürülüyor demedik. Panik halinde ifade ediyorlar. İzmir halkı bunları görüyor. Bu zihniyetler İzmir'i ne kadar temsil ediliyor bilmiyorum ama İzmir halkı gereğini yapar" diye konuştu.
POLİTİKA
Sayfa başına git
