Ege Postası
Geri

Toplantıdan dışarı çıkartılmak istenen Sındır'dan tepki

CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Menderes ilçesinin Efemçukuru köyünde faaliyet gösteren ve kapasite artırımı için ÇED Raporu mahkemece iptal edilen Altın Madeni ile ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığında gerçekleştirilen İnceleme Değerlendirme Komisyon Toplantısına katıldı. Toplantıdan dışarı çıkartılmak istenen Sındır'dan tepki:
Toplantıdan dışarı çıkartılmak istenen Sındır'dan tepki
Haberler / Yerel Politika
21 Ağustos 2015 Cuma 12:25
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İZMİR - Toplantıda kendisi dahil komisyon üyesi olmayanların toplantı salonu dışına çıkarılmak istenmesine tepki gösteren Sındır; “Beni toplantı salonundan dışarıya çıkmaya davet etmeniz, bana değil, vekili olduğum İzmir Halkına yapılan bir saygısızlıktır" dedi.

TÜPRAG Metal ve Madencilik şirketi tarafından işletilen altın madeni kapasite artırımı için yapılan girişimlerin yargıdan geri döndüğünü belirten Sındır; “Ortada bir yargı kararı var. Geçtiğimiz Nisan ayında mahkeme verdiği karar ile 2012 yılında alınan ÇED Olumlu Raporunu iptal etmiştir. Yargı kararına rağmen ve böyle bir karar hiç yokmuş gibi davranarak yeni bir ÇED sürecini başlatmak, hukuku hiçe saymaktır, mahkeme kararına direnmektir, devlete meydan okumaktır ve suçtur. Hukuk devleti olduğu Anayasa ile güvence altına alınmış bir ülkede yaşıyoruz. Her kişi ve kurum yargı kararlarına saygı göstermek ve gereğini yapmak zorundadır. Şimdi burada garabet bir durum söz konusu. Ve bu garabet resmi kurum ve kişiler eliyle yürütülmektedir" dedi.

Efem Çukuru'nda faaliyet gösteren şirketin kapasite artırım girişimine, mahkeme tarafından oluşturulan bilirkişi tarafından dur denildiğini hatırlatan Sındır; “Yani mahkemenin oluşturduğu, bilim insanlarından oluşan bilirkişi heyeti kapasite artırımının çevreye, doğaya ve insan sağlığına tehdit görmüştür. Ortada böylesi bir bilimsel çalışmaya dayalı bir karar varken şirketin işe sil baştan başlaması ve kamunun da buna alet edilmesi anlaşılır bir şey değildir. Burada yapılacak kapasite artırımı insan için de, çevre için de tehlike oluşturmaktadır ve mahkeme kararlarını yok sayarak yapılan işler doğru değildir" dedi.

Toplantıya başkanlık eden ÇED İzleme ve Çevre Denetimi Dairesi Başkanı Cihan Tatar'ın, şirketin sunumu sonrası kurul üyeleri dışındakilerin dışarıya çıkmasını istemesini eleştiren Sındır; “Ben burada siyaset yapmaya ya da varsa gizli bilgi ve belgeleri aşırmaya gelmedim. Ben buraya vekili olduğum milletimizin ve İzmir halkımızın hak ve hukukunu gözetmeye geldim. Milletin vekilini halkın ve çevrenin sağlığı için son derece yaşamsal öneme haiz bir konu hakkındaki bir toplantıdan çıkarmak kimsenin hakkı ve haddi değildir. Konuyu gerekli mercilerde gündeme getireceğim ve takipçisi olacağım. Buradan İzmir'le ilgisi olmayan onlarca kişinin arasında kurul üyesi değil diye beni dışarıya davet etmeniz uygunsuz işler yapıldığı, yapılacağı veya halktan gizlenmeye çalışılan bilgi ve belgelerin varlığı şüphesini doğurur. Yoksa aslında ÇED Olumlu Kararının nasıl ve hangi yöntemle verilebileceğinin hesapları mı yapılmak istenmektedir. Bu, bana değil vekili olduğum aziz milletimize ve İzmir halkımıza saygısızlıktır" dedi.

Çevre Mühendisleri Odası da yaptığı yazılı açıklamada, "Çevre Mevzuatı ve ÇED yönetmeliği hükümleri kapsamında İlgili İdarelerin yukarıda ifade edilen huşular ile ilgili çalışma yapmadan Çevreyi kirlettiği mahkeme kararları ile tespit edilen bir Konu ile ilgili olarak Şubemiz tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ve İzmir Valiliği' ne başvuruda bulunulmuş ve ÇED Kapasite Artırımı Projesi ile ilgili olarak yürütülen çalışmaların ve İDK Toplantısının İptal edilmesi gerektiği bildirilmiştir. Ancak; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 20.08.2015 Tarihinde söz konusu toplantı gerçekleştirilmiştir. Mahkeme kararları ile iptal edilen bir tesiste hiçbir şey olmamış gibi kapasite artırımı sürecini başlatmak mahkeme kararlarını, yapılan tespitleri, çevre sağlığını, geleceğimizi yok saymaktır. Efemçukuru altın madeni derhal kapatılmalıdır. Madenin kapatılmaması halinde, oluşacak kirlenmeden şirketle birlikte başta İzmir Valiliği olmak üzere yetkili tüm kamu idareleri ve kamu görevlileri doğrudan sorumlu olacaklardır" dedi.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası